Tohumlar fidana fidanlar ağaca

11 milyon fidan 81 ilde, 2 bin 23 noktada, toprakla buluştu...
*
Küresel kuraklık ve iklim değişikliği sorunları için birçok ülke çok ciddi tedbirler aldı.
Sera gazları, karbon salınımı, atmosfere karışan zararlı kimyasallar konularında sert politikalar geliştirdi.
Mesela, Avrupa ülkelerinin bazıları on yıl sonra benzinli ve motorinle çalışan araçları üretmeyecek.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

Sorun ülkemizde de hissediliyor.
Yağış rejimi değişti. Seller, afatlar yaşanıyor.
Daha kurak döneme girdik.
Kalıcı ve köklü tedbirler almazsak susuzluk ve kuraklık yerleşimleri etkileyecek, göçler olacak, yerleşim yerlerinde değişimler görülecek.
Su rezervleri azaldı. Tarım ve hayvancılık etkilenecek, gıda üretimi, besin maddelerinde sıkıntılar yaşanacak.
Yaşamı kaliteli ve sürdürülebilir hale getirmeliyiz.
*
Zaman ülkemizin aleyhine işliyor.
*
Ne yapacağız?
Suyu idareli kullanacağız, tarımda sulama sistemlerini geliştireceğiz,
Gerçekçi su yönetimi oluşturacağız,
Bitki örtüsünü, ağaçları ve ormanları koruyacağız,
Dere, akarsu, göl ve yeraltı sularıyla oynamayacağız!..
*
Doğru önlemler alacağız ve bunu ısrarlı şekilde uygulayacağız.
Zor ama mümkün!..

FİDAN DİKİNİZ

Binlerce yıl öncesinden verilen mesajı kulak arkası etmeyeceğiz. Ne diyor şanlı Peygamberimiz;
‘Kıyametin kopacağını bilseniz elinizdeki fidanı dikiniz.’
Buyururken biz ne yapıyoruz?..
Kesiyoruz, yakıyoruz, yok ediyoruz!..
Niçin?
Rant için, otel için, maden için, konut için...
Yalan mı, yanlış mı?..
*
Yanlışa yanlış, doğruya doğru demeli!..
Orman yoksa su yok, su yoksa oksijen ve temiz hava yok. Bunlar yoksa yaşam çekilmez olur.
Ormanların yok edilmesi yaşama suikast, talan edilmesi ise insana karşı suçtur!..

ÇARE ORMANDA SAKLI

Kurak geçen bu günlerde, 11 Milyon Ağaç; Bugün Fidan, Yarın Nefes projesinin amacına ulaşması, 5-10 santimlik fidelerin hayata tutunması büyük bir başarı olacak.
*
Her yerin betona bulandığı günümüzde bu tür kampanya ve etkinliklere ihtiyaç var.
Bir ağaç, bir ağaçtır; korumalı, kesmemeli, kestirmemeli...
Bu konuda devletimiz ve belediyelerimiz katı olmalı, kanunları, kuralları esnetmemeli...

OKULLAR VE ÖĞRENCİLER

Kurum çalışanları ile kampanyaya katıldım, fideleri toprakla buluşturduk.
Resmi kurumların, özel sektör işletmelerinin, sivil toplum kuruluşlarının, okulların büyük bir ilgi gösterdiği bu faaliyet ile vatandaşlar ve öğrenciler onlarca fide dikti.
Doğa ve ağaç sevgisi bulaşıcı bir hastalık gibi topluma yayılsın isterim...
*
Öğrencilere küçük yaşlardan itibaren fide dikme alışkanlığı kazandırılması bir kazançtır.
Kestel Cumhuriyet İlkokulu öğrencileri, öğretmenleri ve müdürü ile arı gibi çalıştılar.
Takdirle izledim onları.
*
Bursa’da ve yurt genelinde etkinliğe katılan vatandaşları, kurumlarını kutluyorum.
Devlet böylesi kampanyalara devam etmeli.

