Paylaş
Vücudumuzun güneşe maruz kalan bölgelerinde, lekeler ortaya çıkıyor. Güneşin zararlı ışınları lekelere yol açmakla kalmıyor, vücudumuzdaki benlerin de kansere dönüşme riskini artırıyor. Güneşin zararlı etkileriyle ilgili olarak insanları en fazla korkutan cilt kanseridir. Cilt kanserlerinin ise başlıca üç tipi görülüyor. Bazal ve skuamoz hücreli kanserler daha yavaş seyreden ancak yine de tedavi edilmesi şart alan iki kanser tipidir. Melanom dediğimiz ve cilt benlerinden gelişen kanserse, hızlı ilerlediğinden dolayı erken tanı ve tedaviyle çözümlenmesi çok önemli olan bir sorundur. Cilt kanserlerinin en önemli tedavisi nedir diye sıkça soruluyor.
Bu sorunun yanıtı, erken tanı ve cerrahidir. Hastanın yaşı ileri de olsa tedavi edilmesi gerekir. Kanser yavaş ilerleyebilir, ancak örneğin göze veya buruna çok yakın bir alanda çıktığında gözkapağında, burun kıkırdağında tahribata neden olur. Yaşam kalitesinin düşürülmemesi açısından, hastanın yaşı kaç olursa olsun tedavisi gerekiyor.
BENLERİN ŞEKLİ, RENGİ DEĞİŞİYORSA HEKİME BAŞVURUN
Bazal ve skuamoz hücreli kanser tipleri, boyun, kafa derisi, eller, kollarda daha çok görülüyor. Melanom adı verilen kötü huylu kanser tipi sadece görünen bölgelerde olduğu kadar avuç içi, ayak tabanı ve saçlı deride bile görülebiliyor.
Kanserin ortaya çıkması anlamında en riskli alanlar güneş gören alanlar olsa da, vücudun güneşe maruz kalmayan bölgelerinde de cilt kanseri ortaya çıkabiliyor. Günlük yaşamda kişilerin hekim kontrolü dışında her ay banyoda vücutlarındaki benleri kontrol etmelerinde fayda vardır. Hekimler hangi benlerin kanser olduğunu, kansere dönüşme riski olduğunu özel sistemler yardımıyla anlayabiliyor. Her ben kanser olacak diye bir kural yoktur. Ancak benlerde kanserin habercisi olan bazı değişikler vardır.
Bu belirtiler kanser tiplerine göre değişebilir. Bazal ve skuamoz hücreli tipte, deride kabarık, yara izine benzeyen görüntüler vardır. Bunlar eğer tedavi edilmezse iyileşmeyen yaralardır. Melanomda yani ben kanserinde siyah veya kahverengi renkler hakim oluyor. Ben eğer düz bir şekildeyse, kabarıyorsa, asimetrikse, boyutu 6 mm’den büyükte, içinde kırmızı, yeşil renkler, kanamalar varsa zaman kaybetmeden doktora başvurmak gerekiyor.
PARFÜM VE DOĞUM KONTROL HAPI GÜNEŞ LEKESİ YAPIYOR
Cilt kanserinin dışında günlük yaşamda en çok kadınları rahatsız eden sorun güneşle birlikte ciltte oluşan lekelerdir. Güneş lekelerinin en fazla oluştuğu bazı özel durumlar ve nedenler vardır. Bunların arasında sir ağda sonrasında güneşe çıkmak, güneşe çıkmadan önce cildin açıkta kalan bölgelerine parfüm sıkmak, kolonya sürmek, doğum kontrol hapı kullanmak, hamilelik dönemi, adet döneminde ve süt verme döneminde çok fazla güneşe maruz kalmak lekelerin artmasına yol açıyor. Üstelik bu lekeler ciltte kalıyor. Tedavi edilmediği sürece de onlardan kurtulmak mümkün olmuyor. Çillere benzemiyorlar. Çünkü biliyoruz ki yüzdeki çiller kışın solar, yazın güneşin etkisiyle koyulaşırlar. Ancak bu etki güneş lekeleri için söz konusu değildir.
Koyu ten rengine sahip kişiler “Nasılsa rengim koyu, niye güneş koruyucu kullanayım” diyorsa da bu doğru değil. Aksine koyu ten rengindeki kişilerde güneş lekesi, açık ten rengindekilere göre daha fazla görülüyor.
Bu nedenle güneşe çıkmadan önce özellikle tatil bölgelerinde sıkı dokunmuş açık mavi ve beyaz renkte, bol, terletmeyecek, pamuklu giysiler giymek, geniş çerçeveli gözlükler kullanmak, şapka takmak, güneşe çıkmadan önce uygun koruma faktörlü bir krem sürmek şarttır.
Bu kremleri açık ve koyu tenlilere öneriyoruz, sadece açık tenli kişilerden 50 faktör ve üzeri kullanmalarını önerirken, koyu tenliler 30 faktör ve üstünü öneriyoruz.
Havuza, denize girdikten sonra güneş koruyucuların tekrar sürülmesi gerekiyor. Özellikle yüz bölgesine daha bol sürmek lazım.
Leke tedavisi sabır istiyor
Günümüzde güneş lekelerinin tedavisinde bazı lazer tipleri kullanılıyor. IPL ve fraksiyonel lazerin özellikle de koyu ten rengine sahip kişilerde çok dikkatli kullanılması, uzmanlarca tedavinin yapılmasında yarar var. Bu lazerlerin ehil olmayan kişilerce tedavide kullanılması, lekelerin artmasına yol açabilir. Lekeler eğer çok derin değilse en az 6 seans uygulanması yeterlidir. Lekelerin derin olduğu kişilerde ise seans sayısı uzayabiliyor.
Paylaş