Buradayım; mutlu ve gururlu yaşıyorum...

Yıldönümü, yaş günü, özel anmalar,
Bayramlar, kutlamalar,
Ölümler, hastalıklar,
Ziyaretler,
Teşekkürler, yürüyüşler, protestolar,
*
Feto, Pyd, Pkk, Kck,
Sınır içi ve sınır dışı operasyon, edindirilen savaş algısı,
Şehitler, gaziler, ölümler, yaralanmalar,
Adı bile hokus pokus edilen İşid, Daeş, Daiş
İhvan, Rabia...
*
BU DA GEÇER

Bir; İşsizlik,
İki; iflaslar, işletmelerin kapanması, işten çıkartmalar,
Üç; yoksulluk ve fakirlik,
Dört; Ekonomik kriz...
Beş; Türk lirasının hızlı değer kaybetmesi...
Morali bozmamalı, enseyi karartmamalı, bu ülke nice badireler atlattı, üstesinden geliriz, bu da geçer!..
*
Devam edelim;
Zamlar,
Fiyat ayarlamaları, yeniden değerlendirmeler...
İsraf, rant,
Fırsatçılık, avantacılık,
Adam kayırma, liyakatsizlik,
Ayırımcılık, eşitsizlik,

Kpss, Ales,
Atanamayan öğretmenler,
Etik dışı hatır atamaları,
*
Devam...
Cinayet,
Çocuğa taciz, tecavüz,
Kadına şiddet,
Hayvanlara şiddet,
Yaygın şiddet,
Şike, üç kağıtçılık, dolandırıcılık...
*
Diplomatik yetersizlikler, milli menfaatlerle ilgili sıkıntılar,
Ülkeler arası ve yurttaşlar arası gerginlik,
*
Öğrenci sorunları, yurt ihtiyaçları,
Kalabalık derslikler ve okul talepleri,

‘ISPANAK‘IN YAPTIĞI

Besin maddelerinde tartışma,
Denetimsizlik,
Güvenli gıda sorunları,
Patates, soğan derken bakın şu Ispanak’ın yaptığına,
Kırdı geçirdi milleti...
*
Trafik cezalarının can yakması,
Vergi yükünün acıtması,
Kışa girerken;
Klişe ifadeyle ‘benim emeklim, yoksulum, dar gelirlim, dulum, yetimim, köylüm, işçim, benim memurum, garip, gurebam’ geçim sıkıntısı çekerken...
Ve saire, ve saire...

HAYAT KAVGASI

Bu bir hayat kavgası...
Halkın iliklerine kadar yaşadığı hayat kavgası...
Hayat kavgasının içerisinde her şey çok sıradan, bilindik şeyler!
Ve hepsi hayata dahil...

NE OLACAK DEMİYORUZ

Bunca sorunu konuştuktan sonra ‘ne olacak şu eğitimin hali?’ demeyeceğiz elbet!
Sağlığın, ulaşımın, adaletin, tarımın, gıdanın, güvenliğin, idarenin, siyasetin halini sormaya ise mecalimiz kalır mı?
Kalmaz.
Vatandaş olarak istediğimiz; ekmek, yani iş, biraz da huzur...
Mutluluk, refah, gezi, keyif, eğlence, makara kukara yazmaya ve konuşmaya ise fazla bir takatimiz yok!...

SORUNLAR AYNI

Bölge gazetesi yazısından daha çok genel bir yazı oldu, farkındayım...
Bu seferlik böyle olsun,
Eee ne yapalım yani, bilimde bir kural vardır;
‘Parça, bütünün özelliklerini gösterir’ diye!..
*
Hayat kavgası bu Bursa için de, İstanbul, Hatay, Trabzon, Kayseri, Zonguldak, Mardin için de geçerli.
Fark ediyor mu?
Etmiyor...
*
Ha bölge, ha genel...
Aynı sorunlar yaşanıyor her yerde.

KENT MAHKEMELERİ KURULMALI

Hem kentlerde göz göre göre kötü yönetilen süreçler insanı daha çok rahatsız ediyor...
Tanrı’dan dileğim odur ki, yakın zamanda; İş, İcra, Ticaret, Vergi, Sulh, Asliye, Tüketici, Kadastro, Tereke, Fikri Sinai Hukuk, Aile ve Çocuk Mahkemeleri gibi ‘Kent Mahkemeleri’ de kurulur...
‘Kente karşı işlenen suçlar’la ilgili hesaba çekilme diye bir kavram gelişir...
*
MAHŞERDE DEĞİL DÜNYADA

Sağlıklı bir yaşam için; suyu, havayı ve toprağı temiz tutmak, kirlilik, gürültü, kargaşa ve düzensizlikten uzak, güven ve huzur içerisinde bir ömür sürdürülebilecek çevre oluşturmak görev ve yükümlülüğü Belediyelere verilmiştir.
Doğru işlerde baştacı ettiğimiz yöneticilerin, yaptıkları ‘uygunsuz işler’ için bir gün hesap vereceklerini bilmeleri gerekli...
Mahşer’de değil, bu dünyada görülmeli ki o hesap, ‘yapanın yanına kar kalmaz’ anlayışının ölmediği anlaşılabilsin...
‘Uygunsuzluklar’ başka türlü durmaz...

KÖTÜ BELEDİYE STRES YAPAR

‘Ben yaptım oldu!’ mantığı
sürdürülebilir değil...
*
Kentlerde ki kargaşa insanlarda strese yol açıp, yaşamı olumsuz etkiliyor. Yönetilemeyen ve başa çıkılamayan bu stres hastalıklara kapı aralıyor...
Stres direnci düşürür, bağışıklık sistemini çökertir.
Bundan sonrası kolay, kanser de, kalp hastalıkları da, hormonal hastalıklar da alıp başını gider...
*
Kötü belediyecilik, basiretsiz yöneticiler psikososyal sorunları tetikliyor; ömür kısaltıyor, hasta ediyor...
Kötü kolesterolden değil, iyi yönetilmeyen belediyeden korkulmalı!..
*

DOST BELEDİYELER

Park, bahçe, oyun ve spor alanlarına,
Yürüyüş, yaya ve bisiklet yollarına,
Korular, kent ormanlarına,
Sanat, kültür, spor ve eğlence merkezlerine,
Müzelere,
İbadethanelere,
Hastane, okul, çarşı gibi kamu ve özelin sunduğu tüm hizmetlere kolay, ucuz ve etkin erişmeli, ulaşmalı insan.
Belediyeler, doğumdan ölüme kadar, hep yanımızda kalmalı, insana dost olmalı ve hayatımızı kolaylaştırmalı...
*
Parça, bütünün özelliğini gösterir dedik, o halde hep;
İyi, doğru, güzel,
Sakin, huzur veren, mutlu eden,
Gururlandıran,
Ömrü uzatan,
İyi ki bu şehirde,
İyi ki bu ülkede yaşıyorum dedirtecek ‘dost belediyeler’ nasip etsin herkese...
Amin.