Paylaş
Bugün insanlar önce ki yüzyıllarda olduğu gibi ortalama 40’ında, 50’sinde yaşamlarını yitirmiyorlarsa bunu sağlayan en önemli etken o aydınlık yoldur.
Özellikle tıp ve sağlık alanı… Aşılar, ilaçlar, serumlar. Sağlık destek elemanları. Teşhis, tedavi ve laboratuvar, girişim teknikleri. Bulaşıcı hastalıkların azalması. Biyonik ve robotik cihazlar, donanımlar. Her alanda kendini gösteren ileri teknolojiler…
BİLİM DÜNYASININ BAŞARISI
Efendim, Covid-19 bulaşıcı hastalık değil mi?
Evet, bulaşıcı ve öldürücü…
Ancak dünya bilimin ve tekniğin o ışıklı yolunda ilerlemeseydi, geçen yüzyılda İspanyol gribinde olduğu gibi 50-100 milyon değil, 500 milyon ile 1 milyar insanın ölümüne sahne olurdu. Bu pandemide, bir buçuk yılda 4-5 milyon insan kaybı ile bugüne gelmek başarıdır. Ve bu başarı tek kelimeyle bilim dünyasına aittir.
*
Aşılar, testler, ilaçlar, yoğun bakım cihazları, ambulanslar, sterilizasyon ve dezenfeksiyon ürünleri… Tıp ve sağlık hizmetleri teknoloji ve yenilikleri çok hızlı uyguluyor. Ancak sağlık hizmetleri, maalesef hem devletlerin hem kişilerin en büyük giderlerini oluşturuyor. Tedavi edici sağlık hizmet anlayışı pahalı. Dünya korumacı ve sosyal tıp yaklaşımlarını unuttu. Şimdi büyük bütçelere ihtiyaç var. Devletimizin en büyük gideri sağlık ve sosyal hizmetler alanındadır.
KORUYUCU SAĞLIK UYGULAMALARI
Koruyucu sağlık, kişilerin öncelikli olarak hasta olmamasını sağlamak ister. Bunun için güvenli sağlıklı suyu, güvenli gıda, dengeli beslenme, spor, eğitimini, aşılama, üreme ve cinsel sağlık, anne çocuk ve yaşlı sağlığı, okul sağlığı, çevrenin ve doğanın korunması ve sağlıklı yaşam alanları oluşturmak gibi konularla ilgilenir.
*
Toplum sağlıklı olmalıdır. Devlet, halkın sağlığını korumalıdır.
Hem de ücretsiz... Bölge, dil, din, inanç, cinsiyet, renk, ırk farkı gözetmeksizin verilir bu hizmet. Maliyetli değildir. İnsanlar sık sık hastalanmazsa o dehşet verici tedavi giderleri de olmaz!..
*
Pahalı ya da değil insan ömrü uzadı. Türkiye de artık ömür 80 yaş civarına geldi. ‘Yaşlı ülke’ olma yolunda ilerliyoruz. Bu gidişe dur demek imkansız… Fakat bilimden yararlanarak yaşlıların da yaşam kalitelerini yükseltmek elimizde.
*
Bilim ve eğitim, tabii ki ‘kaliteli eğitim’ diyoruz.
Çoğu zaman eğitim modelinden şikayetçiyiz. Haksız da sayılmayız… Eğitimciler, milli eğitim müfredatı dışına çıkmazlar. Çekinirler… Bazı eğitimciler ise hem müfredat dışına çıkmazlar, hem de daha fazlasını verirler…
OTELCİLİK MESLEK LİSESİ
Yeniceabat Köyü merasında 2011- 2012 yılında BTSO Turizm ve Otelcilik Meslek Lisesi açıldı.
Sonra, Celal Sönmez Turizm ve Otelcilik Meslek Lisesi oldu sonra bu lisenin ismi. Bir zaman sonra da Celal Sönmez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi olarak anılan, 2016’da Şehit Erol Olçok Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden bahsedeceğim sizlere. Okulun bir de Erol Olçok’un oğlunun adı verilen Şehit Abdullah Tayyip Olçok Uygulama Oteli var.
