Ankara'ya mektup

Doğan ULUÇ

İki hafta önce Yunanlılar geçtiler Manhattan caddelerinden. Mavi-beyazlı bayrakları, Yunanistan'dan gelen etekli askerleri, bando-mızıkalarıyla. Oldukça kalabalık bu geçit töreninde lafta komşumuzun Amerika'daki uzantıları Osmanlı'dan özgürlüğe kavuşmanın yıldönümünü kutluyordu.

Ama ne kutlama! 500 yıllık Osmanlı bayrağı altında yaşamasına rağmen ne din, ne dil değişimine zorlanmamış Rumlar bu yıl da iğrenç bir Türk düşmanlığı sergilediler. Türkiye'yi kötüleyen, Türklüğe sataşan konuşmaları, mahalle argosuyla sloganlar izledi.

Önümüzdeki günlerde Amerikalı Ermeniler de yürüyüşe çıkacak. Sözde soykırımı suçlamasından Türk bayrağını yakmaya pek çok tatsız gösterilere sahne olacak New York caddeleri. Hasımların nesilden nesile aşıladığı Türk'e kuyruk acısı benliğine yerleşmiş Rum'un, Ermeni'nin vatanımıza, ulusumuza yönelik sarkıntılıklarına alıştık. Ama gerçekte alışamadık.

Türkiye dimdik, güçlü ve ayakta. İt havlamalarından zarar göreceği yok. Mayıs ortasında sıra bizim. Amerika'daki Türkler de sokağa dökülecek. New York bir kez daha ayyıldızlı bayraklarımızla gelincik tarlasına dönüşecek.

16 Mayıs günü Anadolu, Azerbaycan, Balkan, Karaçay, Kıbrıs, Kırım, Türkistanlı binlerce vatandaş ve soydaşımız New York'ta Türklük gururunu sergileyecekler. Bebeleriyle anneler, kızlı erkekli öğrenciler, yaşlılar, bir günlüğüne kepek indiren dükkancılar, direksiyon kitleyen şoförler, işçi-işverenler Amerika'da Türk varlığını ortaya koyan tabloda yerlerini alacaklar.

Türk Günü Yürüyüşü'nün 16'ıncı yılında göğsünde ‘‘Türklüğümle gurur duyuyorum’’ yazılı tişörtlü gençlerimizle, iş ve meslek gruplarını temsil eden seyyar panolar, folklor ekipleri, bandolar caddeyi kaplayan beze işlenmiş Atatürk'ün dev portresi arkasında geçişe katılacaklar.

Bu yıl da fanatik Türk düşmanları geçit sırasında Yunan, Kıbrıs Rum, Ermeni ve PKK bayraklarıyla gösteri yaparak Türk yürüyüşünün görkemli tablosuna gölge düşürmeye çalışacaklar. Ama esas sorun bu değil.

Türkiye'den iç açıcı olmayan haberler geliyor. Yıllardır Türk Günü Yürüyüşleri'ne maddi-manevi destek veren Ankara bu yıl Amerika'da Türk Yürüyüşü'ne sıcak bakmıyor. Yürüyüşün asaletine can katan Mehter Takımı, Kara, Hava ve Deniz Harp Okulları boru ve trompet takımı, Devlet Halk Dansları Topluluğu ve Kore Gazilerinin gönderilmeyeceği söyleniyor. Yetkililer, yürüyüşü düzenleyen Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu seçiminde usulsüzlüğü sebeb gösteriyorlar.

Burada federasyon seçiminin doğru veya yanlışlığını tartışmaya açmaya niyetimiz yok. Amerika'da Türk varlığını vurgulayan, Türk'ün şahlanmasını sergileyen gelenekleşmiş yürüyüş yüzbinlerce vatandaş ve soydaşımız için yılın en önemli olayı.

Ancak yürüyüş şimdi imkansızlık nedeniyle iptal tehlikesiyle karşı karşıya. New York'a gelen devlet ve hükümet başkanlarıyla bakanlarımızın ‘‘Amerika'da lobicilik faaliyetleriniz, ülkemiz yararlarını savunma, hasım güçlerle mücadelenizde gayretlerinizi takdirle anıyoruz’’ şeklindeki beyanları kulaklarımızdan silinmeden Ankara'nın yürüyüşe sırt çevirmesinin anlaşılacak veya savunulacak tarafı yok.

Rum'u İtalyan'ı, Portorikolusu Ermenisiyle tüm azınlıkların belirli günlerde kökenini temsil için sokaklara dökülürken Türk Günü Yürüyüşü'nü iple çeken binlerce Türk'ü hüsrana uğratmak yalnızca düşmanlarımızın ekmeğine yağ sürecek. 16 Mayıs'a az zaman kaldı. Amerika'nın çeşitli kentlerinden Türkler, New York'a gelme hazırlığında. Kadını, erkeğiyle onlarca bin insanımız bayrakla, sancakla yürüyüşe katılıp dev ülkenin can damarı New York sokaklarında bir kez daha ‘‘En büyük Türkiye’’ diye haykırma arzusuyla yanıp, kavruluyor.

Herkes yürüyüşün Türk devletinin şan, şerefi, tükenmez asaletiyle geçmesini bekliyor. 16 yıldır süregelen bu geleneğe havadan sudan nedenlerle set çekme Amerika'da Türk varlığını zedeleme dışında sonuç vermeyecektir.

Ankara'nın iş işten geçmeden duruma el koyup olumsuz tutumunu düzeltmesi gerekiyor. Türk Günü Yürüyüşü, Amerika'daki Türkler kadar Türkiye'nin meselesidir.

---