Paylaş
Onları dinlemedikçe, insanımızın derdini, sevincini, coşkusunu, üzüntüsünü anlamamız, algılamamız eksik olur.
Bugün müziğimizin geldiği yeri, değişimi, gelişimi, yozlaşmayı, tarihini bilmeden değerlendirmek imkânsızdır.
Tanburi, neyzen, sanat yönetmeni Murat Salim Tokaç’ın hazırladığı “Kadim Sesler-Kadim İzler”* albümündeki yazıları okuyan, besteleri dinleyen herhangi biri, dünden bugüne kendi müzik zevkini sorgulayacak, yeni seslerin kaynağını keşfedecektir.
Albümün başındaki sanat yönetmeni Tokaç’ın yazısında, kitabın özelliğine dair bilgiler bulabilirsiniz:
“Anadolu’ya has müzik kuramlarını, dolayısıyla icra uygulamalarını 5000 yıl önce şekillenmeye başlayan eski Mezopotamya müzik kuramlarından itibaren takip etmek mümkündür.
Anadolu insanlarının hafızalarındaki bu tınılar aynı zamanda Anadolu’daki özgün kültür kimliğinin ayrılmaz bir parçasını da oluşturmaktadır.
‘Kadim Sesler-Kadim İzler’ projesi icrayı destekleyen bilimsel araştırma altyapısıyla Anadolu ve diğer coğrafyalarda yaşayan insanlara bu kadim geleneği daha belirgin bir şekilde hatırlatmayı hedeflemektedir.”
Yazıların, incelemelerin yanı sıra 3 CD de kuramsal bilgilerin bir tür uygulaması niteliği taşımaktadır.
Bu projeye emek veren ekibin adını yazacağım:
Saz sanatçıları:
Atillâ Akıntürk, Furkan Bilgi, Cenk Güray, Halil Uğur Kutlu.
Ses sanatçıları:
Tuba Akyol, Jülide Bilgi, Neşe Dursun Saraç, Ertan Bilgi, Murat Irkılata, Şükrü Türkmen.
Misafir sanatçılar:
Ömer Faruk Belviranlı, Erdem Şimşek, Celâl Sezer.
“Kadim Sesler-Kadim İzler” yazısı da üç imzalı:
Cenk Güray-Ezgi Tekin-Nevin Şahin.
Ayrıntılı bilgiyi, tarihi, bu yazıdan öğrenebilirsiniz.
***
ÜÇ CD’nin içeriğini albüm kitabından okuyun, kuramsal bilginin doğrultusunda bunları dinleyin.
Tarihi çerçevede klasik Türk müziğinden halk müziğine kadar çeşitli örnekleri, bestecileri tanıyabiliyoruz. Bildiklerimizin bile toplu biçimde sunulması diskoteğimizi zenginleştirecek bir albüm olduğunu gösteriyor.
Parçaların seslendirilmesinde taksimlerin ayrı bir önemi olduğunu vurgulamak isterim.
Bu tür albümlerin olmazsa olmazı bestecilerin biyografilerinin yer almasıdır.
Bestecilerin yaşamı ve eserleri, bizim toprakların müziğinin çeşitliliğini göstermektedir.
Güfteler bölümü de albümü tamamlamaktadır.
Bu albümü dinlerken, sadece bir bestenin seslendirilmesi olarak yorumlamayın. İcra tarzına da dikkat edin, yüzyılların içinden süzülmüş seslerin de nasıl hayatımıza, zevklerimize hâkim olduğunu fark edin.
Albümde Tanburi Cemil Bey hakkındaki bölüm de özellikle kulağınızdan kaçmasın.
***
SİZİN de, benim de, bizim de kulaklarımızda yankılanan seslerin toplamı, güzel bir albümü oluşturmuş.
(*) TİKA, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı
Paylaş