Sağlık

Gündüz TEZMEN
Haberin Devamı

Parasetamol de zehirleyebilir

Geçtiğimiz yıllarda, Reye sendromu adı verilen hastalık sık görülmeye başlayınca, özellikle çocuklarda aspirin kullanımını kısıtlama eğilimi başladı. Çocuklar, hastalıklara karşı bağışıklıklarının tam olarak gelişmemesi nedeniyle, sık sık ateşli hastalıklara yakalanır. Dolayısıyla, ağrı kesici ve ateş düşürücü özellikte ilaçlar da gerekli. İşte bu nedenle, Parasetamol içeren ilaçlar, özellikle çocuk sahibi aileler tarafından sık kullanılmaya başlandı. Özellikle son günlerde salgın halini almaya başlayan gripten etkilenen çocuklarda ateş düşürücüler çok yaygın kullanılıyor.

Son zamanlarda, çevremde sıklıkla karşılaştığım bir olay, Parasetamol içeren ilaçların, çocuklara gelişigüzel verildiği. Bazı çocuklar şurupların tadını sevdiği için sık sık ilaç içmek istiyor, anne-babalar çocuklarının en küçük neşesizliğinde, hastalığı önleme amacıyla ilaç içiriyor. Bunda en büyük etken, ilacın güvenli olduğu yolunda yapılan tanıtımlar. Oysa, Parasetamolün de zehirleyebileceğini hatırdan çıkartmamak gerekir. Gerçi, çoğu zaman kullanılan dozlar, zehirlenme yaratmayacak düzeylerde ise de, o sırada alınan diğer ilaçlar, karaciğerde önceden varolabilen bozukluklar, çok daha düşük dozlarda bile zehirlenmeye neden olabilir.

En sağlıklı çocukta bile, vücut ağırlığının bir kilogramı başına, 140 mg. parasetamol alınırsa, zehirlenme belirtileri ortaya çıkar.

Zehirlenme belirtileri

Zehirlenmenin ilk 12 ile 24 saati arasında hiçbir belirti olmayabilir. Olursa da, bulantı kusma gibi, hemen her hastalığın seyri sırasında görülebilen dikkat çekmeyici belirtilerdir.

İkinci safha, ilacın alınmasından 24 saat sonra başlar. Bu sırada mide şikayetleri kaybolur, ama yapılan tahlillerde karaciğer harabiyetinin başladığı görülür. Hastada sarılık ortaya çıkabilir.

Üç ile beşinci günde, üçüncü safhaya girilir. Bu sırada kan tahlilleri çok yükselir. Karaciğerde hücre harabiyetini gösteren GOT ve GPT gibi tahliller, normal kişilerde 40-50 gibi rakamları gösterirken, bu hastalarda 20 bin gibi korkunç düzeye varabilir. Bu, karaciğerin iflasa doğru gidişinin göstergesidir.

Eğer bu arada, başarılı tedaviler uygulanamazsa, beş günden sonra, hastanın kaybı ile sonuçlanan dördüncü safha başlayabilir.

Görüldüğü gibi, hiçbir ilaç çocuk oyuncağı değildir. Hangi ilacın, ne dozda ve ne süreyle kullanılacağına mutlaka bir doktor karar vermelidir.

Damarlarınız tıkanmış

N.SABIRLI/ALMANYA

Gerek kalp ve gerekse beyin damarlarınızın tıkanması sizde ciddi boyutlarda bir damar sertliği olduğunu düşündürüyor. Bunların ameliyatına gerek görmemeleri, tıkanmanın yavaş olması ve bu arada bünyenin tedbir olarak yeni kılcal damarlar oluşturması nedeniyledir. Ancak yeni oluşan damarların ve henüz tıkanmamış olan damarların da tıkanmaması için önlemler alınması gerekir. Bu amaçla, köşemde de sık sık değindiğim, damar sertliği için risk faktörü olan etkenlerin ortadan kaldırılması gerekir. Sizde hangi riskler bulunduğunu ve bunlar için neler yapmanız gerektiğini doktorunuzdan öğrenebilirsiniz. Öte yandan hava yutma açısından en önemli etken, hızlı yemek, sıcak yemekler yeme alışkanlığı ve yemek yerken konuşmadır. Bunlardan kaçınmak ve iyi çiğneyerek yemek, sorunu çözecektir.

Epilepsi nöbeti geçiriyorum

F.TUZLU/ADANA

Bebeklikte geçirdiğiniz ateşli havale nöbeti beyin hücrelerinizde hasar bırakmış. Epilepsi nöbetleriniz buna bağlı olarak ortaya çıkıyor. Yemek içmekle bunun bir bağlantısı yok. Doktorunuzla yakın bağlantıda kalıp ilaç çeşitlerini ve dozlarını ayarlayarak nöbetleri kontrol altına almaktan başka çareniz yok.

FAKS: (0 212) 677 01 39

E-MAİL: gtezmen@hurriyet.com.tr

Yazarın Tüm Yazıları