Paylaş
YUNAN Kültür Bakanı Venizelos'la birlikte The Marmara Oteli'nde konuştuk.
Zülfü Livaneli ve ben. Zülfü Livaneli'nin Engereğin Gözündeki Kamaşma'sı Yunanistan'da en çok satan yabancı roman . Bakanın söylediklerinden bir bölümü buraya aktarıyorum. Venizelos, Türk-Yunan ilişkilerine geniş bir perspektiften, durum felsefesinden bakıyor. 1994 yılında 12 mil ve deniz hukuku ile ilgili kriz sırasında basından sorumlu bakanmış ve hükümet sözcülüğünü yapıyormuş.
Gergin günlerin bütün aşamalarını biliyor. Venizelos, iki ülke arasındaki yeni atmosfer'den yararlanarak yeni bir çerçeve kurmayı öneriyor.
Problemsiz değil, perspektifi olan yaklaşımları tercih etmemiz gerektiğini vurguluyor.
Bizden önce Kültür Bakanı İstemihan Talay ile, Türk eserlerinin restorasyonu konusunu konuşmuşlar.
Yunanlı bakan, kültürü sadece edebiyat veya tarihi miras olarak algılamıyor, özellikle tarihin ideolojik yorumundan yana değil.
İdeolojik yorumların şimdiye kadar tartışmaları hep yanlış alanlara çektiğini hepimiz acı deneylerle öğrendik.
Tarihi saplantılar batağından kurtarmak için aşağıda sunduğu kavram farkı ilgi çekici. Ona göre, tarih bir gerçekler serisi değil, bir durumlar analizi. Söylediğini şöyle yorumlamak mümkün:
Eğer tarihi olguları temel alırsak, o zaman ilişkilerde ilerleme kaydetmek çok zor, çünkü o tortunun içinde hareket yeteneğini kullanamıyoruz.
Gerçekten de durum (situation)'a göre tavır alırsak, daha özgür, daha gerçekçi davranabiliriz.
Elbette durumların ardında gene bir felsefenin varlığı söz konusudur.
ÜLKELERİN kimlik tartışması konusuna değiniyoruz. Zülfü Livaneli, bizim özgül kültürel kimliğimizden söz ediyor. Osmanlı ile Türk kimliği gelgitleri tartışması bir başka boyutta, otantiklik kavramı çevresinde yapılıyor. Venizelos, kültürel kimlik tartışmalarında kendi yerlerini şöyle saptıyor: ‘‘Biz Batı kültürünün kaynağı olarak görülüyoruz. Biz farklılıkların bir arada bulunduğu bir ülkeyiz ama aynı zamanda Avrupa kimliğinin inşası için gerekli olan kaynağa sahibiz.’’ Türkiye'deki kültürel kimlik tartışmalarının Avrupa Birliği ışığındaki sonuçları, yöntem açısından benzese de içerik açısından farklılık gösteriyor. Bakan'ın açıklamaları, yeterince, farkın her ülke için kendine özgülüğünü açıkça belirtiyor. Venizelos'a göre, kimlik sorunu sadece kültürel değil, siyasi ve ekonomik uznatısı da var. Avrupa'daki farklılık, kimlik tartışmaları ne? Yunanlı Bakan'a göre, Avrupa'da Protestan ve Katolik zihniyet arasında bölünme var. Bizdeki ortodoks kültürde post-modern zihniyetin (mentalite) yerleşmesi için bir fırsatımız var.
Reform kavramının buradaki tartışmalardaki yerini hatırlatmaya gerek yok. Bakan'ın, Avrupa zihniyetini ülkelere, dinlere göre çeşitlendirmesi sanırım bizim kültür tarihimiz açısından da kabul edilebilir bir ölçüt. Teodorakis'i övüyor, ayrıca birçok iyi şairin şiirini bestelediği için ona ayrı bir saygı gösteriyor. Zülfü Livaneli ile birlikte olduğumuza göre, Teodorakis muhabbetinin uzun sürdüğünü yazıya bir not olarak döşelim. Aspendos Festivali'nde bu yıl Teodorakis'in Zorba'sı sergilenecek.
* * *
VENİZELOS, iki ülke arasındaki ilişkilere, geniş bir durumlar gerçeğinden bakmak istiyor. Kültür de bunun belirleyicisi ve düzenleyicisi.
Paylaş