Bizim de Türk ordusunda boks şampiyonu olan can dostumuz ‘koltukaltı’ Vasken, yoksuldan para almayan doktor Dikran, Sakızağacı Güzeli Takuhi dahil Bakırköylü Ermenilerle genç yaşlarımızda yüreğimize, belleğimize yerleşmiş hatıralarımız var. Gene de şikayetimiz bu Türk vatandaşı Ermenilerden değil.
Nisan'la birlikte ilkbahara girdik. Havalar henüz ısınmış değil, kuzey rüzgarı hala koparılmış takvim sayfalarında kalan kıştan alıntılar getiriyor. Oysa ayın son haftasında daha sert rüzgarlar esecek New York'ta. Hem de İngilizler’in 1915 yılında Çanakkale'ye çıkarma yaptıkları, sonu hüsranla biten 24 Nisan'da. Bu Ermeniler’in sözde ‘soykırım günü’ ilan ettikleri tarih. Turistik Times Meydanı'nda bir kez daha Amerikalı Ermeniler toplanıp Osmanlı'ya, Türk'e ateş püskürecekler.
Türk-Ermeni ilişkileri anlaşılması güç bir ikilem içinde. Dostluk elini uzatan da var, kuyumuzu kazmak çabasını hala sürdüren de. Erivan yönetimi, yarısından fazlası yabancı ülkelere göç etmiş geri kalan 1.7 milyon vatandaşının ağır yaşam koşullarını düzlüğe çıkarmak için Türkiye ile iş ve ticaret ilişkileri kurmaya çabalıyor. Buna karşın Ankara ‘‘Bizimle siyasi ve ekonomik işbirliği istiyorsanız işgal altındaki Azeri topraklarını terkediniz.’’ yolunda mesajlar gönderiyor. Koçaryan hükümetinin ise bu mesajlara kulak asmaya hiç ama hiç niyeti yok. Gene de alt düzeyde gayrıresmi temaslar sürüyor.
Bir cemiyet kuran Türk ve Ermeni işadamları karşılıklı ticaret yollarını araştırıyorlar. Bir Türk kadın grubu geçenlerde Ermenistan'ı ziyaretlerinde oradaki hemcinsleriyle sözde soykırımını tarihe havale etmekte anlaşıp yeni kurdukları dostluklarını kutladılar. Grup Türkiye'ye döndükten sonra gazetelerde Ermeni kadınlarının pişirdiği Türk yemekleri, hálá dinledikleri klasik Türk müziği, Udi Hrant'ın ustalığı, İstanbul'un görkemi, karşılıklı nostaljik anılar tazelenirken yaşaran gözler köşe yazılarına yansıdı.
Hepsi güzel bunların. İtirazımız yok. Bizim de Türk ordusunda boks şampiyonu olan can dostumuz ‘koltukaltı’ Vasken, yoksuldan para almayan doktor Dikran, Sakızağacı Güzeli Takuhi dahil Bakırköylü Ermenilerle genç yaşlarımızda yüreğimize, belleğimize yerleşmiş hatıralarımız var. Gene de şikayetimiz bu Türk vatandaşı Ermenilerden değil. Sorun ‘diaspora’ ile başta Amerika, yabancı ülkelerde yaşayan Ermeniler’in politika militanlarından.
Artık 1970'lerde başlayan, 70 civarında resmi temsilcimizin canına kıyan ASALA terorizmi yok. Terör eylemleriyle uygar dünyanın nefretini çeken fanatik Ermeniler taktik değiştirip Osmanlılar’ın son döneminde üç kıtada varlığını koruma savaşı verirken meydana gelen olayları Türkiye'nin üstüne soykırımı lekesiyle oturtma gayretini sürdürüyorlar.
Başarısız bir gayret değil bu. Yunanistan'dan Uruguay'a on kadar ülke 1915 yılında Doğu Anadolu'daki Ermeniler’in harp bölgesinden çekilmesindeki insan kaybını soykırımı olarak tanıdı. Hem de hastalık, gıda yokluğu, iç çatışmalarda Ermeniler yanısıra yüzbinlerce Türk'ün de ölümünü gözardı ederek. Türk Hükümeti ‘soykırımı’ sözcüğü başına ‘sözde’ kelimesini getirerek toplu Ermeni katliamı suçlamalarını reddedip olayların tarih merceği altına alınmasını istiyor.
Başbakanlığa bağlı Osmanlı'nın devlet arşivlerinin açık olduğunu yalnızca Türk değil o dönemde Türkiye'de bulunmuş İngiliz, Rus, Alman ve Amerikalı diplomat ve tarihçilerin rapor, belge, vesika, görgü şahidi ifadelerinden araştırılmasını öneriyor. Son yıllarda açıklanan bazı istastiklerde Kafkaslar'dan Balkanlara süren savaşlarda Ermeniler’in Anadolu'da Türk köylerine baskınları, işkence, kurşuna dizme, yiyeceklerine zehir katma, toplu katliam ile kadın, çocuk, yaşlısıyla 518 bin 105 Türk'e kıydıkları belgelerle ortaya seriliyor. Oysa Ermeniler bu arşivlerde araştırmaya yanaşmıyorlar.
Kaliforniya'da Ermeniler’in Türkiye'yi karalama girişimlerine karşı yıllardır mücadele veren Ergün Kırlıkovalı ‘‘Fanatiklerin Türk düşmanlığında mola vereceği yok. ABD'de 26 şehirde soykırımının tanınmasını sağladılar. Amerika'daki Ermeni diasporası çok güçlü. Bu yıl Yahudileri de kullanarak Kamboçya, Ruanda örnekleriyle İnsandan İnsana Zulüm yasasını çıkartmaya uğraşıyorlar.’’ diyerek önemli bir gelişmeyi dile getiriyor. Sözde soykırımının tartışıldığı toplantı ve panellerde Ermeniler’in laflarını ağzına tıkayan Kırlıkovalı şöyle devam ediyor: ‘‘CA 2003 adlı bir yasa tasarısı eyalet meclisinden geçerse kuracakları ‘Mükemmeliyet Merkezi' adlı kurumlarda öğretmenleri eğitecekler, liselerde sözde Ermeni soykırımı okutulacak. Amerikan çocuklarına Türk'ten nefret tohumları aşılanacak. Kaliforniya'da bu Ermeni girişiminin öncüsü Yahudi kökenli eyalet milletvekili Paul Koretz. Washington Büyükelçiliğimizin Yahudi örgütleriyle temas ederek uyarıda bulunması lazım.’’
Ermenistan’ın nüfusu 1.7 milyon. Ermeni kökenli Amerikalılar’ın sayısı ise bir milyon civarında. Yunan lobisini de yanlarına alan politika militanları yoksul Erivan'ı buradan yönetiyor.
Kimsenin turistik, sıcak ilişki amaçlı gezilerde kebap, dolma, türkülü davetlerde kurduğu sıcak ilişkilerine sözümüz yok ama eline fırsat geçse Türk ırkının kökünü kurutmaya and içmişleri de akıldan çıkarmamak lazım.