Paylaş
OKUR MEKTUPLARI
Elektromanyetik dalgalarda bilimsel sahtekarlık
İSTANBUL’dan faks gönderen Dr Kadir Tuğcu, baz istasyonları konusunda yazdığım yazılar hakkında ’’... doğruları belirtmenizi ve Türkiye’deki genel yanlış kanıya kapılmadığınızı memnuniyetle okudum...’’ diyor.
Dr.Tuğcu yazısına, Scientific American adlı derginin geçen yıl yayınlanan bir sayısından bir yazının fotokopisini de eklemiş. Elektromanyetik dalgaların kanser nedeni olduğu yolundaki tartışmaların kaynağını olan Robert P.Liburdy’yi konu alan bu yazıda, Amerika’nın Lawrence Berkeley National Laboratory adlı kuruluşunda biyokimya uzmanı olarak çalışan Liburdy’nin 1990 ile 1999 arasında elektromanyetik dalgalarla ilgili yapılan çalışmaların sonuçlarını saptırarak yanıltıcı sonuçlara yol açtığının saptanması üzerine bu kuruluştan zorunlu olarak emekli edildiği belirtiliyor.
9 yıllık süre içinde Amerikan devletinden bu araştırmalar için 6 milyon dolarlık fon alan Lipurdy’nin, elde ettiği verilerin sadece yüzde 7.1’lik bir kısmını kullanarak yanıltıcı iki rapor hazırladığı belirtiliyor. Bu dalgaların hücre hasarı yarattığı belirtilen bu raporlar bir çok araştırmacı tarafından kaynak olarak kullanıldığı için başka araştırmaların da yanıltıcı sonuçlar vermesi mümkün.
Amerikan Sağlık Bakanlığı bütün bu verilerin geçersiz olduğunu duyuruyor ve muhtemelen yeni araştırmalar planlıyor ama, yanlış kanılar, suya atılan taşın yol açtığı halkalar gibi geri dönüşümsüz bir şekilde giderek yayılıyor.
Halkın, sağlığı konusunda kaygılı ve tedbirli olması çok doğal, ancak yanlış inançların toplumsal paranoya haline dönüşmesi ihtimali belirince, yetkililerin bu konuda bir şeyler yapmakta gecikmemesi gerekiyor.
Berlin’den yazan Begüm Özdemir adlı okurum, baz istasyonları konusundaki yazılarımı pek inandırıcı bulmamış. Türk basını kadar Alman basınını da izlediğini ve bu istasyonlardan yayılan dalgaların sağlığa zararları konusunda bazı makaleler yayınlandığını belirterek Hürriyet Gazetesi’nin yurt dışı baskılarında yayınlanan ’Baz istasyonu Türkleri kızdırdı’ başlıklı haberin fotokopisini göndermiş. Bu haberde, Offenbach kentine bağlı bir kasabada 15 katlı bir apartmanının tepesine yerleştirilen iki adet baz istasyonu ile ilgili olarak burada yaşayan Türklerin isyan ettiği belirtiliyor. Haberde Frankfurt Eyalet Mahkemesi’nin baz istasyonların kanser riskini arttırdığı yolundaki kararı da belirtiliyor.
Haberde bana ilginç gelen husus bu kasabada bir çok insan yaşadığı halde, baz istasyonları konusunda sadece Türklerin isyan etmesi. Sanıyorum ki, uzunca bir süredir Türk medyasında kampanya haline gelen baz istasyonu karşıtı yazılar, yurt dışındaki vatandaşlarımızı da etkilemiş. Basına bir çok konuda olduğu gibi bu konuda da görev düşüyor. Sorumlu yayıncılık, haberlerde korkular ve yanlış inanışlar kadar bilimsel doğrulara da yer vermeyi gerektirir.
Böylece toplumsal paranoyalar önlendiği gibi, halkın doğruları öğrenmesine de katkıda bulunulmuş olur.Sayın Özdemir unutmayın, doğru kullanmadığınız taktirde, her şey sağlığınız için risk yaratır. Bu risk en basit cihazlar için de, baz istasyonları için de geçerlidir. Benim defalarca altını çizerek anlatmaya çalıştığım şey, baz istasyonlarının koşullara uygun olarak kurulmasının gerektiği.
Teknolojiye karşın durmak mümkün değil, onu nasıl kullanacağınızı iyi bilmek gerekiyor.
Hatırlatmak istediğim bir gerçek de, baz istasyonlarındaki dalgaların cep telefonunda kullanılan dalgalar olduğudur.
Baz istasyonu için eylem yapanların hemen hepsi cep telefonlarını kullanıyorlar. Eğer bu teknolojiye karşıysanız niye cep telefonu kullanıyorsunuz?
R.GÜLER / Almanya
İKİ yıl önce trafik kazası sonucu ciğerinizin yarısını alırken yapılan ameliyatın yaralarının hala kapanmamış olması normal bir durum değil. Eğer elinizde, durumunuzu ayrıntılı olarak tanımlayan bir tıbbi rapor varsa, onun fotokopisini gönderdiğiniz taktirde size daha fazla yardımcı olabileceğimi sanıyorum.
FAKS: (0 212) 677 01 39
E-MAİL: gtezmen@hurriyet.com.tr
Mektup adresi: Dr.Gündüz Tezmen, Hürriyet Gazetesi Medya Towers Güneşli 34544-İstanbul
Paylaş