Paylaş
Baba Metin Alpat fena disiplinli ve çalışkan, dolayısıyla çocuklarını da erken yaşta ticaretin içine çekiyor.
Seyfi Alpat “O kadar erken başladık ki babamızı kaybettiğimizde afallamadık çünkü bizi hayata çok iyi hazırlamıştı” diyor.
Funda Alpat Acar, Seyfi Alpat ve kuzenleri Tolga Tutaş ipi göğüslüyor ve yola devam ediyorlar. Daha sonra bünyeye Alpat kardeşlerden Fulya ve Ezra da dahil oluyor. Gayet başarılı götürdükleri işlerinden sonra artık kendi markalarını da yaratıp, Doctor-Bed’i ortaya çıkardılar.
Bu markayı ilk duyduğumda franchising olduğunu düşünürken aslında Adana markasını olduğunu öğrendiğimde epey şaşırmıştım!
Röportaj için Seyfi Alpat ile bir araya geldik. Yatak konusunda o kadar keskin sözleri var ki. En bayıldıklarımdan biri “Desinler Cumhuriyeti’nde yaşıyoruz. Bütün evi buna göre dizayn ederiz. Ama yatağımızı seçerken pek önemsemeyiz…” diyor.
Buyurun beraber okuyalım.
Seyfi Alpat kimdir biraz sizi tanıyalım?
1976 Adana doğumluyum. Bütün eğitimlerimi de Adana’da tamamladım. Anadolu Girişimci İşadamları Dernek (AGİD) Başkanıyım. Birçok STK’ya da üyeyim.
İş hayatı nasıl başlıyor?
6 yaşındayken annemle babam yan odada tartışıyordu. Annem “Hayır anaokuluna gidecek” babam, “Hayır işe gelecek” dolayısıyla 6 yaşında benim iş hayatım başladı. Amcam “Oğlum senin tatil zamanın okul zamanın, iyi değerlendir” derdi. Fena disiplinli bir hayatımız vardı.
Bu disiplinin kökeni var mıdır sizce?
Soyadımızdan geliyor galiba. “Alpat, Alp at… Ata binmiş yiğit asker” anlamında. Dedemizin babasına kadar olan sülalenin erkekleri hep askerlik yapmış. Dedemin dedesi 45 sene filan askerlik yapmış, Dolmabahçe’de eserleri var. Askeri disiplin oradan geliyor diye düşünüyorum.
Üniversiteyi Adana’da okuma da mı aile isteği?
Aynen. Babam “Oğlum mühendislik olsun, Adana olsun, ikinci öğretim olsun.” Dedi. Maden Mühendisliğini kazandım. Tabii iş yoğunluğundan gidemiyordum. İşten çıktığım saatte de yorgunluktan adım atamıyordum. İlk sene öyle geçti. İkinci senemde artık devam ettim.
Keşkeniz var mı?
Asla olmadı! Hatta babam az bile yapmış diyorum. Babam vefat ettiğinde ben 28, ablam 30, Tolga Bey (Tutaş) 31 yaşındaydı. Biz buranın başına kaldık! Düşünün bir markanın bayiliğini yapıyoruz ve markanın en iyi bayisiydik. Ki adamlar markasının başında çoluk çocuğu istemeyebilirlerdi.
Devam etme kararınız büyük cesaret olmuş!
6 yaşında işin içine girmişiz, kendimize güvenimiz vardı. Hiç aklımızda “Acaba”mız olmadı. Askeri disiplinle büyüdük diyorum.
Bir başarı da kardeşler ve kuzenlerle iç içe olmak! Zordur aile şirketlerini döndürmek?
Tabii canım. Biz dört kardeşiz ama babam her zaman 6 çocuğum var derdi. Benim abim olsa Tolga Beye değer verdiğim gibi değer vermezdim belki, eminim o da kardeşi olsa bana değer verdiği gibi değer vermezdi. Tolga Beyin bir de ablası var.
Çocukluğunuza dair ne hatırlıyorsunuz desem?
Anne baba olmayınca hiçbir şey tam olmuyor. Büyük bir manevi yük hissediyorsunuz.Direkt olgunlaşma evresine geçiyor insan. Babam gerçekten bizi her şeye hazırlamış. Yoksa kaldıramazdık. Yazın annemler yazlığa giderdi, Tolga abimle biz uyumuş numarası yapardık ki, babamlar bizi işe götürmesin diye. Ama biz gözümüzü bir açardık bizi sırtlamışlar arabaya koymuşlar, işe gidiyoruz!
