Burcu Güneş’i ilk kez ne zaman gördüğümü tam hatırlamıyorum ama ilk ciğerden ve damardan sevişim Aşk Yarası şarkısıyla olmuştu, onu çok iyi biliyorum.
Bin kere filan dinlemişimdir herhálde o şarkıyı: ‘Yar yüreğinden bihaberim / Bir ışık olsan fark ederim / Yar benim olsan kim duyacak? / Kim görecek ya da kim bilecek yar? / Gel geleceksen tam sırası / Aç yüreğimden gir içeri / Ah kanıyorken aşk yarası / Sen saramazsan kim saracak?’
Eski zaman; o zamanlar Burcu Güneş henüz ‘çüşşş oldum yaaani tarzı sanatçılar kervanı’na (!) katılmış değildi.
Sakin sakin şarkılarını söylüyor ve kendisini Sertab Erener ile kıyaslayanları -ki bu isminin ve sesinin duyulduğu ilk günden beri yapılan bir mukayese- sakin sakin yanıtlıyordu.
Bunun yanında henüz sarışındı, saçlarını siyaha boyamamıştı ve bu denli dekolte giyinmiyordu.
Sonra zaman geçti ve sanırım Güneş de bir şekilde álemde parlamak ve starlamak için piyasanın kurallarına uymak gerektiğini fark etti.
Yani ne bileyim? Bu álemler sanki ‘hanımefendi sanatçı’lardan pek hazzetmiyor.
Herhálde ‘çüş olmadan’ olunamıyor.
Biliyorsunuzdur, Burcu Güneş, Pakize Suda’nın TV programı Mış-Muş’a katıldı. Pakize’nin Sertab ile mukayese edilmesine dair soru sorması üzerine de fena hálde: ‘Çüş oldum yani. Çüş yani... Hakikaten çüş oldum yani...’
Çüş olmasına getirdiği yorumlar da ziyadesiyle muhteşem: Sertab Erener ondan tam 13 yaş büyükmüş bir kere! Hem o öyle bir yarışmalık bir şöhret değilmiş bir kere!!!
Kendileri pek takdir ettiğimiz bir şarkıcımızdı. Bendeniz de bu hále geldiğini görmekten dolayı hicap duydum ve ‘vah vah felan oldum yani...’
Neyse, Pakize’nin dediği gibi; ‘Hadi sana iyi şöhretler’den başka edecek bir laf yok.
Neticede işin bizi alákadar eden kısmı, nasıl şarkılar söylediği ve o şarkıları nasıl söylediği... Ki, Burcu Güneş, bunu iyi yapıyor. Hakikaten iyi şarkı söylüyor...
Onun haricinde TeleVole’nin onyüzbinmilyonuncu program kutlamalarında İbrahim Tatlıses kız ben seni vurmam mı, saçlarından asmam mı, kafanda odun kırmam mı şeklinde ilerleyen güzide şarkısını seslendirirken ona vokal ve kameralar karşısında camiadan birilerinin dedikodusunu yapmak isterse, elbette yapabilir.
Bizden icazet alacak háli yok ya; kendi tercihidir.
O gibi durumlarda biz de zaplayıveririz çeker gider. Şarkılarını CD’den dinler, kendisini kliplerinde izleriz, olur biter...
Güneş, üçüncü albümü Ay Şahit’in aynı adlı çıkış şarkısında, daha önceki masum ve kırılgan kadın imajından farklı bir görünüm sergiliyor.
Hiper mini etekler, topuklu ayakkabılar ve düzgün bacaklar... Seksi bir duruş ve davetkár bakışlar...
Bunun yanında karanlık bir ormanda, ipinin ucundan tutup uçan balon misali dolaştırdığı bir dolunay ile şarkısını söylüyor:
‘Göster bana, bir sebep göster / Dönmem için sana / Anlat bana, bir şeyler anlat / İnanmam için hálá / Değiştin sen beni çok severken / Çifte kumrulardık biz eskiden / Bu defa da yine benden olsun / Döndüğüm son söz olsun / Ay şahit aşkımıza her gece / Gök şahit ettiğin yeminlere / El şahit verdiğim emeklere / Aşk şahit, bir şans daha ikimize...’
Şarkının bestesi ve güftesi Burcu Güneş’e ait. Biz nedense onu çok severken anında tornistan eden ve çekip giden manitaya yazılan bu sözleri çok manidar bulduk.
Hani dedik, belki de esas manita, Güneş’in değiştiğini düşündüğü için gitmiştir.
Belki de söz konusu manita da ‘çüş oldum’ tarzından pek hoşlanmayan bir abidir...