PaylaÅŸ
Ãœlkelerin geliÅŸmesi, kalkınması ve ilerlemesinde ‘İlmiye sınıfı’ önemli rol oynar.Â
‘Askeriye sınıfı’, halkın emniyet, güven ve huzur içerisinde yaÅŸamasını saÄŸlar.Â
Dünya gerçeÄŸi böyledir.Â
Türk devletleri tarihte bu iki sınıfı daima gözetmiÅŸ ve kollamıştır.Â
Bu sınıflara deÄŸer verilince devlet güçlü olmuÅŸ, itip kalkınca da zayıflayıp çökmüş…Â
*Â
Ä°lmiye ve askeriyeyi hakir gören, deÄŸerlerini aşındıran, onları hırpalayan ülkeler huzur bulmuyorlar.Â
Bizde de sıkıntılar var!Â
Liyakat ve ehliyete kıymet verilmeli.Â
Makam, mevki, görev ve sorumluluklar için etik deÄŸerler yok sayılmamalı, yan yollar kullanılmamalı.Â
*Â
Askeriye’yi biliyorsunuz, badireler atlatmasına raÄŸmen Türk Silahlı Kuvvetleri, yeniden yapılandı.Â
Subay, personel, silah ve teknoloji alanlarında deÄŸiÅŸim sürüyor.Â
MÃœLKÄ°YE VE Ä°NEK BAYRAMIÂ
Ä°lmiye sınıfı içerisinde iki büyük grup var; Mülkiye ve Tıbbiye…Â
‘Mülkiye’yi, devleti, devletin idaresini, hazinesini, malını, mülkünü ve iliÅŸkilerini yöneten ‘İdareci sınıfı’ diye tanımlayabiliriz.Â
* Â
Osmanlının batılılaÅŸma ve reform serüveni baÅŸlamıştır.Â
Yıl 1859, iÅŸler iyi gitmiyor. Â
Etkili bir yönetim sisteminin kurulması ve modern usullerin kullanılmasını saÄŸlayacak idarecilerin yetiÅŸmesi için padiÅŸah Abdülmecit, ‘Mekteb-i Fünun-u Mülkiye’ okulunu açıyor.Â
II. Abdülhamit, okulun adını ‘Mekteb-i Mülkiye-i Åžahane’ olarak deÄŸiÅŸtiriyor. II. MeÅŸrutiyet’te kapatıyor.Â
Mülkiye, I. Dünya Savaşı’nda kapalı kalıyor. Â
Açıldığında okulun adı Mekteb-i Mülkiye oluyor.Â
*Â
Yeni Türk devleti kurulunca Mülkiye Mektebi, ‘Cumhuriyetin memurları’nı yetiÅŸtirmeye baÅŸlıyor.Â
Atatürk döneminde Mülkiye Mektebi adı Siyasal Bilgiler Okulu oluyor.Â
Siyasal Bilgiler Okulu 1949’da, Siyasal Bilgiler Fakültesi olarak Ankara Ãœniversitesi’ne baÄŸlanıyor.Â
Ä°NEK BAYRAMIÂ
Mülkiyeliler, her yıl Mayıs ayında ÅŸenlik düzenler ve ‘İnek Bayramı‘nı kutlarlar.Â
Ä°lk kez 1930‘larda kutlanmış.Â
Ä°nek Bayramı 1960‘dan sonra geleneksel olmuÅŸtu.Â
Öğrenciler spor tiyatral gösteriler, ÅŸiir dinletileri, sportif aktiviteleri, konserler, eÄŸlenceler ve söyleÅŸiler yapar, ‘Fermanlar’ okur, ‘İnek duası’ ve ‘İnek yürüyüşü’ gibi etkinlikler yaparlardı.Â
Åžimdilerde ‘Nerde o eski bayramlar!’ diye üzülüyorlar.Â
*Â
Türkiye’nin sosyal, siyasal geliÅŸmelerde hep var olan Mülkiye‘yi kimi kaynaklar 15. Yüzyılda, II. Murat döneminde kurulan ‘Enderun Mektebi’ne dayandırır.Â
Önce Osmanlı, sonra da Türkiye Cumhuriyeti için yönetici yetiÅŸtiren Mülkiye bugün 163 yaşında.Â
TIBBÄ°YEÂ
Üç sınıf; askeriye, mülkiye, tıbbiye önemlidir.Â
*Â
II. Mahmut devridir, ‘Islahat’lar yapılır, idari yapı, hizmetler ve eÄŸitimde yenileÅŸme ve dönüşüme gidilir.Â
Ä°lk ‘Cerrahhane’ Ä°stanbul da, Åžehzadebaşı‘da ki Tulumbacıbaşı Konağı’nda ‘Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire’ adıyla 14 Mart 1827’de kurulur.Â
195 yıl önce modern tıp eÄŸitimi baÅŸlar.Â
TIBBÄ°YELÄ° VE TIP BAYRAMIÂ
Mülkiyelilerin inek bayramının ÅŸenlikli havasının aksine Tıp Bayramı son yıllarda sıkıntılı ve sorunlu geçiyor.Â
*Â
I. Dünya Savaşında Osmanlı yenilir. Ä°stanbul batılı devletlerce iÅŸgal edilir. Â
Takvimler 14 Mart 1919’u gösterirken ‘Tıbbiyeli Hikmet’ önderliÄŸinde ‘Tıbbiyeliler’ okula Türk bayrağı asarak iÅŸgal kuvvetlerin protesto eder.Â
Ä°lk Tıp Bayramı gerçekte yiÄŸitçe bir protestodur.Â
Protesto da, okulun kuruluÅŸu da 14 Mart’tır.Â
