Paylaş
Sultanların tahtta kaldıkları yıllarda yaptıklarının, savaş meydanlarında veya siyaset alanındaki faaliyetlerinin tarihi yazıldı. Bu tarihlerde ise, hep kısa notlarla onların şairliğine değinildi. Oysa, askeri ve siyasi yükselişe estetik yükseliş de eşlik ediyor.
Mustafa İsen-Ali Fuat Bilkan-Tuba Işınsu Durmuş’un hazırladığı ‘Sultanların Şiirleri Şiirlerin Sultanları’ 500 yıllık tarih dilimindeki bu bileşimi saptayarak gözler önüne seriyor.
Bu kitabın önemini birkaç açıdan ortaya koymak gerekir: 1450-1600 arası dönemde sultanlar hem diğer imparatorluklarla savaşıyor hem yeni topraklar fethediyor hem de iyi şiirler yazıyordu. Geniş bir coğrafyada yazılan bu şiirler ortak imgeler taşıyor.
Yazarların savı şöyle özetlenebilir: Bu kitap, Hindistan’dan Mısır’a, Osmanlı İmparatorluğu’na kadar uzanan zincirde, sultanların, devlet adamlarının ne kadar iyi şiir yazdığını gösteriyor.
Kitapta Osmanlı sultanlarının veya diğer devlet adamlarının, yabancı imparatorlardan sanatçı tabiat üzerinden farkına değiniliyor.
Yabancı ülkelerde imparatorlar sanatçıların hamisidir, özellikle onlar müzikçileri ve ressamları koruyup desteklemişlerdir.
Alman İmparator Wilhelm’in besteci J.S. Bach’ı, Macar Prensi Esterhazy’nin Haydn’ı himaye ettiği gibi, yakın dönemlerde birçok ressamın da hamisi olmuş imparatorlar, prensler vardır...
Hiç kuşkusuz himaye koşullarını bizimkilerle karşılaştırınca Osmanlı sultanlarının onlara gösterdiği sevgi ve saygının derecesini daha iyi görebiliyoruz. Önsözün birinci cümlesini okuyalım: “Sanat ve saltanat, birbirine çok yakışan ya da tarih boyunca birbiriyle en çok kullanılan iki kelimedir. Bu ilişkinin hem Doğu hem Batı dünyasında birbirine benzeyen yapılanmalar içinde sıklıkla görüldüğü malumdur. Fakat saltanat mensuplarının aynı zamanda sanatçı olma özelliği neredeyse sadece Türk tarihinde görülen ilginç bir manzara meydana getirmektedir.”
DİVAN SAHİBİ SULTANLAR
Şiirle uğraşan sultanların hepsi birer divan sahibidir. Dahası, sadece Osmanlı sultanları değil, diğer hanedan temsilcileri de kendi bölgelerinin klasik edebiyatlarının en seçkin isimleri arasındadır. Örneğin Kanuni Sultan Süleyman ‘Muhibbi’ mahlasıyla en büyük divanlardan birini kaleme almıştır. Aynı şekilde Babür Şah Hindistan’da, Gavri Mısır’da, Şah İsmail İran ve Türkmen bölgesinde önemli eserler yaratmıştır...
Bu zaman diliminde Türkçe de gelişip kendini bulmuştur. Diğer şairleriyle de zirveye çıkmış, en ünlü eserler birbiri ardına kaleme alınmıştır.
Kitabın ilk sayfasındaki ithaf şöyle: ‘Gönül Tahtımızın Sultanlarına...’ Dönemin Türk dili, edebiyatı ve siyasetin bir üçgen içinde anlatıldığı incelemede eski şiirimizin özelliklerini öğrenebiliyoruz.
Türk edebiyatı tarihine kısa bir bakış’ı Osmanlı Sultanları bölümü izliyor. Bu başlıkta iki yazı var: Anadolu’da Türk Edebiyatı; Şair Osmanlı Sultanları.
Kronolojik olarak II. Murad (Muradî) sonra Fatih Sultan Mehmed’den (Avnî) başlayarak V. Mehmed Reşad’a kadar sultanların yaşamı ve şiirlerine dair bilgi veriliyor. Daha sonra şiirlerden örnekler yer alıyor.
Kitaptaki gazeller, kasideler ve diğer şiirler bir sayfada yer alırken, karşı sayfada günümüz Türkçesine aktarılmış halleri var. Sultanların Şiirleri Şiirlerin Sultanları Türk edebiyatı, Türk dili ve dönem tarihi için önemli bir kitap. Bilhassa Divan şiiri üzerine tekrar düşünmenizi sağlayacak bir çalışma.
Doğan Hızlan’ın seçtikleri
Mehmet Coral
Ben, El Fakir-ül-Hakir Sinan
Doğan Kitap
Ferit Edgü
Selma Gürbüz İçin Üç Yazı
Sel Yayıncılık
Bram Stoker
Dracula
Can Yayınları
Natalie Zemon Davis
Afrikalı Leo
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Paylaş