Paylaş
Beşinci Uluslararası İstanbul Bienali'nin basın toplantısına gidenler, Türk sanatçılarına Avrupalı kürator ve resim eleştirmenlerinin gösterdiği ilgiden mutluluk duydular.
Uluslararası sergilerin, bienallerin önemli işlevi; değişik ülkelerdeki sanatçıların birbirini tanımasını, eserlerini görmesini sağlamalarıdır. Türk ressamlarının eserleri, 2000 yılında Bonn'da, Köln'de büyük sergilerle, Avrupalılara tanıtılacak.
Yurt dışında daha önce küçük ölçekte açılan sergilerin başarısını bilenler, bu çapta uluslararası bir serginin bizim açımızdan önemi üzerinde duruyorlar.
İstanbul Bienali'nin bu yılki tema'sı, ‘‘yaşam, güzellik, çeviriler/aktarımlar ve diğer güçlükler üstüne.’’
İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Şakir Eczacıbaşı, bienal kataloğuna yazdığı önsözde, sanatın ve İstanbul'un özgül yeri konusunda ilgi çekici tesbitlerde bulunuyor:
‘‘5. Uluslararası İstanbul Bienali'nde, Rosa Martinez'in ele aldığı, Yaşam, Güzellik, Çeviriler/Aktarımlar, ve Diğer Güçlükler Üstüne'’’ teması çevresinde 40 ülkeden 86 sanatçı elele veriyor. Rosa Martinez, 21.yüzyıla iki yıl kala İstanbul'u, küreselleşmeyle geleneksellik arasında bir kapı, binbir karşıtlığın, çelişkinin, gerilimin yaşandığı uçsuz bucaksız bir kent olarak düşünüyor.''
***
Gazete Pazar'ı bugün okuyun/seyredin.
Barselonalı sanatçı Antoni Miralda, Bienal'e katılacağı eserini Gazete Pazar'da gerçekleştirdi. Sanatçı, tarihe göndermeler yaparak, İstanbul'un yemek kültürünü, bir çeşit düşsel yemek müzesi olarak sunuyor.
Gazete Pazar'ın sekiz sayfalık Joker bölümünü Miralda hazırladı.
Joker'ın ön ve arka kapağında iki büyük dil var, birinin üstünde geleneksel yemeklerimizin adları, diğerinde lezzetini beğendiğimiz yabancı yemeklerin isimleri yer alıyor.
Galiba karma bir seçim en iyisi.
***
Dokuz kasım akşamına kadar İstanbul'un tarihi mekanlarında, çağdaş sanatın vardığı/varmak istediği yeri, ya da sürekli yolculuğunu izleyebilirsiniz.
Uluslararası İstanbul Bienali'ni ben, zevkimin zincirlerini kırmak için geziyorum. Sürekli aynı zevkin üstüne katlanmanın, zevkleri dumura uğrattığını faketmek için bu sergileri gezmeliyiz.
Bienal'de bildiklerinizin sarsıldığını farkedeceksiniz.
Sanat eserinin, yaratımın, sadece evinize alıp götüreceğiniz, duvarınıza asacağınız bir nesne olmadığını anlıyoruz.
***
İstanbul Yiyecek Kültürü Müzesi'nin oluşmasına katkıda bulunun. Bir eksiğin giderilmesinde, bir müzenin kurulmasında sizin de payınız olsun.
O zaman Gazete Pazar'da yayınlanan soruları cevaplandırın. Antoni Miralda gibi bir sanatçının yaratıcılığında sizin de cevaplarınızın etkili olmasının sanatsal hazzını yaşayın.
Paylaş