Paylaş
Sergi Halil Lütfü Dördüncü (HLD) İşhanı’nda Tan Evi adını alan orta avlulu bodrum katında açıldı.
Orası bundan böyle Tarih Vakfı etkinliklerine ev sahipliği yapacak.
Sergiye katkıda bulunanlar, tasarımcı Mehmet Ulusel, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, TÜYAP, Türkiye Yayıncılar Birliği, Türkiye Mansion Hotel’.
Sergi, basın özgürlüğü tarihimizin kara olaylarından birini ayrıntısıyla bize hatırlatıyor. O mekânda bir de konuşma yaptım.
Bundan sonra mekânda, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından başka konuşmalar, konferanslar da düzenlenecek...
Dönemin sol eğilimli günlük Tan gazetesinin bir grup tarafından 4 Aralık 1945 günü yağmalanmasına basın tarihimizde veya genel olarak yakın tarihimizde “Tan Olayı” diyoruz. Peki neler olmuştu o gün?
“4 Aralık 1945 günü çok sayıda üniversite öğrencisi, Turancılar ve İslamcılardan oluşan grup önce İstanbul Üniversitesi sonra da Tan gazetesinin önünde gazetenin yayın politikasını protesto eden bir gösteri yaptı. Göstericiler daha sonra gazete binasına saldırdılar. Saldırıda gazetenin yönetim bölümüyle matbaası tahrip edildi ve yağmalandı. Bu arada genellikle sol yayınlar satan ABC ve Berrak kitabevleri de yağmalandı. ‘Allah Allah’, ‘Komünistlere ölüm’ nidalarıyla Beyoğlu’na çıkan göstericiler burada da, sol eğilimli olarak bilinen Görüşler dergisiyle Yeni Dünya ve La Turquie Kemaliste gazetelerini tahrip ettiler. Çok sayıda insan yaralandı.
Olayların ardından saldırıya uğrayan sol görüşlü gazete ve dergilerle birlikte Tan da yayın hayatına son vermek zorunda kaldı.
Tan Olayı sırasında İstanbul’da sıkıyönetim olmasına karşın göstericilerden yargılanıp mahkûm olan olmadı.”
Sergiyi gezerken belleğime, bir ünlü şairin kitabından satırlar düştü.
İki bacanak da devletin nimetlerinden yararlanarak yaşıyorlar. Biri sesini çıkarmıyor, diğeri muhalefet ediyor. En sonunda muhalif sürgüne gönderiliyor. Ses çıkarmayan bacanak bakın ne diyor?
“Mirim, bilmez misin ki devlet uslu ve uysal bendeler ister.”
Basın tarihimize baktığımızda, bu tespitin her iktidar döneminde geçerli olduğunu göreceksiniz. “Tan Olayı” yeterince işlenip, ciddi bir kitaba dönüşmemiştir. Hıfzı Topuz’un kitabında, Orhan Birgit’in anılarında yer bulmuştur. Tan neden yıkılıp yağmalanmıştır. Çünkü gazete, Türkiye’nin Sovyetler’le gerginliğinin barış yoluyla halledilmesini, gerilimin yok edilmesini savunuyordu. Bu savunma CHP iktidarını da rahatsız ediyordu!
Tan Olayları’ndaki yıkım ve yağmaların, annem Fevziye Hızlan tanıklarından biriydi ve olayı da bana nakletmişti.
Anlattığına göre, bobinler Tan Matbaası’ndan alınıp yuvarlanarak denize atılmıştı. Hiç kuşkusuz zamanın gazeteleri bunu yazarken, CHP parti müfettişinin de düzenleyiciler arasında olduğunu çıtlatmıştı.
O zaman tek partili yönetim buna göz yummuş, hatta yapılmasını önlememişti! Tan gazetesini destekleyenler arasında DP’yi (Demokrat Parti) kuran isimler de vardı.
CHP’den istifa eden Celâl Bayar, Adnan Menderes, Tevfik Rüştü Aras, Fuad Köprülü gibi tanınmış kişiler Tan gazetesi yazarları Zekeriya Sertel, Sabiha Sertel’le yakın ilişki de kurmuşlardı. Ne var ki Türkiye’de muhalefetteyken basın özgürlüğünü alabildiğine savunan partiler iktidara geçince tam tersi uygulamaya geçerler!
* * *
BASIN tarihimizi, iktidar basın
ilişkilerini doğru anlayabilmek için görülmesi gereken bir sergi.
Paylaş