Onu bunu bilmem! Afetlere hazır olmalıyız

Kış kışlığını yapmalı. 
Toprak suya doyacak, yeraltı su kaynaklarının kapasitesi yükselecek. 
Barajlar, göller ve göletler dolacak. 
Yağışlara ‘ohh ohh bereket’ derken, bu bereketin yaz aylarında içme suyu için bolluk getireceğini biliriz. 
Tarım, hayvancılık ve sanayi suyu en çok kullanan sektörlerdir. Tüm kaynakların neredeyse beşte üçünü kullanırlar. 
* 
Kar bolluk, bereket getirir. 
Bereket ve zahmet kardeştir. 
Kar kalabalık kentlerde sıkıntılar oluşturur. 
Sorumlular, ‘Ne yapalım çok yağdı, bu kadarını beklemiyorduk diyebilir mi?’ 
Hayır…  
Daima hazır olunmalı. 

Gündemimiz kar, kış…  
Otoyolların, caddelerin, sokakların tıkanmaları, kara yolları ve belediyelerin hızlı hareket edememeleri, daha da önemlisi koordine olamamaları… 

HAVAALANI İZİN VERMEDİ 

Karadeniz, Ege ve Balkanlardan gelen ‘kötü hava şartları’ etkisini cömertçe gösterdi. Bazı kentler kardan, buzdan, soğuktan daha fazla etkilendi.  
Karayollarında yaşanan sorunların bir kısmı hava ulaşımında da yaşandı. 
*  
Kötü havadan biz de geçen hafta payımıza düşeni aldık. 
Kars’a uçuyorduk.  
5 arkadaş Bursa’dan Sabiha Gökçen Havaalanı’na geldik.  
Günün ilk uçuşu Kars’taki meydanın inişe elverişli olmaması sebebiyle iptal edildi. 
* 
11’de uçacaktık.  
Rötarlı olarak bindik uçağa. Bir süre daha bekledik.  
‘Kars Havaalanı iniş için hazırlanıyor, birazdan havalanacağız’ anonsu yapıldı. 
12 gibi havalandık.  
İniş için 2-3 kez alçaldık ama inemedik.  
Bilgi verilmedi.  

UYUM SORUNU 

Hala havadayız, uçuyoruz…  
1.5 saat sonra; ‘Sayın yolcularımız, Kars havalimanındaki uygunsuz hava koşulları sebebiyle iniş yapamadık. Birazdan Ankara Esenboğa Havaalanı’na ineceğiz’ bilgisi verildi. 
İndik…  
* 
İki saat uçakta kaldık…  
Hava ve yer hizmetleri ekiplerinin ‘uyum sorunu’ ortaya çıktı! 
Millet iyice bunaldı. Kapıyı açtırdılar. 
15-20 kişi alana indi. 
Hır gür, falan filan… 
Anlatacak çok şey var; ama burada değil! 
* 
Tekrar havalandık ve başladığımız yere, Sabiha Gökçen’e geldik, Anadolu Jet‘ten indik.  
Sanırım saat 18.30 olmuştu. 
Kars’a gidemedik. 
Gidebilseydik, sosyal sorumluluk projesi olarak bir okulda çocuklara ‘Kardeşim Üşümesin’ kapsamında kışlık giyecekler dağıtılacaktı. 
Kaldı. 
Şubat ayında havalar geçit verdiğinde inşallah okula gidebiliriz. 

KÖTÜ HAVA ŞARTLARI  

Büyük şehirlerin kış kargaşasını konuşuyoruz.  
Şehirlerarası ve kent içi yolların kapanması, havaalanlarında yaşanan aksamalar, yol bakım ekiplerinin çalışmaları gündem oldu. 
* 
Hava şartları nedeniyle işler aksadı, insanlar işlerine gidemedi, kargolar yerlerine ulaşamadı, yükler TIR ve kamyonların sırtında kaldı.  
Maddi, manevi sıkıntı… 
Yazıyı hazırlarken belediye ve Karayolları’nın gayrete gelen çalışmalarıyla işler yoluna giriyordu. 
* 
Bir sınav veriliyor.  
Önemli olan, tüm kurumların afete, olağanüstü durumlara hazır olmalarını sağlamak. 
Allah esirgesin böylesi havada deprem olsa ne yaparız? 
Hem olmadı da değil…  
13 Mart 1992’de Erzincan depremi ile 24 Ocak 2020’de ki Elazığ depremi soğuk, yağışlı, berbat bir havada olmuştu. 
Soğukla mücadele daha zor… 
Onu bunu bilmem! Afetlere hazır olmalıyız…  

