Paylaş
Kitap bir sözle başlıyor:
“Yolculuk, insanı önce sözsüz bırakır, sonra bir hikâye anlatıcısına dönüştürür.”
İbn Battuta
Ve başka bir sözle bitiyor:
“Tüm yolculukların gizli bir hedefi vardır, yolculuk eden de farkında değildir onun.”
Martin Buber
Sizi yönlendiren, fotoğrafları değerlendiren bir önsöz yok. Görene sunulan bu özgürlük, bireysel yorumların geniş alanını açıyor. Önsözler bir kısıtlamadır, onun izinden gitmeye kalkışırsınız, esastan uzaklaşırsınız. Ben şehir rehberlerinden de hoşlanmam. Kitabı sevmemin bir gerekçesi de sözü bana bırakması.
Fotoğraf okumayı, onun çağrışımlarını severim. Her bir fotoğrafın üzerine yazabilirsiniz, bir öykü bile kurabilirsiniz.
Fotoğraf altında da yazı yok. O zaman çekildiği yer, ülke üzerine bildiklerinizin tutsağı olmayacaksınız, tek başına o fotoğrafa bakarken, laf üretmeye başlarsınız.
Önce fotoğrafları seyredin/okuyun, kitabın sonunda çekildiği ülkeyi öğrenin. O zaman çekim alanının çok farklı coğrafyayı önünüze getirdiğini anlayacaksınız.
Bu bir fotoğraf kitabıdır, bu bir gezi kitabıdır, bu insanın çeşitli ülkelerde, çeşitli durumlardaki halinin tespitidir. Gezmeyi sevenlerdenseniz, bu fotoğraflar sizde merak duygusu uyandıracaktır.
Ülkelerin listesini görünce, bir seyyah-ı âlem’le karşılaştığıma karar verdim.
İbadetten günlük yaşama kadar insanın macerası, fotoğraflara yansıması. Ülkenin, kentin bu fotoğrafları, size bugünün siyasal, toplumsal, bireysel tarihini de sunuyor. Bu fotoğrafları gördükten sonra, gazetedeki, televizyonlardaki günlük haberleri okurken, televizyonu seyrederken, gözünüzün önünde canlanacaklar.
Hayır. Fotoğraflar çok bilinen, çok gezilen yerlerin tekrarı sayılacak cinsten değil.
Yüzeysel, turistik bir gezinin toprakları değil buraları, ıstırabın, savaşın bitmediği yerlerdeki günlük yaşamın fotoğrafları.
Ben bazı fotoğraflara odaklandım, hiç kuşkusuz siz başkalarına odaklanabilirsiniz.
Her biri ayrı biriyle ayrı bir hikâye anlatıyor bize Bülent Eczacıbaşı.
*
ÇOCUKLARIN ayrı bir yeri var albümde. Genellikle mahzun bakışları etkileyici. Çocuk fotoğrafları o ülkenin umutlarını, ruh halini gösterir.
Bir çocuğun hüzünlü yüzü.
Balonlar ve çocuklar.
Telefonda oyun oynayan çocuklar.
Tıraş olan bir çocuğun bakışı.
Yaşlı insanların yüzlerinde yaşadığı coğrafyanın, ülkenin kaderini okuruz. Yüzdeki her çizginin bir anlamı vardır. Portreler o yüzden çok etkileyicidir.
Yaşlı adamlar ve kadınlar.
Yemyeşil bir doğa ve bir adam.
Bir aile neşesi.
Bir sokak satıcısı.
Lokantanın mutfağı, Asya’ya özgü yemekler.
Abideler.
İnsanlar ve kuşlar.
Bülent Eczacıbaşı, gerek insan gerek doğa fotoğraflarında espası çok iyi kullanıyor.
*
FOTOĞRAFLARIN çekildikleri ülkelerden, şehirlerden bir seçme yaptım.
Mısır
Yeni Delhi (Hindistan)
Mandalay (Myanmar)
Iğdır
Urfa
Tanzanya
Vietnam
Venedik
Gürcistan
İtalya
Küba
İspanya
*
DÜNYAYI Bülent Eczacıbaşı’nın fotoğraflarıyla gezin, tanıyın.
*
Türkiye İş Bankası Yayınları
Paylaş