En risksiz sektörü bu sektör mü? İnsan doğar, evlenir, yaşar. Yaşadığı sürece ihtiyaç?
88 yılındayken çok ihtiyaç değildi, ne vardı ki! Ne gerek var bu eşyalara yataklara, bir gün bu moda bitecek diye bakardı insanlar.
Şimdi bu anlayış yok ama değil mi?
Tabii ki yok. Yatak ihtiyacı asla bitmez. Artık kendi yatağınız var, misafir yatak odanız var, yayla yazlıklarınızda yataklar var.
Babanızın Yataş ile başlama hikâyesi çok ilginçmiş, anlatır mısınız?
1988 yılında 50 metre kare bir dükkân içinde beyaz eşya işi yapıyorduk. Babam bir gün Romanya’ya tura gitti, gezerken Yaysat’ın sahibiyle çarpışıyor “Pardon” diyor. Çarpıştı adam da “Pardon” diyor. “Aa Türk müsün?” filan derken tanışıp kartlarını veriyorlar.Geri dönüşte Osman Altop babama uyku seti hediye gönderiyor. Eskiden sırıklı yorganlara alışık oldukları için annem bakıyor, bir kenara koyuyor. Sonra bir aile toplantısında bu yorganların lafı geçiyor inceliyorlar filan, topluluktakiler de beğenince annem misafirlere hediye ediyor. Derken çok beğeniyorlar bize sipariş gelmeye başlıyor. 5-10 derken Yataş serüveni başlıyor.
Doctor- Bed nasıl ortaya çıktı?
Hani derler ya bildiğin işi yap diye, biz de bildiğimiz iş ne? En iyi iş bu! Ve yatak gerçekten çok özel ve de teknolojik bir ürün. İyi bir araştırma ve planlamadan sonra bu işe giriştik.
Nerede üretiliyor? Fason mu kendi üretiminiz mi?
Fason üretimimiz de var, kendi üretimimiz de var. Fason üretimimiz de Kayseri’de. Zaten Kayseri bu işin merkezi, tedarikçisi, nakliyecisi…
Doctor Bed’in ismi nasıl ortaya çıktı?
İnsanlara bir şey satarken ismin içerisinde medikal isim varsa daha ilgi çekiyor. Seyfi-Bed de olabilirdi ama Doctor-Bed daha iyi bir vurgu yapıyor akılda.
Kaç yatak ceşiti var?
34 yatak ve bir o kadar da baza çeşidi. Kravatlı amcaya da, şalvarlı amcaya göre de herkese uygun yatağımız var.
Kaç şube?
7 şube, 4 Adana, 2 Mersin 1 tane de İstanbul’da var.
Franchising’e girecek misiniz?
Hayır, bayilik vermeden kendimiz şubelerimizi açacağız.
Ne kadar yetişebileceksiniz peki?
Bugün İkea’da aynı şekilde ilerliyor. Montajlık bir durum yok, insan gücünü çok gerektiren bir şey değil. Markayı coşturacak ivmeye geldikten sonra gerisi kolay. İlk mağazamızı açalı 19 ay oldu ve her şey gayet iyi.
Olmazsa olmazlar arasında mıdır yatak?
Yatak, ayakkabı, gözü görmeyen için gözlük, kulağı duymayan için kulaklık. Bence bu dördü olmazsa olmaz. Ama maalesef “Desinler Cumhuriyeti’nde yaşıyoruz. Önceliğimiz evimizin salonu, mobilyalarımız, tabak bardaklarımız. Birçok insan yatağının yayı batana kadar kullanır. 20 sene aynı yatak kullanılır mı?
Yatak almayı biliyor muyuz peki?
Hayır! Geliyorlar eliyle bastırıyor, diziyle bastırıyor en son bir de oturuyor karar verip alıyor. Biz 10 dakika bir üzerinde yatın diyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Doctor-Bed 2013 yılında kuruldu, 2023 yılında 10. Yılı. Hedefimiz 100 mağaza. Şuanda 19 ayda 7 tane yaptık, sonraki zamanda artık ayda bir mağaza ile bu hedefe ulaşırız diye düşünüyorum.
Paylaş