Ne var, ne yok New York

Doğan ULUÇ

Barnes and Noble kitabevinde gösterişsiz bir masa arkasında Sophia Loren. Bir zamanların seks ilahesi yazdığı yemek kitabının tanıtımını yapıyor. İtalyan kökenli kadınlar sıraya girmiş, ünlü aktrise satın aldıkları kitabı imzalatacaklar. Sophia müşteriyi garantilemek için Spaghetti al Limone, Lasagna Napolitana tarifeleri yanı sıra kapağa 'Anılar' kelimesini de eklemiş. İşlek caddedeki kitabevinin önünden geçenler kapıdaki ilana burun kıvırıp yürüyorlar. Çoğu ''İçerde Sophia Loren var.'' dendiğinde aval aval bakacak çan paça Hilfiger blucinli gençler.

Dünya içinde ayrı, başına buyruk bir dünya arıyorsanız işte New York. Moda, sanat, iş, ticaret, finansman, tanıtım, kültür gibi akla gelen her alanda önder bu şehirde olup bitenleri izlemek için günde 25 saat gerek. New York izleyen değil, izlenen kent. Rakamların cümbüşü de burada, olayların garipliği de. Önder şehirden bazı kesitlere göz atıldığında yaşam dinamizmi hakkında fikir edinmek güç olmayacak.

Dört yaşında bir çocuğun bir aylık masrafı ne olur ? Yakınlarda Türkiye'de çocuk büyütmediğimiz için izninizle hesabı dolara vuralım. Yemeği, bakımı, kıyafeti, oyuncağıyla mesela 200 dolar. Ama Caleigh adlı kız çocuğun soyadı Perelman ise 12 bin dolar. Fıstık gibi para değil mi? Hayır. İki yıl evli kaldığı milyarder Ron Perelman'la boşanma davası süren Patricia Duff, Caleigh için eski kocasından ayda yüz bin dolar (32 milyar lira) istiyor. Ron şimdilik kızına 12 bin dolar, 700 gün evli kaldığı üç koca eskitmiş Patricia'ya da 120 bin aylık nafaka ödüyor. Ayrıldığında bağışladığı lüks Manhattan dubleksi, 30 milyon dolar nakit de cabası.

Vasat bir kadının kuaföre gittiği kadar estetik ameliyat geçiren sonradan New York'lu Jocelyn Wildenstein'ı dedikodu yazarları unutmuş değil. Ürkütücü çehreli Jocelyn ayrıldığı kocasından aldığı 200 bin dolar nafakayı bir milyon dolara çıkartmaya çalışırken 500 milyon dolar da boşanma tazminatı peşinde. Eski model Jerry Hall, son sevgilisini hamile bırakan üç çocuğunun babası popçu Mick Jagger'dan 200 milyon dolarlık servetinin yarısını nasıl alacağını Manhattan lokantalarında buluştuğu dostlarına anlatıyor. Otelci Donald Trump'ın Ivana ile Marla'sı, eski Ticaret Bakanı Robert Mosbacher'in Georgette'i, Kraliçe Elizabeth'in eski gelini Sarah ilk üçü kadar değilse de New York'un diğer zengin 'şen dullar'ından.

Katoliklerin 'Papa'sı Amerika'dan gelip geçiyor bu arada. Daily News kapağında John Paul II ile Clinton'ın başbaşa resmi. Üstünde ''Saint and Sinner''(Aziz ve Günahkar) yazılı. The New York Times'da Clinton'ın başkanlığını sarsan Monica'nın şahitlik haberi üst köşede. Oysa New York'un okur-okumazı bu konudan düşüp bayılacak halde. İnsanların çoğu Knicks'in yeni oyuncusu Spreewell'in spor sayfasındaki konuşmasını daha ilginç buluyorlar.

Petrol fiyatları düşüşünden zarar gören Brunei Sultanı Hasan el Bolkiah'in eli darda. Dünyanın en zengin adamlarından Sultan, Kenan Evren, Turgut Özal'ın da kaldığı New York Palace oteline müşteri arıyor. Brunei hazinesini 6 milyar dolar zarara sokan kardeşi Prens Jefri de New York klüp ve lokantalarına baskın yapar gibi ziyarete devam ediyor.

