Paylaş
Fotoğraf: Ceren NALCI
Ve şehrin öyle bir iki takımı var ki… Daha sezon başında fikstür çekilmeden sezonun derbisi konuşulmaya başlar. Fikstür çekilir çekilmez de derbi alır başını gider… Babanın Adana Demirsporlu, oğulun Adanasporlu olduğu şehirdir burası… Ya da tam tersi…
Şimdi yine bir derbiyle daha karşı karşıyayız… Temennimiz Fair-Play havasında geçmesi…
3 haftadır Adana Demirspor’un başında olan Teknik Direktör Tayfur Havutçu ile röportaj yaptık. Uzun yıllar Beşiktaş da hem oynayan, hem kaptanlık yapan hocaya Adana Demirspor gibi bir camia çok da yabancı sayılmaz. Nitekim kendisi de öyle değerlendiriyor. “Çarşı ile Şimşeklerin yapısı çok benziyor… 2 Takımın taraftarı da ateşli” diyor…
Öncelikle Adana Demirspor size ne ifade ediyor?
Hem takım olarak hem de taraftar gruplarıyla Türkiye’de bilinen büyük bir camia. Beşiktaş gibi bir taraftar grubu oldukları için de hep bir sempatim vardı. Hedefi de olan bir takım olunca Başkan ile görüştük kabul ettim. Kadro güzel, başarılı olabilecek bir kadro, yönetim ve taraftar topluluğu.
Çarşı’yı herkes artık biliyor, Şimşekler de bir o kadar ateşli. Dolayısıyla bir çekince filan olmadı mı?
Yoo hayır. Adrenaline her zaman ihtiyaç var. Hep söylerim binlerce taraftarın önünde oynamak ayrı, 1000 kişiye oynamak ayrı.
Derbi 3. Maçınız olacak. İki maçtır hissettiğiniz atmosfer nasıl?
Önce Karabük maçı sonra Elazığ maçına çıktık. Sağolsunlar her ikisinde de enerjileri çok iyiydi. Geldiğimden beri de kalben söyledim, iyi ki gelmişim. Nereye çıksam çok iyi bir ilgi var. Beklentileri yüksek, haklılar da.
Daha sezon başında fikstür çekilir çekilmez derbi muhabbeti başlıyor… Siz de derbiyle göreve başlıyor gibi bir şeysiniz. Bunun üzerinizde bir ağırlığı var mı?
Oyuncularıma da aynısını söyledim, ben her maçı tek tek değerlendiriyorum, tek maç odaklı değilim. Karabük ilk maçımızdı ve onlar da iyi bir takım, yukarıya çıkmaya oynan bir takım, içeride Elazığ ile oynadık onlar da yukarıyı zorlayan bir takım. Sırada derbi var, bir şey demeye gerek yok nereye çıksanız herkes bunu konuşuyor. (Gülüyor)
Tabii profesyonel futbol hayatınızda da siz birçok derbi oynadınız. Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray… O atmosferi en iyi bilenlerdensiniz…
Aynen, bu atmosferi çok iyi biliyorum. Oyuncuya bir şey demeye gerek yok, zaten oyuncu hafta başı o maçın atmosferine girer. Biz gerekli çalışmaları yapıyoruz, tabii Adanaspor lider, 13 haftadır kaybetmiyorlar. Bir özgüvenleri var, rakibimize saygı duyuyoruz.
Aranızda da sadece 4 puan var…
Aynen öyle. İki taraf içinde önemli bir karşılaşma. Dediğim gibi saygı duyuyoruz ama kimseden de çekinmiyoruz, neler yapabileceğimizi çok iyi biliyoruz. Her takımın zaafları vardır, biz de o zaaflarımızı kullanmaya çalışacağız.
83-84 sezonunda beraber düşen iki takım… Şimdi de beraber yeniden Süper Lige çıkma söz konusu… Biri lider, diğeri Play-Off’ta. Uzun yıllar sonrasında daha çekişmeli bir derbi olacak gibi?
Yani uzun bir aradan sonra Süper Lige bir adım kalmışken çekişmeli bir maç olması kaçınılmaz. Az hata yapan kazanır. Her maç önemli ama bazı maçlar gerilimli maçlardır.
(Adana Demirspor Başkanı Sedat SÖZLÜ)
Sonlara doğru nasıl gider? Geriye 8 maç kalıyor…
Geldiğimden beri Karabük, Elazığ, Adanaspor maçı, Göztepe ve Giresun bu 5 maç çok önemli, ondan sonra da rakiplerimiz birbirleriyle oynamaya başlıyor. Rakiplerimizin birbirleriyle oynadığı dönemlerde biz farklı rakiplerle oynayacağız bu tabii kâğıt üzerinde avantaj olarak görünüyor.
En riskli dediğiniz maç sadece bu 5 takım mı?
Her maç risklidir, sonuçta her şey kâğıt üzerinde, bilemezsiniz… Bir de PPT 1. Lig çok enteresan bir lig. Hiç ummadığınız ligin çok çok altında olan bir takım bir bakıyorsunuz lider ile yaptığı maçı kazanıyor. Süper Lig de daha objektif değerlendirmeler yapabiliyorsunuz belki ama dediğim gibi burada kesinlikle öyle bir şey yok, mücadele inanılmaz büyük.
Yani “Çekişmesiz ipi alır göğüsleriz” durumu yok?
