Sağlık

Gündüz TEZMEN
Haberin Devamı

Behçet hastalığı

Sizden, Behçet Hastalığı konusunda bilgi rica edeceğim. Bir yakınımda bu hastalık teşhis edildi, çok araştırdığım halde bugüne kadar etraflı bir bilgi elde edemedim. Behçet Hastalığı nasıl bir hastalıktır? Belirtileri nedir? Hangi organları tutar? Tedavisi nasıldır?

R. Okal / İstanbul

Behçet Hastalığı ilk kez, bir Türk doktoru olan Hulusi Behçet tarafından teşhis edildiği için tüm dünyada onun adıyla anılmaktadır.

Üzerinde çok çalışmalar yapılmasına rağmen, kesin olarak nedeni bulunamamıştır. Hastalarda bazı virüsler tesbit edilmesine rağmen bulaşıcı değildir. Vücudun bağışıklık sisteminin yanlış işlemesinin hastalığın ortaya çıkmasında rolü olduğu belirlendi. Ayrıca yapılan bazı çalışmalar, kalıtımla bir ilgiyi de gösteriyor. Hastalık birçok sistemi birden tutuyor. Deri, iç zarlar (mukoza), göz, cinsel organlar, eklemler, kan damarları, sinir sistemi ve sindirim sistemi, Behçet Hastalığı nedeniyle etkilenen organlar arasında sayılabilir.

İlk belirtiler, genellikle ağızda sık sık tekrarlayan, aft benzeri yaralardır. Benzer yaralar, cinsel organlar çevresinde de olmaya başlar. Diğer belirtiler yıllar sonra da ortaya çıkabilir. Hastaların çoğunda, tıp dilinde iridosiklit olarak adlandırılan göz iltihapları da olur. Bu iltihaplar, tedavi edilmediği takdirde körlüğe kadar varabilir. Hastaların çoğunda deri döküntüleri vardır. İğne batması kadar küçük zedelenmeler bile deride reaksiyona yol açar ki, hastalığın teşhisinde bu reaksiyondan yararlanılır. Hastaların yarısında eklem tutulması görülür. 4 hastadan birinde damar hastalığı, yaklaşık 5 hastadan birinde de hayatı tehdit edebilen merkezi sinir sistemi tutulması görülebilir.

Gerek bir Türk doktorunun bulduğu bir hastalık olması ve gerekse ülkemizde nispeten sık rastlanması nedeniyle, başta üniversite klinikleri olmak üzere birçok merkez, bu hastalık üzerinde yoğun çalışmalar yapıyor ve tedavisinde de oldukça iyi sonuçlar elde ediliyor.

Hiçbir tedavi yapılmasa bile iyileşme ve kötüleşme ataklarıyla seyrediyor. Bu devreler birkaç haftadan, yıllara varıncaya kadar değişmeler gösterebiliyor. Ancak her atakta, tutulan organda bazı sekeller (hastalık kalıntıları) olabileceği için yıllar geçtikçe hastalık belirtileri daha fazla olacaktır. Yukarıda da belirttiğim gibi, merkezi sinir sistemi, kan damarları ve sindirim sistemi gibi, hayati önemi olan organlar tutulduğu zaman tedavide daha enerjik olunması gerekir. Bu hastalığı olanların ya da yukarıda sıraladığım türde belirtileri olanların, Behçet Hastalığı merkezlerinden birine başvurması gerekir.






 








Yazarın Tüm Yazıları