Paylaş
Yıllardır süren büyük bir işsizlik var.
İş ve aş derdine düşenler Bursa’nın ve başka şehirlerin yolunu tutuyorlar.
*
Nüfuslar da her yıl biraz daha azalıyor.
İlçeler boşalıyor.
Köylerde sadece yaşlılar, gidemeyenler ve baba ocağı sönmesin diyen birkaç orta yaşlı kalmış. Doğurganlık hızı düşmüş, adeta durmuş.
Çocuk sesine hasret kalan köylerin sayısı ise her geçen gün artıyor...
*
Orhaneli hariç diğer üç ilçenin yaş ortalaması 60-65 ‘in üzerinde...
Böyle bir yaş ortalaması ile hayvancılık ve ziraat yapılabilir mi?
Yapanlar da zararda...
Büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yapanlar hayvanları kesip kaçmanın, kaçıp kurtulmanın yollarını arıyorlar...
Pahalılığa ve emeklerinin para etmemesine dayanamıyorlar.
‘Sıfır abartı’lı bir durum bu!
ESKİYİ ARIYORLAR
Konuştuğumuz insanlar, 20 yıl önce durumlarının daha iyi olduklarını söylüyorlar.
Örneğin, ‘mazot, gübre, ilaç, yem fiyatları, ulaşım, enerji, nakliye daha ucuz, geçim daha kolay, sattığımız para ediyordu‘ diyorlar.
‘Köy okullarımız açıktı, öğretmen ve öğrencilerimiz vardı. Sağlık ocaklarımız ve Sağlık Evlerimiz de açıktı, doktorlarımız, ebelerimiz, hemşirelerimiz vardı. Şimdi kapandı hepsi, doktorlar haftada bir gün geliyorlar. İlçe merkezlerinde ki hastanelerde uzman doktorlar vardı. Şimdi koca koca hastane binaları yapıldı ama içleri boş, uzman doktor yok, çalışacak maden bile kalmadı artık’ diyerek sitem ediyorlar.
Bir dokun bin ah işit!..
BİZİ UNUTTULAR
Osmanlı imparatorluğu buralarda ki yaylalarda yaşayan Kayı boyu Türkleri ile doğdu. Devlet buralarda kuruldu.
Bölge insanı bunun gururunu yaşıyorlar.
Haliyle, konuşmaya sıra geldiğinde mangalda kül bırakmayanları eleştirip; “Bizi unuttular, sahip çıkmıyorlar gayri” diye ah ediyorlar.
MUHTARLAR ÇALIŞIYOR
Osmangazi İlçesinin en büyük mahallelerinden biridir Dikkaldırım. Harmancık’ta Dikkaldırım’ın çalışkan ve becerikli Muhtarı Mustafa Özderya’ya rastladım. Harmancık Muhtarlar Dernek Başkanı Seyit Ahmet Öztürk ile muhabbet ediyorlardı. Muhtar dayanışması...
Masaları birleştirdik, mahalle sorunlarını konuşuyorlar, Harmancık’a neler yapılabilir tartışıyorlar, yaşam, geçim hakkında bilgi alış verişi yapıyorlardı.
Dağ ilçeleri eriyordu.
İş alanlarının kalmaması, tarım ve hayvancılığın bitmesi, sadece emekli maaşlarıyla geçimin olması, Meslek Yüksek Okulu’nun Allah’ın bir lütfu olmasından bahsedildi. Durumun nasıl iyileştirilmesi gerektiği hakkında bir sohbet oldu.
*
Harmancık ilçesi, köyleriyle birlikte Dikkaldırım mahallesinin ancak on’da bir’i kadar ediyor...
Bir ilçenin ve diğerlerinin hızla erimesine üzülmemek elde değil!..
Bölgeyi, olanı biteni konuştuk, daha iyi olması lazım geldiğinde anlaştık...
EKO TURİZM
Belediyeler sınırlı da olsa bir şeyler yapmaya çalışıyorlar.
Mesela Harmancık Belediyesi ilçeye hakim bir tepeye ‘Eko Turizm Tesisleri’ yapmış.
*
Bungalov tarzı ahşap evleriyle turizmden pay almaya çalışıyor.
2019 yılında 8 bin kişinin konakladığı 14 ev yetersiz kalınca, talebi karşılamak için 6 tane daha yapılmaya başlanmış. Onlar da bitti sayılır, bir ay içerisinde tamamlanacaklar.
*
Demek ki doğru işlere talep oluyor.
Restaurant, cafe, oyun alanları, parklar, spor sahaları ve yürüyüş parkurları içeren oksijen deposu, Eko Turizm Tesisleri’nde kalanlar doğa yürüyüşleri, paintball oynayabilir, ok atabilir, bisiklet turları yapabiliyorlar.
*
Belediye, burada Harmancıklının ürettiği tarhana, bal ve reçel gibi sağlıklı gıda maddelerini ambalajlayıp sattırıyor. Halka destek oluyor.
*
Ailece ve gruplar halinde kalınabilecek güzel ve temiz bir yer burası.
Fiyatlar da uygun.
Merak edenler 0224 881 2424 ‘den bilgi alabilirler.
*
Bir kaç hatırlatma ve öneri yapmalıyım;
Bölgeyi tanıtan eşyalardan bir de müze yapılmalı.
Etkinliklere ‘at binmek’ ilave edilmeli.
Fiyatlar hafta sonu, hafta içi diye düzenlenmeli.
Açık alanlarda sergilenen ve doğa şartlarına yenik düşen, bozulan, çürümeye yüz tutan ahşap tarım aletlerinin bakımı yapılmalı.
Dikkatimi çekti; sahi tuvaletler neden Pisuvarsız?..
*
Yapanı, emeği geçeni tebrik ederim.
Faaliyete geçeli 4-5 yıl olmasına rağmen burasının bilinirliği az olsa da mis gibi havası, sakin ortamıyla, sessizlik ve huzur içinde bir hafta sonu için Harmancık’ta ki eko turizm evlerini öneririm.
GERÇEKÇİ DESTEKLER
Dağ ilçeleri birer birer eriyorlar.
Tuttukları dallar ellerinde kalan Dağlılar; huzurlu ve mutlu yaşamak, iş ve aş bulmakta zorlanmamak, nüfus kaybetmemek istiyorlar. Gidenlerin de geriye dönmeleri için dua ediyorlar.
*
Bu yaylalar var ya bu yaylalar, bir ülkeye yetecek kadar et ve et ürünü, süt ve süt ürünü yetiştirecek her şeye sahip.
Devletimiz halkı, zarar edip uzaklaştığı tarım ve hayvancılık’a geri döndürmeli...
Öncü olarak, teşvik ederek, destek vererek kuracağı kooperatiflerle, sağlayacağı eğitimlerle, kararlı duruşuyla bunu sağlayabilir.
Dağ imdat çığlığı atıyor.
Yardımına koşulmazsa, bu gidişle dağlarda yaşamın enerjisi tükenecek!..
Paylaş