Kesinlikle yok. Her maç bir final gibi görünüyor, ufak detaylar önemli.
90+6’da yenilen goller gibi!
Tabii… Atması güzel de yemesi kötü. (Gülüyor)
83-84 sezonunun rövanşı olarak da düşünülebilir mi bu sezon?
Yani uzun bir aradan sonra evet…
Biraz da şey gibi, beraber düştük, beraber de çıktık el ele?
(Gülüyor)
Taraftarlarınıza neler söylemek istersiniz?
İnanılmaz ateşli, coşkulu, heyecanlı taraftar grubumuz var, inanılmaz destek veriyorlar, Elazığ maçında da gördük bunu. Bundan sonra onlara daha çok ihtiyacımız var, özellikle içerde oynadığımız maçlarda, sağolsunlar dışarda oynadığımız maçlarda da destek veriyorlar. Her maçta aynı desteği bekliyoruz.
Derbideki ruh haliniz?
Derbi maçlarında daha sakin, daha sabırlı olan takım kazanıyor. Gereksizce hakemle, rakibiyle uğraşmayan takımlar her zaman başarılı olmuştur. Biz başlama düdüğünden bitiş düdüğüne kadar sürede işimize bakacağız. O istek, arzu ve mücadelemizi sahaya koyacağız.
Her futbolcunun transfer özgürlüğü tabii ki vardır. Ama bu şehirde iki takım arasında yapılan transfer olaydır. Diğer takımlar için de geçerlidir ama göze batan belli takımlardır… Adanaspor’un gözbebeği Tiago şimdi sizde… Bu algı doğru mu?
Dediğiniz gibi eskiden de bu böyleydi, Türkiye’de böyle bir algı var. Fenerbahçe’den Beşiktaş’a, Galatasaray’a binde bir transfer olurdu. Bizim oynadığımız dönemlerde de bu böyleydi. Ama yanaş yavaş bu algı kırılmaya başladı. Ben Fenerbahçe’de oynadım sonra Kocaeli’ne geçtim, sonra da Süleyman Seba döneminde yeniden Beşiktaş’a geçme fırsatım oldu.
Dünyaya yeniden gelseniz yine futbolcu olmak ister miydiniz?
On kere, yüz kere, bin kere yeniden futbolcu olmak isterdim o kesin. Cenab-ı Allah böyle bir şans verdi, biz de o şansı iyi değerlendirdik.
Çocukken hayal ettiğiniz kulüp var mıydı?
Çocukken neyi hayal ettiysem hepsi gerçekleşti… Almanya’da futbola başladım, orada profesyonel oldum daha sonra Türkiye’ye geldim.
Peki hep hayaliniz miydi Beşiktaş’ta, Fenerbahçe’de filan oynamak?
Beşiktaş’ta oynamak hayalimdi ama hayatta neler olacağını bilemiyorsunuz, Beşiktaş’a geldim, olmadı yeniden Almanya’ya döndüm bir sezon oynadım. Türkiye maceram Fenerbahçe’de başladı. Her futbolcunun hayali mutlaka vardır.
Ve sanıyorum her futbolcu da milli takım formasını mutlaka giymek ister ki siz onu da giydiniz!
Tabii… Yurtdışında yetiştiğim için o duygular daha farklı oluyor. Bir anımı paylaşabilirim, 10-11 yaşındayım, Almanya- Türkiye milli maçı vardı, Almanlar 5-1 bizi yendi, 2 gün okula gitmemiştim. Ve o zamandan beri de hep dua ederdim içten içe. “Allah’ım bir gün inşallah Milli Takım da oynarım, Almanları yenelim” diye. Cenab-ı Allah nasip etti, 99 yılında Almanya’yı Bursa’da Hakan Şükür’ün golüyle kazanmıştık. O benim için inanılmaz bir gururdu.
Yeniden futbol hayatınıza dönseniz hangi kulüplerde oynamak istersiniz?
Tekrar Beşiktaş’ta oynamak isterim. Adana Demirspor’da iyi bir takım, böyle ateşli bir taraftarın önünde oynamak isterdim. Dediğim gibi futbolcu için taraftar önemli. PPT 1. Lig ekibinden böyle bir taraftar grubu olan takımlar kesinlikle Süper Lig’de olmalılar. İsim vermek istemiyorum ama Süper Lig ekiplerine bakıyorsunuz 500-1000 kişilik taraftarlar var.
Tarihleri ve taraftar gruplarıyla Süper Ligi hak ediyorlar dediğiniz başka takımlar var mı?
Öyle bir sıralama olmaz ama hani il olarak İzmir’den de bence bir takım olmalı. Adana Demirspor zaten olmalı.
Yaşanılan terör olaylarından sonra da sosyal medyada bazı taraftarlar bu derbinin kardeşçe, barışçıl geçmesinden yana mesajları veriyorlar. Siz neler söylemek istersiniz?
Çok doğru. Ülke olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Geçtiğimiz hafta Ankara patlamasında çok sevdiğim kardeşim Umut Bulut’un babası rahmetli oldu. Bütün ailelere başsağlığı diliyorum. Temennimiz ülkemizin yeniden refah günlerine, huzurla yaşadığı günlere dönmesi. Bu bir futbol karşılaşması, maç… Adana’ya yakışır bir derbi olması dileğimiz. İki takım da kazanmak istiyor, onların da verecekleri mesajlar çok önemli, umarım Türkiye’ye örnek olur bu derbi.
Paylaş