Sotheby's de 18'inci yüzyıldan kalma bir dört çekmeceli Amerikan yapımı bir kitaplık müzayede ile satıldı. Bitpazarında çok kimsenin görmezlikten geleceği kitaplığı adı açıklanmayan birisi telefonla açıkartırmaya girerek 8.25 milyon dolara aldı. Sotheby's sözcüsü dahi şaştı bu astronomik satışa: ''Biz ençok 800 bin dolar getireceğini sanıyorduk.'' Nerede kaldı'' Eskiye rağbet olsaydı..''diye başlayan atasözünün doğruluğu ?

Günümüz insanına en iyi örnek

Guguk kuşu

2000'li yılların Türkiye'sinde yaşayacak Türk gençleri, kendilerine guguk kuşunu örnek almalı. Niye mi? Çünkü guguk kuşu ülkemiz şartlarında başarılı olmak, hayatını devam ettirebilmek için gerekli bütün özellikleri taşıyor.

İyi ana babalık nasıl olulnur? Çok özet bir tarifle çocuklarını hayata en iyi hazırlayan ebeveyn, vazifesini en iyi yapmış olandır’ diyebilir miyiz? Yani çocuğa sevgi vermek, karnını doyurup sütünü içirmek yetmez. Onu iyi teşhiz etmek gerekir ki kendini bekleyen ekmek kavgasında altta kalıp ezilmesin ileride.

Peki, ana babalar yetiştirecekleri çocuğa örnek olarak kimi seçmeli?

Maksat yavruya orman kanununu öğretmekse, tereddütsüz GUGUK KUŞU'nu.

Siz, Türkiye'ye yeni nesiller yetiştiren cefakar ve vefakar Türk anneleri, Türk babaları, guguk kuşunu örnek alın.

Alın ki yarın evladınız, kendi kanatlarıyla uçtuğu zaman, ailesine ve vatanına hayırlı bir evlat olsun ve Türkiye'nin ahval ve şeraitine ayak uydurarak hayatını idame ettirsin. Unutmayın, üzerine titreyip gözünüz gibi bakarak yetiştirdiğiniz yavrunuz, yarın :

Vatan Caddesi'nde karşıdan karşıya geçecek

Manisa karakollarında copla tanışacak

Uyanıksa orman yakıp tripleks gecekondu dikecek,

Değilse, apartmanda komşularıyla burun buruna yaşayacak

SSK hastanesinde muayene olacak

Şarkıcı olduğu için askerden kaçacak

Ve hayatın daha nice tehlikelerini göğüsleyecek.

Çocuğunuzu işte böyle bir hayata hazırlayacaksınız.

Peki, guguk kuşunu ‘ideal insan tipi’ yapan özellik nedir?

Guguk kuşu enayilik edip yuva yapmakla uğraşmaz

Gıpta edilecek bir parazitlikle, yumurtasını çil ardıcının yuvasına bırakır

İyi kalpazan olduğu için, ev sahibi anne sahte yumurtayı kendininkilerden ayırt edemez

Yumurtadan çıkan guguk kuşu (ki çil ardıcı yavrusunun birkaç

katıdır) daha gözleri bile açılmadan soyuna yakışır bir hıyanetle diğer yumurtaları veya kardeşlerini tek tek yuvadan atarak öldürür ve rekabeti ortadan kaldırır ki garip üvey ana koca gövdesini besleyebilsin

Doğuştan katil yavru bundan sonra taklit ve tahrifat yeteneğini devreye sokarak ardıç yavrusu sesiyle bağırmaya başlar; ve o kadar iyi bir kalpazandır ki, hep birlikte bağırışan üç dört ardıç kuşu yavrusu sesini çıkarıp ev sahibini serseme çevirir. Garip üvey ana babadan normalin iki üç katı büyüklüğündeki bu ucubeyi beslemek için, yaşasaydı kendi yavrularına getireceklerinden hem daha çok hem daha çeşitli yiyecek bulmak için çırpınıp durur.

Böylece, genlerinden gelen arsızlık, yüzsüzlük, hıyanet, riyakarlık, gaddarlık meziyetlerine, yalancılık, kalpazanlık, katillik, sahtekarlık, düzenbazlık gibi hayat tecrübelerini de ekleyerek, yuva artık ağır bedenini çekemez, kandırdığı ve yavrularını öldürdüğü ardıç kuşu koca gövdesini besleyemez hale gelince, hayata hazır, kendi kanatlarıyla arkasına bile bakmadan uçar gider.

Memlekete kendi gibi hayırlı evlatlar yetiştirecek bir eş bulmak için...