Paylaş
Eldiven var, maske var, tulum var…
Tribün, salon, hipodrom
Seyirci, taraftar yok.
Slogan, tezahürat,
Alkış, küfür, kıyamet yok.
*
Panik var, korku var…
*
Piknik, yürüyüş, gezi
Doğum günü, yaş günü yok.
Okul, eğitim, toplantı
Bir araya gelmek yok.
*
Kolonya, dezenfektan var, el yıkama var…
*
Berber, kasap, manav, bakkal, lastikçi, marangoz, terzi, kahvehane, pastane, yemci, tatlıcı, camcı, çorbacı, köfteci, tamirci, imalatçı ve fabrikalarda faaliyet durdu, hayat yok.
İşleyen dükkan, neredeyse çalışan insan yok.
*
Çamaşır suyu, temizlik kokusu var.
*
TV’lerde, radyolarda yayın
Yayınların tadı, tuzu yok.
Yayına çıkanlarda unvan, etiket, kalıp
Onları dolduracak bilgi, donanım yok.
*
Temaslı var, temaslının temaslısı var.
*
Sakinlik, serinlik, sükunet
Bilgelik, kararlılık, ciddiyet yok.
Plan, program, öngörü
Ciddiyet, liyakat, temsiliyet yok.
*
İzolasyon var, karantina var…
*
Rahat, huzur, güven
Yarın için umut yok.
*
Maske, eldiven, tulum var
Koronavirüs var, Covid-19 pozitif,
Hastalık var, ölüm var.
KORONADAN SONRA DÜNYA
Korona virüs, yol açtığı hastalık ve ölümlerle dünyayı adeta korku tüneline soktu. Tüm ülkelerde ağır ve endişe dolu günlerin yaşanmasına neden oldu.
Daha ne kadar etkili olacağı ve salgın bittiğinde dünyanın ne hale geleceği tartışılıyor.
Çok ağır ekonomik ve sosyal kayıplar yaşayan, halkı yoksullaşan ve moral değerlerini yitiren ülkelerin yönetimleri sıkıntıya girer mi?
Bunları zaman gösterecek.
Devletler bu pandemide, yönetim felsefeleriyle, sağlık politikaları, sağlık kurumlarının örgütlenme biçimleri, bütçe imkanları ve sağlık çalışanlarının fedakarlıkları kapasitesinde halkına hizmet ediyor.
SALGIN ve TÜRKİYE
Her geçen gün salgının Türkiye’yi daha derinden etkilediği görülüyor.
Elinde avucunda fazla bir birikimi olmamasına rağmen ülkemiz, sağlık alt yapısı ve çalışanların üstün gayretleriyle virüsü dizginlemeyi, hastalık ve öldürme gücünü kırmayı başaracak güçtedir.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine düşen görev ise zamanında, etkili kararlar alması ve bunu yeterince sürdürmesidir.
*
Daha etkili olabilir miyiz?
Olabiliriz…
1930 yılında çıkan ve hem bugünlerin, hem yarınların ihtiyaçlarını karşılama yeteneğinde olan Umumi Hıfzıssıhha Kanununu tam anlamıyla uygulamalı.
İl ve ilçe hıfzısıhha kurullarını etkili biçimde çalıştırmalı.
BİLİM KURULU GÜÇLENMELİ
Üniversitelerimizde enfeksiyon, mikrobiyoloji, viroloji, iç hastalıkları, yoğun bakım, göğüs ve çocuk hastalıkları alanında akademisyen olarak görevli 30 civarında ki tıp bilim insanları tarafından oluşturulan ve başkanlığını sayın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yaptığı Bilim Kurulu yeniden düzenlenmeli, güçlendirilmeli.
Salgınların ve salgın hastalıkların uzmanları Halk Sağlığı hocalarıdır.
Üniversitelerimizin halk sağlığı hocaları ile tabip, veteriner hekimlik, eczacı, gıda ve kimya mühendisliği meslek odalarının Bilim Kurulu’na katkı vermesi sağlanmalı, etkinliği artırılmalı.
HIFZISSIHHA KURULU YETERLİ
Bir yandan en yetkili kurul olan il hıfzıssıhha kurulları kararlar alıyor, diğer yandan yeni oluşturulan il pandemi kurulları…
Ve İl andemi kurullarında doktorların Tabip Odası yok, veteriner hekimlerin Veteriner Hekim Odası, eczacıların Eczacılar Odası yok!..
Bursa Uludağ Üniversitesinde değerli Halk sağlığı hocaları var, ama kurullarda yok!
Bunda bir gariplik yok mu?
Tüm insan birikimlerini değerlendirmeliyiz…
*
Türkiye, devletiyle milletiyle daha az kayıp vererek, daha az acı çekerek bu badireden çıkmak için büyük bir enerji sarfediyor…
İl sağlık müdürlerinin sekretaryasında ve valilerimizin başkanlığında çalışmalarını sürdüren il hızfzısıhha kurulları ‘eksiksiz’ toplanırsa Covid-19 Salgınına karşı daha etkili olunabilir…
Paylaş