Paylaş
Danışan: Ruh sağlığımın iyi olup olmadığını nasıl anlarım?
Dr. Başak: Neden anlamak istiyorsunuz?
Danışan: İki nedeni var. Birincisi, insan psikolojisi ilgili konulara oldum olası çok ilgim vardır. İnsanları merak ederim ve davranışlarını, duygularını anlamaya, çözmeye çalışırım. Kendimi de hep sorgularım. Kitaplar okurum, problemlerime teşhis koymaya çalışırım ama bugüne kadar hiçbir psikoloğa gitmedim ve bazı sorularım cevapsız kaldı. Onları sormak istiyorum. İkinci nedeni de; yakında baba olacağım ve sağlıklı bir baba olmak istiyorum. Benim ailemde çok problemli insan var, beni doğru yetiştirdiklerini sanmıyorum. Ben aynı hataları yapmamak için psikolojik olarak sağlıklı biri olup olmadığımı anlamak, çocuğumu olumsuz etkileyecek bir problemim varsa düzeltmek istiyorum.
Dr. Başak: Sıkıntısını yaşadığınız belirgin bir probleminiz var mı?
Danışan: Hem var hem yok. Daha doğrusu hangisi benden kaynaklanıyor hangisi etrafımdakilerden tam karar veremiyorum.
Dr. Başak: Öyleyse çevrenizdeki kişilerle bazı sorunlar yaşıyorsunuz.
Danışan: Evet ama biraz önce de bahsettiğim gibi, ailede çok problemli insan var. Bu yüzden sorunların asıl kaynağının ne olduğunu tam bilmiyorum. Belki de hepimizde problemler vardır. Ortada gözüken, tanısı konan bir akıl sağlığı yok ama emin olamıyorum.
Dr. Başak: Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) tanımlamasına göre, psikolojik olarak sağlıklı olmak, sadece psikolojik hastalığınızın olmaması demek değildir. Yani tanısı konmuş bir psikolojik probleminiz yoksa sağlıklısınız anlamına gelmiyor.
Danışan: Ben de tam bunu merak ediyordum. Peki psikolojik sağlık nedir?
Dr. Başak: Yine DSÖ’nün tanımına göre; psikolojik sağlığı iyi olan kişi; (1) kapasitesini en üst düzeyde kullanır, (2) hayatla baş edebilir ve (3) aile hayatında, iş/okul hayatında, sosyal ilişkilerde aktif rol alır ve katkıda bulunabilir.
Danışan: Bir de akıl hastalığı olanlar var onlar neler oluyor?
Dr. Başak: Psikolojik sağlıktan bahsederken, akıl sağlığı, ruh sağlığı terimleri birbirinin yerine kullanılabilir. Psikolojik hastalıklar genellikle iki bölümde incelenir; ilki, normal duygusal deneyimlerin aşırı derecelerde yaşanması sonucu ortaya çıkan problemlerdir; depresyon, anksiyete, panik gibi. Yani herkes zaman zaman mutsuz, hüzünlü olabilir ama bu aşırı boyutlarda, yaşamı etkileyecek ölçüde olduğunda adına depresyon konabilir.
10 KİŞİDEN BİRİNDE ANKSİYETE VE DEPRESYON GÖRÜLÜYOR
Danışan: Hastalıklar iki bölümde incelenir dediniz, anladığım kadarıyla bu ilk bölüm daha çok rastladığımız, duyduğumuz cinsten problemler.
Dr. Başak: Evet. İkinci bölüm, daha az rastlanan, psikotik şikayetlerle kendini gösteren hastalıkları içerir. Psikotik şikayetler, kişinin gerçeklerden kopması, başkalarının görmediği, duymadığı, koklamadığı, hissetmediği şeylerin varlığına inanmasına gibi şikayetlerdir.
Danışan: Ailemizde böyle bir hastalığı olan da var. Diğerlerine göre daha zor bir hastalık. Peki bu önlenebilir mi? İnsanın psikolojisi neden bozulur?
Dr. Başak: Psikolojik bozukluklara yol açan nedenler kişilere göre değişiklik gösterebilir. Çünkü kişinin psikolojik sağlığına etki eden birçok sosyal, psikolojik ve biyolojik faktör vardır. Savaş, terör, ekonomik durumda değişiklikler, yoksulluk, stresli iş hayatı, aile içi şiddet, ayrımcılıkla karşı karşıya kalma, kişinin psikolojik sağlığını olumsuz etkileyen sosyal olaylardır. Bununla beraber, kişilik, psikolojik yapı, genetik faktörler, beyindeki kimyasal denge ve hormonlar da kişinin psikolojik sağlığında etkilidir.
Danışan: Yani insan çok sağlıklıyken birden ‘akıl hastası’ olabilir.