*
19 derslik, mutfak, pastacılık, barista, servis, kat hizmetleri ve ön büro atölyeleri, açık ve kapalı kütüphane, kantin ve idari ofisler yanında uygulama otelinde de 23 oda bulunuyor. 240 öğrenci kapasiteli kız ve erkek öğrenci pansiyonu komşu okullarla birlikte kullanılıyor. Okulda idari kadro ile birlikte 41 öğretmen ve 517 öğrenci bulunuyor.
Bahçesinde spor ve konferans salonu, yemekhanesi ve öğrenci pansiyonları mevcut.
Güzel bir okul bir başarı hikayesine imza atmış.
EĞİTİMDE KALİTEYE YOLCULUK
Okul hakkında bilgi veren okul müdürü Halis Korkmaz, “Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ile Bakanlık arasında yapılan bir protokol ile okulumuz Bursa’da proje okulu olan 13 okul arasında tek turizm otelcilik lisesi olarak proje okulu kapsamındadır. Son iki yıldır Yiyecek İçecek Hizmetleri alanında bir sınıfı mülakat ile alıyoruz. Turizm sektörü ve hizmete uygun öğrencileri seçiyor, doktor muayenesi de yapıp mülakat ile kayıt yapıyoruz. Öğrencilerimiz teorik dersler ile işletmelere giderek üç gün beceri eğitimi (staj) yapıyorlar“ dedi.
2016 yılında okula müdür olarak atanan Korkmaz tam anlamıyla bir değişime öncü olmuş.
Öğretmen arkadaşlarıyla kalite yönetim sistemlerinden ve izlenmesi gereken göstergelerden bahsetmiş. Öz değerlendirmeler yapılmış. Sorumluluklar paylaşılmış. Seri değerlendirme toplantıları düzenlenmiş, öğretmenlerin katılımları sağlanmış. Öğrencilerle yüz yüze görüşmeler yapılmış, okul temsilcileri belirlenmiş. Çeşitli anketler uygulanmış, velilerin, dış paydaşların ve işletmelerin görüşleri alınmış.
EFQM MÜKEMMELLİK ÖDÜLÜ
Devlet okullarında da harika işler yapılıyor.
Okul müdürü Halis Korkmaz ve arkadaşları bir vizyon belirlemişler; “Sektöründe eğitim öğretimde örnek alınan, topluma öncülük eden, çevreci, kaliteli, geleceğe ışık tutan lider bir kurum olmak.”
*
Kalite yolculuğuna EFQM Modeli ile çıkmışlar.
EFQM nedir?
European Foundation for Quality Management, Avrupalı bir grup sanayici ve akademisyen tarafından 1991 yılında geliştirilen bir yönetim modelidir. Bu model ülkemizde Türkiye Kalite Derneği-KALDER ve Bursa Sanayicileri ve İş Adamları Derneği- BUSİAD işbirliğiyle uygulanıyor.
*
“Devlet okulu olarak süreç ilerletmek kolay değildi. Zorlu süreçleri aşıp, EFQM mükemmellik ödülünü aldık.” diyerek ilerlemeyi anlatan Korkmaz, “Öncü bir eğitim kurumu olarak bunu gerçekleştirmekten ayrıca mutluyuz. Bu ödül ile Avrupa da birçok ülke ile işbirliğimizi geliştirip, yenilikçi, çağdaş eğitim ve teknolojik donanıma sahip öğrenciler yetiştirmeyi, öğrencilerimiz için Avrupa da staj imkânlarını çeşitlenmesi ve öğretmenlerimizin Avrupa entegrasyonuna hız kazanmasını hedefliyoruz” açıklaması yaptı.
*
Geçtiğimiz ayda okul olarak EFQM mükemmellik ödülü alan Halis Korkmaz ve arkadaşlarını tebrik ediyorum.
Eğitime yenilik ve kalite katan müdürlerimizin artmasını dilemekten başka ne yapabiliriz…
Paylaş