Paylaş
Geçen cumartesi gecesi beni uykumdan uyandıran bir mide bulantısıyla yataktan fırladım. Kendimi doğruca banyoya attım ve içimde ne varsa çıkardım. Sabah uyandığımda bağırsaklarımın da bozulduğunu fark ettim. Pazar gününün neredeyse tamamını uyuyarak geçirdim. Yediğim bir şeyden zehirlendiğimi düşündüm. Ancak Taksim Acıbadem Hastanesi acil tıp uzmanı Dr. Mustafa Serkan Vurucu ile konuşunca bunun bir besin zehirlenmesi değil ‘besin dokunması’ olduğunu anladım. Bir şey yedikten sonra günde üç-dört kez ishal şeklinde dışkılama söz konusuysa ama bu durum günlük hayatı etkilemiyorsa; kusma fazla değilse, ateş, eklem, kas ağrısı ve kırgınlık yoksa buna ‘besin dokunması’ deniyormuş. Benim başıma gelen tam da böyleydi.
Geceler tatsız bitmesin
Dr. Vurucu böyle bir durumda ishal diyetine başlanması gerektiğini anlatıyor. Patates püresi, pirinç lapası, yağsız yoğurt çorbası, şeftali, muz, yağsız peynir gibi yiyeceklerle günlük 3 litre sıvıya ek olarak şekersiz çay ve soda bu diyette başlıca tercih edebilecekleriniz. Beş gün boyunca günlük probiyotik takviyesi almanın da bu süreçte destekleyici olduğunu belirtiyor. İshalin ikinci ve üçüncü gününde karın ağrısı ve şişkinlik yaşanabileceğini de ekleyen Dr. Vurucu “Ilık su torbası uygulaması ve yürüyüş bağırsak hareketlerinin normale dönmesini kolaylaştırır” diyor.
Oysa besin zehirlenmesi yukarıda bahsettiğimizden farklı bir durum: Beş kereden fazla su gibi dışkılama, vücutta kas ve eklem ağrıları, 37.5 ile 38 derece sınırlarında devam eden bir ateş, kusma ve ağızdan herhangi bir şey alınamaması, yani bir şey yiyip içememe… Dr. Vurucu “Böyle bir durumda direkt acil servise başvurmanız gerekiyor. Hastanede öncelikle enfeksiyona yol açan etken tespit ediliyor. Ona uygun tedaviye başlanıyor. Ayrıca hastaya kaybettiği sıvıyı geri verme, bulantısını rahatlatma ve mineral kaybını gidermeye yönelik de serum tedavisi uygulanıyor. Hasta tekrar kendisi bir şey yiyip içebilene kadar da tedaviye devam ediliyor.”
Dr. Vurucu besin zehirlenmesi dışında da hafta sonları çok sık ishal vakasıyla karşılaştıklarını belirtiyor. Bunun özellikle cuma ve cumartesi gece eğlencelerinden sonra yaşanmasının alkol, meze ve bol yemeye bağlı olduğunu anlatıyor. Bu gecelerin tatsız bitmemesi için de önerileri var: Geceye bir mide koruyucu ilaçla başlayıp aç karnına alkol almamamızı, yemekten sonra içeceksek de aldığımız alkolle aynı miktarda su tüketmemiz gerektiğini ve alkol kaynaklı geciken tokluk hissini beklemeden ve abartmadan yemeyi kesmemizi tavsiye ediyor.
Özellikle yazın gastroenterit (bağırsak enfeksiyonu) vakalarında artış görüldüğünü de anlatan Dr. Vurucu, hem dışarıda daha çok yediğimiz için hem de sıcakların etkisiyle daha çabuk bozulan gıdaların bu duruma yol açabildiğine dikkat çekiyor. Acilde sordukları ilk soruysa “Et, tavuk, balık yedin mi veya süt içtin mi” oluyormuş. “Pişirilmiş dahi olsa iki saatten uzun süre dışarıda kalan et, tavuk ve balık zehirlenmenize yol açabilir” diye de uyarıyor. Ayrıca kişinin bağırsak florasının da zehirlenmede belirleyici olabildiğini söylüyor: “Dışarıda sık yemek yiyen ve florası iyi bakteriler açısından zengin kişilerde zehirlenmeye bağlı semptomlarla daha az karşılaşıyoruz. Çünkü bağırsak florası iyi olduğunda ishale yol açan zararlı etken bağırsağa tutunamıyor ve vücuttan atılıyor” diyor.
Özetle, siz siz olun, tereyağı, peynir, süt, yumurta, yoğurt, et, tavuk, balık gibi çabuk bozulabilen gıdaları bu dönemde dikkatle tüketin. Bağırsak floranızı iyi bakterilerin miktar ve çeşitliliği açısından da zengin tutmaya çalışın.
Dr. Vurucu: “Pişirilmiş dahi olsa iki saatten uzun süre dışarıda kalan et, tavuk, balık zehirlenmeye yol açabilir. “
Çocuklar da risk altında
Çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı Dr. Melis Bayram Şirinoğlu: “Çocuklarda günde beşi geçen sulu dışkılama, beraberinde ateş ve tekrarlayan kusma ciddi bir besin zehirlenmesini gösterir. Ancak ateş ve kusma olmasa da sıvı kaybı çoksa mutlaka bir sağlık kuruluşuna gidilmelidir. Sıvı kaybı bulguları arasında; göz kürelerinde çökme, ağız ve dil kuruluğu, idrar çıkışında azalma ve bebekler için bıngıldakta çöküklük sayılabilir.”
Paylaş