ENERJİMİZ DÜŞMESİN 

Sanayicilerimiz bugünlerde elektrik kesintilerinden doğacak zararları en az hasarla atlatmaya çalışıyorlar. 
Organize Sanayi Bölge - OSB yönetimleri sanayicilerle birlikte, sektörel özellikleri dikkate alarak mesai ve vardiyalara geçici düzenlemeler yapıyorlar.  
Çalışanların izin günlerini değiştirip enerjinin her işletmeye yetecek hale gelmesini sağlıyorlar. 
* 
Hakkaniyetli enerji dağıtım yönetimi gerekiyor.  
OSB’ler, Enerji Bakanlığı ile koordine çalışıyorlar. 
Enerji dağıtım firmaları da elektrik trafiğini ayarlıyor. 
* 
Sanayicilerimiz gerçek birer kahramandır.  
Sıkıntıyı en hafif şekilde atlatmaya, üretimi azaltmamaya, işsizliğe neden olmamaya ve ülke ekonomisine faydalı olmaya gayret ediyorlar. 
Terminli ihraç mallarını da ceza yemeden, zamanında teslim edebilmenin yolunu arıyorlar. 
Sanayiciler, devlet desteğini hak ediyorlar. 

DOMUZ GRİBİ YENİDEN SAHNEDE 

2009 yılını hatırlarsınız, Domuz Gribi salgını olmuştu. H1N1 olarak bilinen, İnfluenza A ortalığı karıştırmıştı.  
Sağlık Bakanı Recep Akdağ aşı olmuş ama Başbakan R. Tayyip Erdoğan, ‘Bakanım gibi düşünmüyorum, aşı olmayacağım’ demişti.  
*  
650 civarında yurttaşımızı kaybettiğimiz Domuz Gribi; öksürük, ateş, baş ağrısı, halsizlik, boğaz ağrısı, burun akıntısı veya tıkanıklığı ile ortaya çıkıyor. 
Ocak ayında görülmeye başlandı. 
Bursa’da da Domuz Gribi tanısı konuluyor.  
İşler karışıyor mu acaba?..  
* 
Şikayeti olan aile hekimine baş vurmalı. 
Hijyen ve temizlik önlemleri alınmalı, hapşırıp öksürürken ağız mendille kapatılmalı, ortaya tükürük saçılmamalı, sık sık sabunla el yıkamalı, kalabalık ortamlara girilmemeli, sarılmamalı, tokalaşmamalı, kucaklaşmamalı, 1 metreden yakına sokulmamalı ve ortam havalandırması yapmalı…  
* 
Covid-19’un mutandı Omicron gibi hızlı yayılan Domuz Gribinden korunmada en etkili uygulama ‘Maske, Mesafe, Temizlik’ kurallarına uyulmasıdır.  
* 
Omicron çok hızlı bulaşıyor.  
PCR pozitif vaka sayıları hızla artıyor. 
Temaslılar da çığ gibi oldu.  
Covid-19 hastası olanların özensiz yaşamaları, umursamazlıkları, kurallara uymamaları hastalığın yayılmasına neden oluyor. 
Bu gidişle virüs herkese bulaşacak ve yaz aylarında hastalığın etkisi en aza inecek… 
O zamana herkes kadar özel, iş ve eğitim yaşamına özen göstermeli. 

YOL ÖNLEMLERİ 

İklim şartlarının olumsuzluğundan bahsederken trafik kazalarını unutmadık elbette… 
Kışın meydana gelen kazalara birçok faktör etki ediyor. 
*  
Araçlar, sürücüler ve yayaları konuşalım.  
Araçlar;  
Kış lastiği taktırmalı,  
Zincir, çeki halatı, takoz, fener, ara kablo ve ilkyardım çantası bulundurmalı. 
Araç bakımı yapılmalı; far, fren, sinyal, motor yağı ve su kontrolü sağlanmalı.  
Radyatör suyu kontrol edilmeli, antifriz konulmalı. 
Yakıt deposu doldurulmalı.  
Silecek suyu olmalı.  
Battaniye, kaban, su, yiyecek bulundurulmalı.  
* 
Sürücüler; 
Emniyet kemeri takılı olmalı.  
Cep telefonuyla konuşmamalı.  
Alkol ve madde kullanmamalı. 
Hız yapılmamalı, görüş mesafesini daraltmamalı. 
Dikkatleri açık, uykularını almış olmalı. 
Takip ve fren mesafelerini daha da artırmalı. 
Ani ve sert fren yapılmamalı, birden hızlanmamalı. 
Farlar karşıdan gelenlere rahatsızlık vermemeli. 
* 
Yayalar; 
Toplu taşıma araçlarını tercih etmeli, ihtiyaç yoksa dışarı çıkmamalı. 
Kaydırmaz tabanlı ayakkabı giymeli.  
* 
Çoklu ölümlü trafik kazaları oldu. Can kayıplarına üzüldük.  
Maddi hasarla sonuçlanan kazalara vahlandık, ekonomik kayıplara yandık. 
Kışın buzlu, karlı, ıslak ve kaygan yollarda araç kullanmak, hatta yürümek marifet istiyor.  
Kurallara uyalım, uymayanları uyaralım…