Paylaş
1- Çocuklarımıza kendilerini korumayı öğretmiyoruz.
2- Cinsel taciz yapan kişileri deşifre etmeyerek, aslında onları koruyoruz.
3- Cinsel tacizin ne olduğunu bilmiyoruz.
4- Cinsel istismarın sadece tecavüz olmadığını, bir yetişkinin veya ergenin cinsel haz duymak amacıyla çocuğun cinsel organlarını okşamasının, ellemesinin, teşhircilik yapmasının ve çocuğu pornografik amaçlı kullanmasının da cinsel istismar olarak tanımlandığını bilmiyoruz.
5- Çocuğa hiç dokunmasa bile ona pornografik yayınlar seyrettirmenin, resimler göstermenin de cinsel taciz olduğunu bilmiyoruz.
6- Kötülere karşı çok da fazla yapılacak bir şey olmadığına inanıp çocuklarımızın başına “kötü” bir şey gelmemesi için sadece dua ediyoruz.
“ÇEVREMİZDE KÖTÜ İNSANLAR YOK” HATASINA DÜŞMEYİN
7- “Bizim etrafımızda böyle kötü insanlar yok” diye düşünüp rahat davranıyoruz.
8- Çocuk istismarcılarının, özellikle çocuklarla ilişki kurabilecekleri işlerde çalıştıklarını (servis şoförü, servis ablası, okul görevlisi, antrenör, bakıcı gibi) bilmiyoruz.
9- Çocukların en sık 3 ila 8 yaşları arasında cinsel tacize uğradığını bilmiyoruz.
10- Tacize uğradığını söyleyen çocuklarımıza inanmıyoruz ya da inanmamayı tercih ediyoruz. Yanlış anladığını düşünüp hem onları hem de kendimizi kandırıyoruz.
11- Cinsel gelişim, cinsellik gibi konuları açık açık konuşmaya çekiniyoruz.
12- Cinsel istismar konularını açık açık konuşmaya utanıyor, korkuyoruz.
13- Cinsel istismara uğradığımızı söylemek yerine saklamayı, unutmayı tercih ederken, o kişinin başka kurbanlar peşinde olduğunu düşünmek istemiyoruz.
ÇOCUKLARA AŞIRI SEVGİ GÖSTERENLERDEN ŞÜPHELENiN
14- Etrafımızdaki insanlara, akrabalarımıza, eşimize dostumuza fazla güveniyoruz.
15- Başımıza gelen olayları “ailenin onurunu koruma” gayesiyle aile sırrı olarak saklıyoruz.
16- Tacize uğrayanlar yaşadıkları tacizi “sır” olarak sakladıkları için cinsel tacizin aslında ne kadar yaygın olduğunu bilmiyoruz.
17- Aile içinde olmaz sanıyoruz.
18- Gelişim bozukluğu, zeka geriliği gibi nedenlerden dolayı kendilerini koruyamayan çocukların, tacizciler için daha kolay hedef olduklarını bilmiyoruz.
19- Çocukları çok fazla yalnız bırakıyoruz.
20- Çocuklara “aşırı” sevgi gösteren kişilerden şüphelenmiyoruz.
21- Taciz gören 10 çocuktan 8’inin, tanıdığı bir kişi tarafından tacize uğradığını bilmiyoruz.
22- Kadınların da çocuklara cinsel tacizde bulunduğunu bilmiyoruz.
CİNSEL İSTİSMARCILARIN YÜZDE 40’I ERGEN
23- Erkek çocuklarımızın da cinsel tacize uğrayabileceğini göz ardı ediyoruz.
24- Çocuğumuzdaki davranış, duygu veya fiziksel değişimleri fark etmiyor ya da önemsemiyoruz.
25- Cinsel istismar yapan kişilerin karanlık bir ifadesi olan, tıraş olmamış, kirli ve bakımsız kıyafetler içinde, işsiz, evsiz, suça meyilli, ailesi olmayan, alkollü, pis bakışlı kişiler olduğunu sanıyor, temiz yüzlü, aile babası görünümlü bir kişinin de tacizde bulunabileceğini bilmiyoruz.
26- Çocuklarımızı sadece bize kötü gözüken insanlardan koruyoruz.
27- Cinsel istismar yapan kişilerin, her yaş grubundan ve sosyo-ekonomik sınıftan olabileceğini, yani, üniversite mezunu, ailesi, çocukları olan, iyi bir işi, arabası, sosyal statüsü olan, kibar ve hoş komşunuzun da kız veya erkek çocuğa, cinsel istismar yapmış olabileceğini, şimdi yapmasa bile ergenken yapmış olabileceğini bilmiyoruz.
28- İstismarı yapanların sadece yetişkinler olduğunu sanıyoruz.
29- Cinsel istismar yapanların yüzde 40’ının ergenler ve bu ergenlerin ortalama yaşının da 14 olduğunu bilmiyoruz.
30- Ergenlerin çoğunlukla, onlara çocuğa bakma görevi verildiğinde böyle bir eyleme giriştiğini bilmiyoruz.
DUYGULARINI PAYLAŞACAĞI
GÜVENLİ BİR ORTAM SAĞLAYIN
31- Bazı çocukların istismara daha açık ve daha savunmasız olduğunu; vücudu konusunda bilgilendirilmeyen, yeteri kadar sevgi ve ilgi görmeyen, sır tutmaya eğilimli olan, kendilerini sevmeyen, otoriteye kayıtsız şartsız boyun eğen, yalnız ve izole çocukların istismar yapan kişiler için daha kolay hedef olduğunu bilmiyoruz.
32- Cinsel istismar konusunda çocuklarını bilgilendirmeyen, çocuklarının duygusal veya fiziksel olarak hayatlarında olmayan, cinsel istismar gerçeğini yok sayan, çocuklarını dinlemeyen veya onlara inanmayan, onları yeterli denetlemeyip nezaret etmeyen, çok katı kuralları olan ailelerin çocuklarının daha fazla istismara uğradığını bilmiyoruz.
33- Çocuğa, duygularını ve yaşadıklarını paylaşabileceği güvenli bir ortam sağlamıyoruz.
34- Başlarına gelen olaylar veya yaptıkları hatalar sonunda onları ayıplamayacağımızı, suçlamayacağımızı hissettiremiyoruz.
35- Çocuklarımıza şunları sık sık söylemiyoruz: “Vücudun sana ait. Kimse vücudunun herhangi bir yerine dokunma hakkına sahip değil. Kimse seni istemediğin halde öpemez, sen de kimseyi zorla öpmemelisin. İstemediğin bir durumda ‘hayır’ demelisin.
Birisi istemediğin veya seni rahatsız edecek şekilde davrandığında oradan uzaklaşmalı ve başkasıyla bunu paylaşmalısın. Bunun ‘sır’ olduğunu söylediklerinde, bu sırrı bozmalısın.”
Paylaş