Paylaş
Gebelikte alkol kullanılabilir mi? - 2
Cuma günkü yazımda gebelikte alkol kullanımının getireceği riskleri anlatmıştım. Bugün de gebelikte alkol kullanılması halinde bebekte ortaya çıkacak belirtileri anlatmak istiyorum.
Alkolden etkilenmiş bebekte görülen tabloya ‘‘Fetal Alkol Sendromu’’ adı verilir. Fetal alkol sendromlu bebeğin gözleri küçük, dar veya çok yuvarlak, burnu yassı, yukarı kıvrık, burun kökü basık, küçük ve düz yanaklı, üst dudak oldukça dar, çenesi bebeklikte küçük, ileri yaşlarda çok büyüktür. Doğumdaki kilo ve boyu normalin altındadır. Kafa ve beyin çok küçüktür. Orta derecede geri zekalılık bulunur. Bebeklikte çok yaramaz, okulda çok başarısızdır. Ayrıca kalpte doğumsal arızalar, göğüs kafesinde anormallik, cinsel organlarında, böbreklerde anormallik, kaslarda zayıflık ve buna bağlı fıtıklar, kemiklerde gelişim kusurları görülebilir.
Bu belirtilerin hepsinin birden görülmesi şart değil. Bir ya da birkaçının görüldüğü vakalar da var. Gebelik sırasında kullanılan alkol miktarı arttıkça, görülen kusurların ciddiyeti de artıyor. Alkol miktarından bahsedince, Fetal Alkol Sendromu’na (FAS) neden olan alkol miktarı hakkında da birşeyler söylemek istiyorum.
Yapılan araştırmalarda, ne kadar alkol alanda mutlaka FAS görüleceği şeklinde herhangi bir rakam belirlenemedi. Araştırmacılar ayda 45 doz içkiyi temel alarak çalışma yaptılar. Bir doz alkol olarak, bir şişe bira, bir bardak şarap ya da bir tek, yüksek alkollü içecek (Rakı, viski vb.) belirlendi. Bu miktarın üzerinde alkol alanlarda FAS çok daha sık olarak görülüyor. Ancak haftada iki doz alkol alanda da FAS belirtileri görülebildiği de rapor ediliyor. Böyle olunca, gebenin güvenle alabileceği alkol miktarı diye bir şey belirlemek olanaksız. Burada muhtemelen, sigara içimi, annenin yaşı ve beslenme alışkanlıkları da etkili olabiliyor. Ayrıca bebeğin yapısının da etken olduğu yolundaki çalışmalar da var. Bunun en tipiği, ikizler üzerindeki çalışmalar. Gebelik sırasında alkol alan annenin, ayrı yumurta ikizlerinden biri çok ağır belirtilerle doğarken, diğerindeki belirtilerin daha da az olduğu görülebiliyor. Bu da bebeğin yapısının önemini ortaya koyuyor. Ancak bilinmesi gereken bir gerçek, bebeğin yapısını önceden bilmek olanaksız olduğu için, ne kadar etkileneceği yolunda daha önceden birşey söylemenin olanaksız olduğu, diğeri de en sağlam yapılı bebeğin bile, biraz da olsa etkilendiği. Böyle olunca, gebelikte alkol kullanılmaması gerektiği açıkça ortaya çıkıyor.
Fetal Alkol Sendromu (FAS) ile doğmuş bebeklerde çok değişik belirtiler olduğunu saymıştım. Bu belirtilerin hepsinin birden olması şart değil. Belirtiler, daha doğrusu kusurlar, alkol kullanımının gebeliğin hangi döneminde olduğuna göre değişir.
9 ay süren gebelik, ceninin gelişmesi açısından, üçer aylık üç bölümde ele alınır. Şimdi de size gebeliğin dönemlerine göre alkolün etkileri konusunda bilgi vermek istiyorum.
Birinci trimester (üç aylık dönem); Döllenme anından itibaren hücre, süratle bölünmeye ve organ taslaklarını oluşturmaya başlar. Gebeliğin üçüncü haftasında beyin, kalp ve damar taslakları oluşmuştur. Gebeliğin dördüncü haftasında, cenin henüz yarım cm. boyunda iken bile kalp atmaya başlamıştır. Bu dönemde içilen alkol, organ taslaklarını tahrip ederek önemli doğumsal kusurlara neden olabilir. Bunun önemi, çoğu kadının bir ay geçmeden, gebe olduğunu farketmemesi ve bu süre içinde alkol kullanmaya devam etmesindedir. Oysa bir aylık dönemin sonunda birçok organın taslağı oluşmuş ve muhtemelen alkol kullanımına bağlı olarak zarar görmüştür.
İşte bu nedenle, anne olmayı tasarlayan kadınların, daha gebe kalmadan önce alkol kullanımına son vermeleri gerekir.
İkinci trimester: Normal koşullarda, ikinci üç ayın sonunda, yani bebek altı aylık olunca, 30 cm. boyuna ulaşır. Bu süratle gelişme döneminde alkol kullanımı gelişme geriliği nedeni olur. Ayrıca alkol kullananlarda, bu dönemde düşüklere sık rastlanır.
Üçüncü trimester: Bu dönemde beyinde süratli gelişme olur. Alkol, beynin büyümesini ve gelişmesini önler. Ayrıca tüm bedendeki gelişmeyi de yavaşlattığı, kilo ve boyu eksik çocuk doğumuna neden olduğu görülmüştür.
Alkole bağlı gelişme geriliği olanlarda, alkolü bırakınca gelişmenin yeniden hızlandığı tesbit edilmiştir. Ancak, bir kusur ortaya çıkmışsa, alkolü bırakmakla bu kusur ortadan kalkmaz.
Babanın alkol kullanımı
Alkolün erkeklerde cinsel güçsüzlüğe, kısırlığa, sperm sayısının azalmasına, cinsel hormon düzeylerinde düşmeye neden olduğu bilinir. Fetal Alkol Sendromu açısından yapılan hayvan çalışmalarında, alkol verilmiş erkek ile alkol almamış dişiden olan yavrularda doğumsal kusurlar ve gelişme gerilikleri görülmüştür. Bu nedenle, baba olmayı planlayan erkeklerin de alkol kullanımından vazgeçmeleri gerekir. Karı-koca birlikte içki içmeye alışmış ailelerde, hamilelik oluştuktan sonra kocanın da alkol içmemesi karısına destek olması açısından önemlidir.
Sağlıklı bir nesil yetiştirmek fedakarlık gerektirir. Sakat çocuklarınızın olmasını istemiyorsanız, gebe kalmadan önce alkolü bırakın ve gebelik süresince de hiç içmeyin.
Paylaş