Paylaş
Abim...
Babam...
Dedem...
Annemin yeni eşi...
Amcam...
Dayım...
Kuzenim...
Halamın eşi...
Annemin erkek arkadaşı...
Arkadaşımın abisi...
Ablamın eşi...
Öğretmenim...
Teyzemin eşi...
Babamın şoförü...
Bakkal amca...
Arkadaşımın babası...
Öğretmenim...
Komşumuzun oğlu...
Babamın arkadaşı...
Yukarıdaki liste, danışanlarıma her seans başında sorduğum “Yaşamış olduğunuz bir cinsel taciz veya cinsel istismar var mı? Varsa kim tarafından?” şeklindeki soruya verilen cevaplardan oluşan gerçek bir liste. Her biri küçük bir kıza cinsel istismarda bulunmuş kişilerdir. Ona dokunmuş, öpmeye çalışmış, rahatsız edici laflar etmiş ya da bakışlar atmışlardır...
YOK SAYILAN ACI HİKAYELER
Ben özellikle cinsel istismar mağdurları ile çalışan bir psikolog değilim. Ama neredeyse iki danışanımdan birinin geçmişinde cinsel taciz görmüş olması insanın aklını alıyor.
Bazı danışanlarım yaşadığını kimse ile paylaşmamış, bazıları yıllar sonra annesine söyleyebilmiş. Kiminin hikayesi kabul görmüş ve önlem alınmış, kiminin hikayesinin üstü kapatılmış. Yaşadıklarının onlarda yarattığı kızgınlığı, utancı, üzüntüyü paylaşırken, kendi baş etme stratejilerini bazen hafife alarak bazen de ağlayarak anlatırlar:
“Dokunmuştu ama hemen yanından uzaklaştım. Öpmeye çalıştı ama ittim. Diker gözlerini bakardı, ben de kaçardım. Benim yanıma geldiğinde karnım ağrırdı, midem bulanırdı. Çok iğrenç öperdi, onu görünce kaçardım. Benimle aynı yatakta yatmak isterdi, arkamı dönerdim.”
ÇOCUKLARINIZI NASIL KORURSUNUZ?
◊ Küçük yaşlardan itibaren erkek ve kız çocuklarınızı cinsel istismardan korumak için, bedenlerindeki özel bölgeleri ve bunlara kimsenin dokunmaması gerektiğini anlatın.
◊ İstemedikleri durumlarda nasıl “hayır” diyebileceklerini gösterin. Bağırmaktan utanmaması gerektiğini anlatın.
◊ Bedenlerinin özel bölgelerine dokunanların, onları zorla öpen, onlara zorla sarılan, zorla kucağına oturtan kişilerin “yanlış” yaptığını; başlarına böyle bir şey geldiğinde, korkmadan mutlaka güvendikleri bir büyükten yardım istemeleri gerektiğini söyleyin.
◊ Baskı karşısında kendilerini nasıl koruyabileceklerini, rahatsız oldukları her durumda yardım istemeleri gerektiğini öğretin.
◊ “Annene veya babana sakın söyleme”, “Aramızda sır kalsın” gibi sözlerin, kötü davranışlarını saklamak isteyen kişilerin kullandığı sözler olduğunu anlatın.
◊ Bir kişinin -erkek veya kız- rızası olmadan, istemeden cinsel ilişkiye zorlanmasının “tecavüz” olduğunu öğretin.
KORKUNÇ ORAN: BEŞTE BİR
Uluslararası Çocuk Merkezi, 2011 yılından bu yana Avrupa Konseyi ile işbirliği içinde çocuğa karşı cinsel şiddeti durdurmak için Beş’te Bir Kampanyası adı altında çalışmalar yapmakta. Bu kampanya, Avrupa’da her BEŞ çocuktan BİRİNİN cinsel şiddetin herhangi bir biçiminin mağduru olduğunun ortaya çıkmasıyla doğmuş.