TIBBÄ°YELÄ° HÄ°KMETÂ
Tıp Bayramı, tıbbiyeliler için bir ÅŸenlik deÄŸil ulusal egemenlik için, sömürge güçlerine, iÅŸgal kuvvetlerine karşı bir baÅŸkaldırı, direniÅŸ günü olarak kabul edilir.Â
Hekimlerimiz ‘Tıbbiyeli Hikmet’i, Hikmet Boran‘ı, onun ve arkadaÅŸlarının kahramanlıklarını minnetle yad eder.Â
Ve vatansever hekimler kendilerini Tıbbiyeli Hikmet olarak görür.Â
*Â
14 Mart’larda, hekimlerin sorunları ve sistemin tartışıldığı, bilime katkılarının ödüllendirildiÄŸi anma ve kutlama günü ve haftasında Türk Tabipler BirliÄŸi, Odalar ve tıp fakülteleri tarafından düzenlenen sergi, konser, söyleÅŸi, dinleti, film gösterileri, yürüyüş, Atatürk anıtına çelenk sunma gibi etkinlikler ve basın açıklamaları yapılıyor.Â
SAKÄ°NLÄ°K VE HOÅžGÖRÃœÂ
Bu yıl Tıp Bayramına Ä°stanbul, Taksimde yaÅŸanan bir olay damga vurdu.Â
Atatürk anıtına çelenk sunmak üzere toplanan hekimlere polisin engel olması ve çıkan itiÅŸ kakışta bir meslek büyüğümüzün, 89 yaşındaki Kadın Hastalıkları ve DoÄŸum Uzmanı Dr. Erdinç Köksal yere düşürülmesi… Â
*Â
Yakışıksız iÅŸler!Â
Hekimler ellerinde bomba, uyuÅŸturucu deÄŸil, çelenk, çiçek taşıyorlardı… Â
Saygı duruÅŸunda bulunulacak, açıklama yapılacaktı.Â
Son günlerde yaÅŸanan tartışma ve geliÅŸmelerle ilgili ‘gitmiyoruz’ diyeceklerdi...Â
Nezaket içerisinde bir iki saydıracaklardı…Â
*Â
Ä°tiÅŸ kalkış arasında Dr. Erdinç Köksal, genç polislere ancak; ‘Evladım, biz sizin ananınızı babanızı tedavi ettik, yapmayın Allah aÅŸkına’ diyebildi... Yere düşürüldü.Â
O kadar da olsun be arkadaÅŸ! Â
On binlerce hekimin feryadı ve talepleri var, duyulsun azıcık!Â
*Â
Çelenk sunulsaydı devlet batmaz, millet bölünmez, rejim çökmezdi, Dr. Erdinç Köksal‘ın çamurlu önlüğü duvara asılmazdı… Â
Ama demokrasi, fikir özgürlüğü ve bir arada yaÅŸama kültürü gibi evrensel deÄŸerler kazanırdı.Â
Oldu mu, yakıştı mı?..Â
Biraz sakinlik, biraz hoÅŸgörü gerekli.Â
Â
SORUNLAR VARÂ
Geçti, 14 Mart’ta bitti. Â
Hekimlerin talepleri var;Â
Hekimlere karşı öldürücü, yaralayıcı, kaba davranışlar ve ÅŸiddetin önlenmesiÂ
Hasta muayenesinde 5 dakika kısıtlamanın kaldırılması, 20 dakika olmasıÂ
Ekonomik kayıpların telafi edilmesi, hekim onuruna yakışan ücretin verilmesiÂ
Yurtdışı hekim göçünün önlenmesiÂ
Malpraktise hukuki düzenlemelerin yapılmasıÂ
Döner sermaye uygulamasının kaldırılmasıÂ
Emekli hekim ücretlerinin iyileÅŸtirilmesiÂ
Halk için koruyucu, önleyici ve ücretsiz saÄŸlık hizmetinin verilmesiÂ
Yönetici-hekim iliÅŸkilerinin iyileÅŸtirilmesiÂ
5 dakikada hasta muayene edilemez, doktorlar far, fren ayarı yapmıyorlar ki!..Â
YETERSÄ°Z TIP FAKÃœLTELERÄ° Â
Bunlardan baÅŸka iki büyük sorun var!Â
Çok sayıda açılan ‘yetersiz tıp fakülteleri’ ve yurtdışından gelen ‘yetersiz doktorlar’ Â
Halkımızın saÄŸlığı için büyük tehlike bunlar.Â
BÄ°LÄ°M Ä°NSANLARI KORUNMALI VE GÖZETÄ°LMELÄ°Â
Ä°lmiye sınıfı mülkiye ve tıbbiye yanında bugün, geniÅŸ bir yelpaze içerisinde akademisyenleri, mühendisleri, öğretmenleri ve bilim insanlarını da kapsıyor.Â
*Â
Toplumun geliÅŸmesi ve ilerlemesi, halkımızın saÄŸlıklı, huzurlu, mutlu, güven içerisinde ve yüksek refah düzeyinde yaÅŸaması için mülkiye, tıbbiye ve askeriye sınıfı aydınlarının söylediklerine, öneri ve isteklerine önem ve deÄŸer verilmeli.Â
Osmanlı devletinin son dönemlerinde yaptığı hatalara düşülmemeli. Yönetimler, aydınların açıklamalarından rahatsız olsalar bile bu sınıfları susturmaya tevessül etmesin…
PaylaÅŸ