Paylaş
Fotoğraf: Cemil SEREZLİ
Bu haftaki röportaj konuğumuz Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yeşim Taşova. Konumuz, yeniden gündeme gelen H1N1 virüsü yani Domuz Gribi…
Yeşim Taşova, “Kesinlikle antibiyotik kullanılmamalı” diye bu konunun üzerine duruyor.
Hepimizin de bildiği gibi el hijyeninin önemi büyük… Taşova da “El hijyeni, sıvı tüketimi” önemli derken kalabalık ortamların pek tercih edilmemesi gerektiğini söylüyor.
Buyurun beraber okuyalım.
Domuz gribi yeniden gündeme geldi ama Adana ile gündeme geldi, tekrar mı çıktı?
Tekrar çıktı mı değil aslında olağan grip mevsimini yaşıyoruz. Grip kış hastalığıdır. İnfluenza dediğimiz grip virüsü sürekli yapı değiştirdiği için bazen bu yapı değişikliği ileri boyutlarda oluyor ve o zaman karşımızda çok daha farklı bir virüsle karşı karşıya kalıyoruz. Aşı da daha az etki ediyor.
Risk grupları var mı?
Evet, 65 yaş üzeri, akciğer, kalp hastalığı ya da kronik başka hastalığı olanlar, küçük çocuklar, hamileler risk gruplarıdır. Domuz gribi dediğimiz H1N1 olduğu gibi bu gruplarda diğer griplerde ağır geçer o yüzden bu kişilerin aşılanmasını isteriz.
Bildiğimiz grip aşısı mı?
Her sene bu aşı yapılmalı mı?
Virüs sürekli yapısını değiştiriyor o yüzden her sene aşı yapılmalı. Virüsün sene içerisindeki değişiklikleri aşıyı da etkiliyor.
Nasıl yani?
Her dönemin virüs yapısı değişiyor. Sağlık bakanlığı verileri topluyor, bunları açıkladıklarında hepimiz daha iyi aydınlanacağız. Bu dönemin en yaygın olan, yapısını daha değiştirmiş olan virüsten oluşan bir aşıyla önümüzdeki senenin aşısı yapılacak. Daha korunaklı bir aşı olacak ama o dönem için.
Aşıya karşı çıkanlar var karşı çıkmayanlar var, hangisi doğru olan?
Virüs sürekli yapı değiştirdiği için aşının koruyuculuğu %60 en fazla %70’lerde kalıyor. Ona karşı insanların çok argümanları oluyor. Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı olarak özellikle risk gruplarında olanların aşı yaptırmalarına salık veriyoruz.
Ne zaman yapılmalı?
Eylül ayından başlayıp, Şubat sonu Mart başına ayına kadar yapılabilir ama Eylül, Ekim, Kasım ayı en ideal tarih.
Halk sanki yine bir panik halinde gibi… Ne yapılmalı?
Evet ama panik olmak yerine bilinçli bir şekilde korunmak gerekiyor. Kış gribiyle ülke olarak imtihanımız çok oldu. Bir kere el yıkama alışkanlığı son derece önemli. Hapşırma, öksürme gibi damlacık enfeksiyonuyla bulaştığı için bu tür kişilerden 2 metre ve daha uzakta bulunmakta yarar var. Toplu yerlerde uzun süre kalmamak gerekiyor. Bulunduğumuz yerde bir yerlere dokunduysak mutlakaaaa el yıkamalıyız.
Ben genelde hapşırırken kolumu büküp dirseğin iç kısmına hapşırırım, doğru mudur?
Aynen doğrudur ama herkes böyle hapşırmıyor maalesef. O yüzden mutlaka el yıkanmalı, yıkanacak bir yer yoksa o an, alkol bazlı dezenfektanları var onlarla temizlemeler yapılmalı.
Alerjik durumların gribal enfeksiyona etkisi nasıl?
