Paylaş
Muhsin Kut, bir gezgin sanatçı, dünya haritasında hemen hemen uğramadığı, tuvaline aktarmadığı yer yok.
Tuvale yansıyan bu geziler o ülkenin, o kentin en bilinmedik ve ulaşılmadık yerleri. Hiç kuşkusuz ben bu yargıya kendi seyahat çizelgemi düşünerek varıyorum. Belki de birçok kişi, onun resmini yaptığı yerleri görmüştür. Ama emin olunuz ki, Muhsin Kut sizin görmediğiniz bir açıdan resmetmiştir aynı yeri.
On bir yıl Avustralya’da çalışmış.
Dünyanın en büyük tek parça kayası olarak bilinen ve bir çölün ortasında bütün görkemiyle duran Uluru’yu bilirsiniz. Onu bir de Muhsin Kut’un tuvalinde görmelisiniz.
Muhsin Kut, Avustralya’da yaşarken, sadece Uluru veya Tazmanya’yı değil, duyduğu ve tanık olduğu olayları da resmetmiş. Sözgelimi, 1675 kişiye karşı savaşan 2 Türk’ün serüveni de resimlediği olaylardan birisi.
Ellinci sanat yılı için ayrıca Hobi Galerisi’ndeki 50. yıl sergisinde yer alan suluboya resimleri de mutlaka görülmeli. 50 ayrı deseni, 20 adet kopya ve bir ilave desen ile toplam 1001 desenin yer aldığı 50. yıl sergisinde onun renkleri kullanışındaki özgünlüğü göreceksiniz.
Muhsin Kut, bugün resmin Evliya Çelebi’si ama, bir evin tek çocuğu olarak, deniz kıyısında oturduğu halde 17 yaşına kadar ne denize girmiş, ne de sokağa çıkmış. Ailesinin bazı kaygıları dolayısıyla yıllarca evde, neredeyse oda hapsinde tutulmuş Muhsin Kut. 17 yaşından sonra ise bir çıkmış, pir çıkmış.
* * *
İYİ heykelci Rahmi Aksungur, bu yılın koleksiyoner onur ödülünü kazanan Lale-Cengiz Özakıncı’ya ödüllerini vermeden önce koleksiyonerliğe başlamak isteyenler için önemli bir uyarıda bulundu:
“İyi bir koleksiyoner olmak için sadece zengin olmak yetmez, zevk ve sanat bilgisi de gerekir.”
Gerçekten de koleksiyonlarını gezerken Aksungur’un söylediğinin ne kadar isabetli olduğunu fark ediyorsunuz.
Özellikle koleksiyonlarında yer alan seramikler ve heykeller Özakıncı çiftinin bu konudaki bilinçli ve zevkli seçimini gösteriyor.
Bedri Rahmi Eyüboğlu 100 Yıla Doğru başlıklı seçmeler sergisinde yer alan yapıtlar, bir büyük ustanın, bir hocanın eserleri hakkında kuşatıcı ve kapsamlı bilgi edinmemizi sağlıyor. Şüphesiz Bedri Rahmi Eyüboğlu Türk resim sanatında önemli bir yere ve etkiye sahiptir, Bedri Rahmi Eyüboğlu 100 Yıla Doğru sergisi onun etkisini ve özgünlüğünü bir kez daha gösteriyor.
19. Sanat Fuarı’nda gezmenizi, görmenizi tavsiye edeceğim sergilerden biri de Koridoor Çağdaş Sanatlar Programı-Yüzyüze Diyaloglar sergisi. Küratörlüğünü Denizhan Öner’in yaptığı sergi, fuarda özgün bir uluslararasılık yaratıyor.
Çeşitli üniversitelerin, sanat bölümü öğrencilerinin çalışmalarını da bu fuarda görebilirsiniz.
Genç kuşağın yarattıklarını gördüğünüzde, geleceğin büyük ustalarının ilk işaretlerine tanıklık edeceksiniz.
Türkiye’nin sayılı galerileri de yine Sanat Fuarı’nda iyi sanatçıların yapıtlarıyla yer alıyorlar. Gündelik yaşantının koşuşturması içinde sıklıkla gidemediğimiz galerilerin hepsini bir arada bulabileceğiniz bir alan, sanat fuarı.
* * *
TÜYAP Kitap Fuarı ile aynı tarihte açılan Sanat Fuarı’nı mutlaka görmelisiniz.
Paylaş