Beş’te Bir kampanyasının bir amacı da halkı bilinçlendirmek. Bu çerçevede hazırladıkları bir kitapçık var ve o kitapçık “Çocuğun cinsel sömürüsü ve cinsel istismarı nedir?” konusunu net bir dille açıklıyor:
“Çocuğun cinsel istismarı, bir çocuk ile bir yetişkin ya da yaş veya gelişim bakımından sorumluluk, güven ve güç ilişkisi içinde olan iki çocuk arasında, güçlü olanın cinsel gereksinmelerini tatmin etmeyi amaçlayan bir eylem olarak tanımlanmaktadır. Çocuğun cinsel istismarı, bir çocukla özellikle zor kullanma ve tehdit ile cinsel faaliyetlerde bulunma suçudur. Bu faaliyetler:
◊ Zor, güç ve tehdit kullanarak
◊ Aile içi dahil, çocuk üzerinde güven ya da yetki ve/veya mevkii kullanarak
◊ Bir zihinsel veya fiziksel engelliliği veya bağımlılığı sebebiyle, çocuğun özellikle savunmasız bir durumundan yararlanarak gerçekleşebilir.
Bu eylemler; çocuğu yasa dışı bir cinsel eyleme zorlamayı ya da ikna etmeyi, çocuğu fuhuş ya da diğer yasa dışı cinsel eylemlerle birlikte pornografik gösteriler ve materyaller için sömürmeyi içermekte, ancak bunlarla sınırlı kalmamaktadır.
Eylemler, iki çocuk arasında geçen cinsel içerikli gösterme ya da dokunma gibi zorlama olmayan bazı koşullarda cinsel oyun olarak adlandırılabilmektedir.
Her iki çocuk da 4 yaşın altındaysa ya da iki çocuk arasındaki yaş farkı 4 yaştan azsa, çocuklar eylemi tam olarak kavrayacak olgunlukta değilse, bu durum cinsel eylem değil, oyun olarak değerlendirilmektedir.”
PEKi iSTiSMARCI KiMDiR?
Beş’te Bir kampanyasının verdiği bilgilere göre; “İstismarcıların büyük çoğunluğu erkektir.
Genellikle sıradan görünümlü, toplumda saygın konumlarda olanlar dahil her sosyo-ekonomik gruptan olabilen, çoğunlukla çocuğun tanıdığı ve güvendiği bir yetişkindir.
Bazı çalışmalarda cinsel istismarın önemli kısmını ensest vakaları oluşturmaktadır.
Bu da cinsel istismarın çoğunlukla aile içi bir yetişkin tarafından yapıldığını göstermektedir. Ensest saldırganlarının çoğunlukla pedofil olmadığı, her zaman fiziksel şiddete başvuran kişiler olmadıkları, gündelik hayatlarını devam etmeyi engelleyecek psikolojik problemleri bulunmadığı, doğru ve yanlışı ayırt edebildikleri, alkolik ya da devamlı işsiz olmadıkları bilinmektedir.”
Araştırmalardan elde edilen bilgileri Uluslararası Çocuk Merkezi şöyle özetlemiş:
◊ Kız çocuklarının istismara uğrama riski erkeklere göre yaklaşık 3 kat fazladır (erkek çocukları da istismara uğrar).
◊ Kızlar için yaşla birlikte istismara uğrama riski artmaktadır.
◊ Cinsel istismar mağduru çocukların yaş ortalaması 3 ila 18 arasında değişmektedir.
◊ İkinci günden sonra cinsel istismar olayının anlatılma oranı giderek azalmaktadır.
◊ Saldırganlar büyük oranda erkektir ve çocuğun yakından tanıdığı hatta en yakın aile üyelerinden biridir.
◊ Cinsel istismarın çocuklar üzerinde en sık görülen psikolojik etkileri majör depresyon, travma sonrası stres bozukluğu ve akut stres tepkisidir.
Paylaş