Siyaset, sanatçıya engel midir

SANAT tarihinde, özellikle müzik tarihinde gündemden düşmeyen bir tartışma yeniden alevlendi: Sanat/sanatçı, politikayı görmezden gelebilir mi?

Ünlü, iyi orkestra şefi Valeri Gergiev, Güney Osetya’nın (Gürcistan) yönetim merkezi Tskhinvali’de konser verdi.

Bu haberde olağanüstülük nerede diye soracaksınız...

Ünlü şef Gergiev, burada Rus Mariinsky Orkestrası’nı yönetti, seslendirdiği parça da Şostakoviç’in Leningrad Senfonisi, Rusya’nın askeri zaferine adanmış bir beste.

Osetya özerk bir bölgeydi, Rusya onun bağımsızlığını tanıdı.

Gergiev’in Oset olduğunu anımsatalım.

Avrupa, Osetya’nın bağımsızlığını tanımıyor.

CADI KAZANI NASIL KAYNATILDI?

GERGIEV
şimdi LSO’nun (London Symphony Orchestra) şefi olduğu için, Gürcistan yüzünden Rusya ile Avrupa arasındaki kan davasının hedef tahtası Gergiev oluyor.

Onu sertçe eleştirilme gerekçesi daha derinlere iniyor.

Başbakan Vladimir Putin’le Gergiev sıkı dostlar, bir İngiliz eleştirmenin yazdığına göre, "Bach’la Kral Ludwig’in dostluğundan bu yana, bir devlet adamı ile bir müzikçi arasında kurulan çok yakın bir dostluk."

Bu dostluğun meyveleri müzik alanında toplanıyor, Başbakan Putin, Mariinsky’yi canlandırması için Gergiev’e yardımda bulunuyor.

İngiliz eleştirmen, Gergiev’e şöyle bir uyarıda bulunuyor özetle.

Şefin İngiliz ve Amerikan müzikseverlerin gözünde bir idol olduğunu, bazı dinleyicilerin, kendi siyasal düşüncelerine aykırı olan müzikçileri boykot edebileceğini, yazısında belirtiyor.

Müzikçilerle politika arasında kurulan olumlu-olumsuz bağın tarihi oldukça eski. Mozart’ın ölümünden iki yıl önce Fransız İhtilali yapılmıştı, bestecinin dünyayı sarsan bu olaya yabancı kalmasını bile eleştirdiler.

ABA ALTINDAN SOPA GÖSTERMEK

Ünlü şef Wilhelm Furtwangler’in Hitler karşısında orkestra yönetmesini adeta lanetlediler, çalmasını eleştirdiler, hatta Macar yönetmen Istvan Szabo, Taraf Tutmak adıyla filminde de bu konuyu işlemişti.

Müzikçi, ille de politik bir tavrı benimsemeli mi? Özellikle klasik bir müzikçi için zorunlu bir seçim midir? Yazar, Pablo Casals’ı (1876-1973), İspanya’da Franco rejiminden sonra Porto Riko’ya yerleşti diyerek örnek gösteriyor.

Orada doldurduğu bir uzunçalar var bende. Eleştirmenlerin söylediğine göre, icrası daha hüzünlü ve daha sertmiş.

* * *

BAZI
konular var ki, bir düşüncemi söylemekten çok, ben de okurlarımla birlikte onun üzerine düşünmek istiyorum.

Ben her zamanki gibi sanatçıların özgürlüğünü savunuyorum. Politik tavırlarını -özellikle müzikçilerin- ölçü almıyorum.



Gergiev için yararlandığım kaynak: Should conductors really play around with politics?, Richard Morrison, BBC Music, October 2008.
Yazarın Tüm Yazıları