ÖNÜMDEKİLER sağa dönünce sokaktan caddeye girdik. Bir saattir St. John the DivineKatedrali’ne girmek için kuyruktayım. Kapılar saat 9’da açılacak. Herkes benim gibi bekleşiyor.
Az sonra bu tarihi katedralde hayvanların takdis töreni başlayacak. Yılda bir kez tekrarlanan bu etkinliği yerinde görmek istemiştim. Evcilinden çiftlikte beslediğine, insanlar hayvanlarını kapıp gelmişler.
Tekir kedisini kucaklamış, minik Chihuahua köpeğini göğsüne yaslamış kadınlar, iri boy iguanayı omuzuna asmış erkekler kış soğuğunu umursamadan açılış saatini bekliyorlar. Manzara garip olduğu kadar ilginç.
İkiyekatlayıp okuduğum dergiye dalmışım. Arkamda bir kadın bir şeyler söylüyor. Döndüğümde kanım donacak gibi oluyor. Simetrik çizgili yüzün içine gömülmüş bir çift göz beni süzüyor. Kobra yılanı bu olsa gerek. Aramızdaki mesafe iki karış. Hayvanını saz sepetiyle getiren kadın önümdekilerin yürüdüğüne dikkatimi çekiyor. Yana çekilip ‘Buyrun geçin’ kabilinden laf ediyorum.
*
HAYVANLARIN takdisi, Hıristiyanlığı diğer dinlerden farklı kılan inanç örneklerinden yalnızca biri. Ama Hıristiyan dünyası çok uçlu. Doğu Ortodoksluğu, Roma Katolikliği ve Protestanlık ana gruplarından başlayıp, Luteryan, Presbiteryan, Babtist, Episkopal, Adventist, Mormon, Kalvinist, Yehova Şahitleri, Cizvit gibi düzinelerce mezhebi içeriyor.
Mezheplerde birden fazla kadınla evliliğe, aile içi izdivaçlara yeşil ışık yakan, kürtaj yapan doktorun öldürülmesini Tanrı buyruğu gören, nehre topluca girip iman temizleyen gruplar da var.
Amerikalılar dini inançlarına bağlı. Kiliselerden bağımsız bazı vaizler, radyo ve televizyon aracılığıyla geniş kitlelere hitap ediyorlar. Televanjelist diye tanınan bu vaizler, İncil yorumculuğu yapıyorlar.
Ülkede din, devlet ve politika içiçe. Yarım asırdır bazı Evanjelist vaiz ve rahipler, ‘Tanrı’nın Cemaati’, ‘İsa’nın İzindekiler’ gibi ruhani isimler ardında yoğun din istismarı sürdürüyorlar.
*
GEÇENLERDE, ‘700 Kulüp’ adlı grubun lideri Pat Robertson,Venezuela Cumhurbaşkanı Hugo Chavez’in Amerika’ya kafa tuttuğunu ileri sürerek öldürülmesi çağrısında bulundu. Robertson,Televanjelizmin öncülerinden.
Nüfuzlu Robertson’ın bir devlet başkanına suikast çağrısına Başkan Bush yorum yapmaktan kaçındı. Amerikan medyası da bu çağrının üstüne fazlaca gitmedi.
Oysa İran’ın ruhani lideri Ayetullah Humeyni,1989’da ‘Şeytan Ayetleri’ kitabının yazarı Salman Rüşdi’nin katli fetvasını çıkardığında, Hıristiyan aleminin şiddetli tepkisiyle karşılaşmıştı.
Evanjelistlerin lideri Billy Graham ile oğlu Franklin de hem İslamiyeti hem de kutsal kitap Kuran-ı Kerim’i yanlış tanımlamalarla eleştirirken, Müslümanları terörizmi desteklemekle suçluyorlar.
*
Bunlar işin bir tarafı. Diğer yandan halkın saflığını istismar eden Televanjelistlerin toplum sömürüsü hayli yaygın.
1980’lerin başında Robertson’un eski çırağı Jim Bakker ile eşi Tammy, 24 saat yayın yapan bir TV’den müritlerine ‘Haftada bir milyon istiyorum’ diye seslenip gönderilen yüzlerce milyon doları özel hesaplarına geçirdiler. Malikaneler, villalar, Rolls Royce otomobiller aldılar.
Evlerinde musluklara altın kaplama, bahçede köpek kulübelerine klima yaptırttılar. Hatta Kuzey Carolina’da Heritage USA adlı bir eğlence parkı kurup, Disney World’e rakip bile oldular.
Metres tuttuğu sekreterinin şikayetinden sonra hakkında soruşturmalar açılan Jim Bakker, sonunda sahtekarlık, vergi kaçakçılığı suçlarından 45 yıl hapse mahkum oldu. Ciddi din liderlerinin ‘Hıristiyanlığın kanseri’ diye kınadıkları Bakker,Evanjelistlerin önderi Billy Graham’ın nüfuzu sayesinde beş yıl hapiste kaldıktan sonra serbest bırakıldı.
*
BİR diğer Televanjelist öncü Jimmy Swaggart,1984’te cennetin anahtarını vereceği vaadiyle bir yılda 150 milyon doları aşkın bağış topladı. Evlilik dışı seks düşkünü Swaggart,1987’de bir fahişeyle basıldı. Ekrana çıkarak ‘Affedin beni günah işledim’ diye ağladı.
Vaazlarına devam ettiği yıllarda ise arka arkaya arabasında, motellerde seviştiği fahişelerle yakalandı. Rock’çu Jerry Lee Lewis’in dayı oğlu Swaggart hálá sahte din adamlığını sürdürüyor.
*
HIRİSTİYANLIĞIN en köklü olduğu Katolik alemine baktığımızda da, evliliğin yasak olduğu bu grupta baş rahiplerden papazlara kadar sekreterleriyle aşk kaçamakları, mihrap oğlanları denilen genç kilise görevlileriyle ilişkiler yaşayanların sayılarının binin üstünde olduğunu görüyoruz.
Bu çocukların daha sonra açtıkları davaları, kiliseler milyonlarca dolar tazminat ödeyerek kapatıyor. Kimse de din istismarının üstüne gitmeye yanaşmıyor.