TOHUMLAR FİDANA...

Tohumlar fidana, fidanlar ağaca, ağaçlar ormana;
Dönmeli yurdumda...
Yuvadır kuşlara, örtüdür toprağa, can verir doğaya;
Ormanlar yurdumda...
Bir tek dal kırmadan, ormansız kalmadan, her insan bir fidan;
Dikmeli yurdumda.
Yuvadır kuşlara, örtüdür toprağa, can verir doğaya;
Ormanlar yurdumda...
*
Doğa ve çevre sevgisi kazanan gençlerimiz şarkının, şiirin ruhunu kavrayıp, gelecekte güzel işler başaracaklar...
Dikilen fidelerin tamamı Çam’dı.
Belki de yabani meyveler vardı, ben görmedim.
Orman yaşam için oksijen üretirken, barındıracağı tüm canlılar için de besleyici kaynaklara sahip olmalı.
Tarım ve Orman Bakanlığı herhalde buna dikkat ediyordur. Çünkü bu konuda bir hayli eleştiri alıyor!

ÖMÜR NASIL ÖLÇÜLÜR?

50-60 yıllık çam ormanları kıtır kıtır kesiliyor.
‘Ekonomik ömrünü tamamladı’ gerekçesiyle ormanlar doğranıyor.
*
Oksijen, temiz hava, temiz çevre, kaliteli yaşam, doğal denge, yaban hayatı, iklim, yağmur, yeraltı su kaynakları, arıcılık, çiçek, bitki ve mantar üretimi, doğal güzellik...
Bunlar ölçülemiyor mu?
*
‘Altına hücum’ ile başlayan yönelimle maden, mermer, kömür ve taş ocağı faaliyetlerine tanınan tolerans ve teşviklerin verdiği yıkımını durdurmalıyız...
Bu kampanya ile ormanların önemini bir kez daha anlamalı, şehir meydanları, parkları ve yollarda ki ‘bir tek ağacı’ bile feda etmemeli...
Çünkü ormana, çevreye ve doğaya ihtiyacımız var;
Toplumsal duyarlılığımız canlı kalmalı...

MADEN KANUNU

21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası.
11 Milyon Ağaç; Bugün Fidan, Yarın Nefes kampanyası nasıl büyük bir tanıtım ile gerçekleştirildiyse; dünyada ve 1975 yılından beri Türkiye’de kutlanan 21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası’nı da etkili şekilde değerlendirmeli, ağaçlandırma kampanyaları aralıksız devam etmeli, orman varlığına katkıda bulunmalı.
Bunun içinde; 2004 yılında çıkan ve ormanların canına okuyan Maden Kanunu’nu yeniden gözden geçirmeli...
*
On binlerce yurttaş kampanyaya katıldı, ağaç değil, fide dikti...
Hepsi tutmayacak elbette.
Sulanır, korunur ve iyi bakılırsa bunlar 20 yıl sonra ağaç olacaklar...
*
Ormancıları kutluyorum.
Yıllardır sabırla memlekette ağaçlandırma çalışması yapıyorlar ve kutsal bir işi başarıyorlar...

BALTALAR ELİMİZDE...

Baltalar elimizde, uzun ip belimizde
Biz gideriz ormana hey ormana.
Yaşlı kütük seçeriz, karşılıklı geçeriz,
Testereyle biçeriz, hop biçeriz.
Ağacın yanında dur, baltayı sağından vur.
Birde sol taraftan vur kuvvetli,
Kışın odun yanınca, alevler parlayınca,
Şarkı söyler oynarız hey oynarız.
*
Bu okul şarkısı çocukluğumda kafama hiç oturmamıştı, şimdi de...
Şarkıyı içselleştirenler, ellerinde ki baltalar ile ormandan hiç ayrılmıyorlar sanki!..