Kronik astımı olan kişilerde eğer enfeksiyon olursa İnfluenza veya başka bir üst solunum yolu enfeksiyonuna yol açan virüslü enfeksiyon söz konusu olursa altta yatan alerjik olayın astım da dahil diğer alerjik durumların tetiklendiği bilinen bir gerçek. Özellikle bu virüslerin sadece bu kişilerde değil diğer kişilerin de dikkat etmesi gereken unsurlar arasında üst solunum yollarında bunlar yapıyı ve oradaki tüyleri de bozdukları için özellikle bakteriyellerin yerleşmesi zatürreye neden olabilir. Hem virüsün kendisi zatürre yapabilir hem de bu ikinci enfeksiyon dediğimiz bakterilerle enfeksiyon olabilir. En çok korktuğumuz şeylerden biri virüsün zatürresi hem de ikinci bakterilerdir. Zaten hastaların izlenmesi de bu anlamda son derece önemlidir.
Domuz gribinden hayatını kaybedenler diye bildiklerimizin altında aslında kronik rahatsızlıklar da var mıydı?
Geneli altta başka hastalığı olan insanlar, Sayın Bakanımız Mehmet Müezzinoğlu’nun açıklamaları da bu yönde.
Kulaktan kulağa dönen muhabbet çok o zaman?
Tabii tabii, kişi başka hastalıktan ölüyor ama sırada normal bir grip ama o domuz gribinden öldü diye laf çıkıyor.
Peki her grip olan hastaneye koşmalı mı?
3 günden uzun süre ateş, şiddetli vücut ağrısı, halsizlik, özellikle şuur bulanıklığı varsa mutlaka hastaneye başvurulmalı.
3 gün ateş için ciddi bir süre değil mi, yani erken teşhis anlamında?
Tabii ki ama ateş vardır şuur bulanıklığı da birinci günden ikinci günden itibaren varsa, çok şiddetli baş ağrısı varsa hemen gidilmesi lazım. Ateş için 3 gün beklenmemeli.
Grip olacağımızı anladığımız an hemen evde hangi ilaç varsa alıyoruz, peki bunun Domuz Gribine etkisi var mı? Mesela hangi ilaçlar kesinlikle alınmamalı?
Uygunsuz antibiyotik kullanımı sıkıntı oluyor. Hasta olunca hemen antibiyotik kullanmaya başlanmamalı. Antibiyotik bakterilerde ki direnç durumu tetikleniyor, dirençli bakterilerin yayılmasına yol açıyor ve dirençli bakteriyelle enfeksiyon gelişiyor.
Adana Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Osman Kürşat Arıkan “Alınan önlemlerle, domuz gribi korkulacak bir hastalık değil, basit hijyen kurallarını uygulayarak, sağlıklı beslenme ile bu hastalıktan korunmak çok kolay.” Dedi siz de katılıyor musunuz gerçekten korkulacak bir durum değil mi?
Korku konusunda öyle o kadar büyük şeyleri kullanmak istemiyorum ama birçok noktada Osman Beye katılıyorum. Sayın Bakanımız Müezzinoğlu’nun açıklamaları da bu yöndedir. Önlem alınmaz ise korkutucu hastalık olur.
O halde öpüşmüyoruz tokalaşmıyoruz!?
Aynen öyle. (Gülüyor)
Panik havası neyi etkiler?
Hastanelerde gereksiz başvuru, gereksiz başvuru olunca da gerçekten anında müdahale gereken hastaların değerlendirilmesinde eksikliğe yol açabilir.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Kış mevsimindeyiz, kış hastalıkları dönemindeyiz. Ölümler olduğu vakit gerçekten duyarlılık artıyor, duyarlılığın artması kişilerin kendi önlemlerini, sağlık kurumlarının da önlemlerini tekrar gözden geçirmesi için değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Önlem alırsak ve riskli grupların düzenli aşılanmasını öneriyorum. Bol bol sıvı tüketilmeli, C vitamini almalı, beslenmeye dikkat edilmeli, kapalı yerlerde bulunulmamalı bulunmak gerekiyorsa da süre kısa tutulmalı. El hijyeni gerçekten çok önemli!
YEŞİM TAŞOVA KİMDİR?
Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi Başhekimi Prof.Dr. Yeşim TAŞOVA, 1964 yılında Bartın'da doğdu. Prof. Dr. TAŞOVA, 1987 yılında Dokuz Eylül Üniversitesini Tıp Fakültesi’nden mezun oldu ve 1992 yılında Hacettepe Üniversitesinde uzmanlığını tamamladı. Prof. Dr. TAŞOVA, çalışmalarını Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'nde Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı ve Klinik Mikrobiyoloji Bilim Dalında yürütmektedir.
Paylaş