Paylaş
Televizyonlarda, dönüş meşakkatini yaşayanları görüyorum, sıkılmadan, sinirlenmeden, gerilmeden yuvanıza sakin bir ruhla dönmeniz için bazı öneriler sunacağım.
Önce Enderunî Vasıf’ın bir dizesini hafızanıza yerleştirin:
“Mihneti kendine zevk etmedir âlemde hüner.” Bunu kural olarak kabul ettikten sonra, stresiniz yarı yarıya azalır.
Yolda yavaş yavaş giderken, CD çalarınıza mutlaka bir CD koyun. Çocuklardan büyüklere, kahvaltıdan akşam yemeklerine, yolculuk sırasında dinleyeceğiniz CD’lerin listesi zengin.
Umarım yanınızda bazı CD’ler vardır. Yoksa mola verdiğiniz ilk durakta bir CD alın.
Sizi teskin edecek. Müziğin her zaman terapi özelliği vardır, bunu herkes bilir.
Şoför dışında, otomobilin içinde oturanlar, vapur sırası bekleyenler, serin bir kahvede çay ya da kahvelerini yudumlarken kulaklıklarını takarlar, müzik dinlerler, bir yandan da kitap okurlar.
Tatile çıktığınıza göre, gerekliler listesi yaparken, estetik yükünüzü de ihmal etmediğinizi umarım. Yoksa tatil dönüşü çekilmez olur, eve bir barut yumağı gibi dönersiniz.
Otomobilinizin yola çıkmadan önce yağını, suyunu kontrol ettiniz, yolda kalmamanız için bütün gerekli önlemleri aldınız.
Ya beyniniz için ne yaptınız? Eğer onu düşünmediyseniz, dokuz gün dokuz yıl gibi gelmiştir.
***
BAZI kitapları hatırlatalım.
Hangi kitapçıya giderseniz gidin sizi tek bir kitap daha kapıdan karşılayacaktır:
Elif Şafak’ın yeni romanı Havva’nın Üç Kızı.
Çok satılan, çok okunan romanı merak etmişsinizdir.
Son yıllarda tatilcilerin tercih durağı Yunan adaları. Oraya gidip dönenler için mutlaka okumaları gereken bir kitap:
Henry Miller’ın Marousi’nin Devi.
Gördükleri, gezdikleri toprakları daha derinden anlamak, duyumsamak için isabetli bir seçim.
Ege’ye gidenlere okumalarını önereceğimiz iki kitap bir anımsatmadan ibaret.
Çünkü çoğunuz bu kitapları okumuşsunuzdur.
Homeros’un İlyada ile Odysseia’sı. Oraya gitmeseniz de bu iki kitabı kütüphanenize alın.
Ege denilince bir usta Türk yazarını unutmayalım. Onsuz buraların tadı çıkmaz.
Tahmin etmişsinizdir, kimin adını vereceğimi. Necati Cumalı.
Evelio Rosero’nun Ordular romanı. Hayal iklimlerinde yaşadığınız tatil sonrası, sizi gerçek hayata çağırıyor.
Hayata nasıl bakıyorsunuz? Garip bir soru diyeceksiniz, herkesin bakışı farklıdır.
Kurt Vonnegut’ın Türkçeye ilk defa çevrilen romanı Kör Nişancı, sıkıntılara, zorluklara direnme katsayınızı arttıracak. Romanı, tahammülü öğreten, hayata alaycı bakmanızı sağlayan bir reçete niyetine de okuyabilirsiniz.
Anımsadım.
Yıllar önce Altın Kitaplar Yayınevi’nde yayınlamıştık, ilgi görmedi.
Yolun uzunluğuna göre şekilleniyor tavsiyelerimiz.
İşte böyle bir kitap.
Norveçli Karl Ove Knausgaard’ın Kavgam kitabının ikinci cildi Âşık Bir Adam. Kilometreleri fark etmeyeceksiniz.
Herkes okudu, binlerce kişi beğendi, ben de okumalıyım -tabii ki okumalısınız- diyenlerin elinde Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna’sını görebilirsiniz. Onun arkasından İçimizdeki Şeytan’ı okuyun.
Benim tavsiyem bütün kitaplarını okumanızdır.
***
DÖNÜŞÜ daha rahat bitireceğinize eminin.
Ayrıca bu kitaplar, bu müzik, pazartesi sendromu için de şifa yerine geçecek.
Paylaş