Dr. Hüseyin H. Serdar
Dr. Hüseyin H. Serdar
Dr. Hüseyin H. SerdarYazarın Tüm Yazıları

Sağlıktaki şiddete çözümler üretilmeli

Kadına şiddet, çocuğa şiddet, hayvana şiddet. Son yılların üç başlıkta toplanan zorbalık türü.

Haberin Devamı

Her gün birkaç yerden gelen, birbirinden acıklı ve dehşet içeren haberlerle canımız sıkılıyor.
Nasıl sıkılmasın ki...
Vahşet bu, vandallık bu, cahillik, eğitimsizlik ve geri kalmışlığın yansıması bu.
Türlü türlü aptalca sebeplerle kıskandığı, boşanmak üzere olduğu veya boşandığı eşini, eski eşin sevgilisini veya eşini katletmeler...
İlkelliğin alası şeyler.

ŞİDDET, HASTALIK HALİDİR

Çocuk evde gördüğü zorbalığı, şiddeti kardeşine uygulamakla başlıyor. Anne çocuğunu dövüyor, anneyi de baba. O çocuk büyüdükçe etrafındaki arkadaşlarına, okulda, mahallede, askerde, iş yerinde uygulamaya başlıyor.
*
‘Çayda dem, askerlikte kıdem aranır’ diye bir söz vardır.
Nizamiyeden içeri girildiği anda acemiler, çarpılmaya başlanırdı. Yürüyemedin, yatağını iyi toplamadın, sağa sola dönemedin, traşın olmamış, saçın uzamış; esas duruş, şamar!
Sevmediğin ere küfretmeler, 3-5 nöbetleri yazmalar vs...
Acemi askerler de yedikleri şamarların ve karşılaştıkları kötü muamelelerin acısını, kıdemli, onbaşı, çavuş olunca yeni gelen acemilerden çıkartıp, şiddetin kurumsallaşmasına neden oluyorlardı.
Görüldüğü gibi şiddet, bulaşıcı hastalık gibidir. Hastalık halidir.

Bir de ‘bezdiri’ var yani ‘mobbing’...
İnsani tarafı zayıf olan, kişiliği ve yetkinliği gelişmemiş insanlar, aile içerisinde, iş yerinde, üniversitede, askerde, poliste, kamu çalışma alanlarında egolarını, kaprislerini ya da çıkarlarını bu insanlık dışı mobbing ile sürdürürler.
İnkara gerek yok, oldukça yaygın...
Birçok intiharın altından mobbing çıkıyor.

Haberin Devamı

HASTANELERE, HEKİMLERE YÖNELEN ŞİDDET

Kadına, çocuğa, hayvana uygulanan şiddeti konuşan toplum bugünlerde sağlık kurumlarını konuşuyor.
Şiddet bir süreden beri hastanelere ve sağlık kurumlarına yönelmişti.
On beş yıldır adım adım, sayılar arta arta bugünlere gelindi.
*
Hekimlerimiz vahşice katlediliyor...
Savaşlarda bile silah doğrultulmayan hekimler, hemşireler yaptıkları işten dolayı tehdit ediliyor, hakarete uğruyor, yaralanıyor ve öldürülüyorlar!
Bu toplumsal akıl tutulmasıdır.

Son bir haftada Konya, Adana ve Bursa’da yaşananları biliyorsunuz.
Konya’da, bir hekim kardeşimiz katledildi.
Adana’da, kalabalık grup Acil Servisi bastı.
Bursa’da, yoğun bakım ünitesine, doktorlara ve hemşirelere saldırıldı, kapılar kırıldı.
Böyle onlarca haber var medyada. 

Haberin Devamı

SEBEBİ ÇALIŞANLAR DEĞİL

Halkımız şunu iyi bilmeli; sağlık sistemindeki daralmanın sebebi hekim ve sağlık çalışanları değil.
Randevu alınamıyorsa bu sorun hekimlerden kaynaklanmıyor.
Hekimlerin çalışma şartları bozuldu.
Verdikleri hizmete göre çok düşük maaş alıyorlar.
Sözler veriliyor ama düzelme olmuyor.
Soruna çare olmayan adımlar atılıyor ama olmuyor...

Toplumu üzen bu şiddet, çalışma koşullarının ağırlığı, yönetici baskısı, pandemi sürecinin yorgunluğu ve düşük ücret sebebiyle hekimlerimiz kamu hizmetinden ayrılıyorlar.
Devlet hastaneleri, şehir hastaneleri, eğitim araştırma ve tıp fakülteleri hastanelerinden istifalar gerçekleşiyor. Bazı branşlarda hastanelerde hekim bulunamıyor, randevular 2-3 ay uzuyor.
Her yıl yüzlerce iyi hekimimiz yurt dışına gidiyor. Binlercesi de gitmek için yabancı dil kurslarına devam ediyor.

Haberin Devamı

ÇÖZÜMLER ÜRETİLMELİ

Yurttaşlar olarak yaşanan geçim sıkıntısı, hayat pahalılığı, işsizlik, yoksulluk, stresi hastanelerde öfkeye dönüştürmenin, hekime, hemşireye, veteriner hekime, eczacıya yöneltmenin, kişilere ve topluma faydası olabilir mi?
Halkımız da sağlık sistemindeki olumsuzluklardan şikayet ediyor.
Sağlık Bakanlığı, Maliye, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Adalet Bakanlığı konuya ivedilikle el atıp, çözümler üretmeli.
Olan halka, hekimlere ve ülkemize oluyor...

ŞİDDET ADIM ADIM GELİP CAN ALDI

Yargı sistemi hastanelerdeki şiddet olaylarını biraz ağırdan aldı.
Yıllar önce, ‘görevi başındaki devlet memuruna yapılan hakaret, baskı ve şiddet’ için verilen 5-6 aylık hapis cezaları paraya çevrilip, 5 yıl ertelenmeseydi bugün üzüntüyle karşılaştığımız o acı hadiseler belki de olmayacaktı.
Yeni bir düzenleme yapıldı, sonuçları gelecekte görülecek.
Benzeri bir durumu, Bursa Devlet Hastanesi’nde çalışırken ben de yaşadım.
Muayene esnasında görevi başındaki hemşireye hakaret eden kişiye sakin ve kibar olmasını söylediğimde bana hakaret etmişti. Davacı olduk. Bir yıl sonra, tutuksuz yargılanan kişiye 5 ay hapis cezası verildi. Ceza, 6 bin TL’ye dönüştürüldü. ‘5 yıl içerisinde suç işlemezse’ cezanın uygulanmayacağı kararıyla dosya kapandı.
 *
Bu olay tuzu biberi oldu, bir pazar nöbetinde üç yüzün üzerinde hasta bakınca, ‘böyle sağlık hizmeti olmaz’ dedim ve istifa ettim.
Sağlıkta sıkıntı geliyorum diyordu. Fakat kimse anlamak istemiyordu.

Yazarın Tüm Yazıları