Dr. Başak: Nasıl fiziksel sağlığımız değişik şartlar altında etkileniyorsa, çok sağlıklıyken birden hastalanıp sonra iyileşiyorsak, psikolojik sağlığımızda her zaman aynı kalmayabilir. Hayatın değişik evrelerinde, birçok faktörden dolayı değişiklik gösterebilir. Gençlikte başka streslerimiz vardır, yetişkin çağlarda başka. Hayatınızda her şey çok iyi giderken, çok mutluyken hiç beklemediğiniz bir anda sevdiğiniz birini kaybedersiniz bütün ruh haliniz değişebilir. Özet olarak, hayat normal akışındayken hiç beklemediğiniz ve sınırlarınızı psikolojik ve fiziksel olarak zorlayan bir durumla karşılaştığınızda yaşadığınız yoğun stres psikolojinizi bozabilir.
Danışan: En çok karşılaştığınız psikolojik problemler neler?
Dr. Başak: Anksiyete ve depresyon en çok rastlanan problemlerin başında gelir. Dünya üzerinde 10 kişiden birinde bunlardan biri görülüyor. Hafiften şiddetliye doğru gidebiliyor ve tedavi edilmezse kişinin yaşamında ciddi olumsuz etkileri oluyor. Bununla beraber, birçok insan şikayetleri olsa da yardım almaktan çekiniyor.
Danışan: Maalesef psikolojik problemlere karşı bir önyargı var. Benim annem babam da zamanında yardım almış olsaydı çok daha mutlu bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirirdim. Hâlâ söylüyorum gitsenize diye ama ikna edemiyorum. Babama, neden yardım almıyorsun dediğimde ‘koca adam olmuş sorunlarını çözmeyi beceremiyor dedirtmem kendime’ diyor.
Dr. Başak: Maalesef toplumda böyle bir yanlış önyargı var; ‘akıllı insan problemlerin üstesinden gelebilir.’ Böyle düşünen kişiler, psikolojik sıkıntı yaşayanları, bu konuda yardım alanları küçümsüyor. Oysa fiziksel sağlığımız elimizde olmayan nedenlerden dolayı nasıl zaman zaman bozuluyorsa, ruh sağlığımız da elimizde olmayan nedenlerden dolayı bozulabilir. Ruhsal sıkıntıların, psikolojik problemlerin ne yaşla, ne eğitim seviyesiyle alakası vardır. Kimse durup dururken mutsuz olmak istemez. Danışan: İstemez ama olunca da yardım almayı bilmeli. Çünkü etrafındakileri de olumsuz etkiliyorlar. İşte ben de ilk başta söylediğim gibi, bunun için geldim. Ne eşime ne de çocuğuma zarar vermek istiyorum. Bir problemim varsa çözmeliyim. Sağlıklı bir psikolojim var mı yok mu nasıl anlarım?
Dr. Başak: Bu konuyla ilgili yoğun bir kaygınız olduğunu farkındayım, bunu beraber araştırabiliriz. Fiziksel şikayetler olduğunda nasıl kan tahlilleri, röntgen gibi çeşitli tetkikler yapılır, psikolojik şikayetler olduğunda da tanı koyabilmek için birçok test vardır ve genel duygu durumunuz, kişisel ilişkileriniz, fiziksel belirtileriniz ve toplum içindeki işlevselliğiniz araştırılır.
PSİKOLOJİK SAĞLIĞI İYİ OLANLARIN GENEL ÖZELLİKLERİ
-Hayatlarından ve kendilerinden memnundurlar. Yaşamdan zevk alırlar.
-Geleceğe olumlu bir bakış açısıyla bakarlar ve bu sayede tüm enerjilerini ve potansiyellerini hedeflerini gerçekleştirebilmek için kullanabilirler.
-Yaşamlarında anlam ve hedef vardır. Değişik hobilere, aktivitelere katılırlar.
-Hayata uyum sağlama becerileri vardır. Kendilerine uymayan, zarar veren durumları değiştirmek için gerekli adımları atarlar. Aynı zamanda, değiştiremeyecekleri durumları da kabullenip uyum sağlayabilirler.
-Hem kendi cinsleriyle hem de karşı cinsle sağlıklı ve uzun süreli ilişkiler kurabilirler. Sosyal hayatları aktiftir. İlişkileri beslemeyi, güçlendirmeyi bildikleri gibi, kendilerine zararlı ilişkileri bitirebilirler.
-Özgüvenleri vardır. Kendilerini olduğu gibi kabul edip severler, küçümsemez, eleştirmez, suçlamazlar. Bunun yanında, değişime, gelişime, büyümeye açıktırlar.
-Hayatlarında engeller, acılar, travmalar olduğunda, olay toparlama ve tekrar başlama becerileri vardır.
-Yetişkin çağında düzenli cinsel hayatları vardır.
-Duygularını, düşüncelerini, isteklerini uygun bir şekilde ifade edebilirler.
-Kendilerine zarar veren şeylere bağımlı olmazlar. Bu bir ilişki de olabilir, meslek de, para da, sigara veya alkol de.
-Hedeflerine, isteklerine ulaşabilecek cesaretleri ve motivasyonları vardır.
-Beden sağlığına dikkat ederler.
NOT: Psikoterapi diyalogları, yaşanmış hikayelerden esinlenerek, psikoterapi sürecinde kullanılan yöntemlere örnek oluşturmak amacıyla yaratılmıştır. İçeriği psikolojideki bilimsel gelişmelere paralel olmakla beraber genel bilgilendirme ve tavsiye niteliğindedir.
Paylaş