Sakın farklı olmayın aman farklı düşünmeyin

AYSEL EKŞİ’nin Türkiye’de ve Beş Kıt’ada Gençler kitabı yazıma ilgi, yöneltilen sorular tahminimi aştı.

Haberin Devamı

Demek ki, özellikle genç kuşak ve çocuk sahipleri sorunlarının aydınlatılması konusunda bu kitapta ihtiyaçları olan bilgiyi buldular veya bulacaklarına inanıyorlar. Bilimsel, belgesel kitap gençleri anlamamız konusunda gerçekten de rehber niteliği taşıyor.
Gençlerimiz ailelerine nasıl bakıyor, aileler gençlere nasıl bakıyor?
Bu iki sorunun yanıtını ararken değerlendirme ölçütlerinin farklılığı ortaya çıkıyor. Tabii ki genç denince, okuyan gençlerle işçi gençler arasındaki görüşleri de ayrı ayrı inceleme alanına koymalıyız.
Beni ders dışı kitapların okunma oranı çok ilgilendirmiştir, Ekşi de bu bölümün altını çizmiş. Verilen bilgiler ışığında ailelerin çocuklarına bakışını yeniden düzenleyeceklerini umarım. Burada ben gençlerin anlaşılmasından yanayım.
Zaman zaman denk gelirsiniz, kimileri çocuğuna kendini örnek gösterir! Yıllar öncede kalmış birinin çocuğunu geriye çekme yöntemi değil de nedir bu? Birçoğumuz kendimizi ideal kişilikte gördüğümüzden gençlere de bizi örnek almalarını sayıklar dururuz. Oysa bugünün gençleri küresel ölçütlerle yetişmelidir.
Zaman zaman fuarlarda veya benzeri yerlerde karşılaştığım gençler veya e-posta aracılığıyla genç okurlarım; hangi meslekleri seçelim diye soruyorlar. Neyi seçeceklerini bilemem, ben bazı meslekleri neden tavsiye etmediğimi açıklamak istiyorum:
GAZETECİ OLMAYIN. Çünkü Hürriyet’in bir haberi yüzünden nasıl karalama kampanyasıyla karşı karşıya kaldığını, sanırım üzülerek, utanarak okudunuz. Eleştiri kavramının hoyrat kalemlerin elinde nasıl bir infaza dönüştüğünü, sağduyulu herkes fark etmiştir.
Dilimizin ne kadar saldırgan olduğunu eski kitapları okuduğunuzda daha iyi anlarsınız. Ustaları örnek almanızı tavsiye ederim. Onları okuduğunuzda bugünkü yazıların ve yazarların düzeyini tartmayı size bırakıyorum.
Refik Halit Karay, Nâzım Hikmet, Necip Fazıl Kısakürek, Kemal Tahir, Peyami Safa, Haldun Taner, İlhan Selçuk’un yazılarını okuduğunuzda. Yazıda; bilginin, zarafetin, zekânın nasıl kullanıldığını göreceksiniz! Eleştiri, polemik elbette olmalıdır, ama nasıl olacağını bu yazılardan daha iyi anlayacaksınız. Hürriyet’le ilgili haber ve yazıları yazanlar özellikle bu yazı ve yazarları okumalılar!
Okurlarıma en baştan küçük bir hatırlatmada bulunayım, sonra bana kızmayın. Bu yazarları okuduktan sonra bugünkü yazarları okuyamaz hale geleceksiniz. Zaten o anda fark edeceksiniz nereye geldiğimizi.
ARTIK FUTBOLCU DA OLMAYIN! Çünkü son yıllarda hep kötü örnek olarak gösterilen ancak diğer taraftan baktığımızda da maddeten ve manen iyi bir meslek olan futbolculuğun da tadı kaçtı gibi görünüyor. Bir viyadükte rakibinizi tutan veya tuttuğunu söyleyen birinin serseri kurşunuyla sadece mesleğiniz değil hayatınız bile son bulabilir.
SAKIN ÖĞRETMEN
OLMAYIN!
Çünkü, atama çıkana kadar bütün bir ülkeye e-postalar atar, aylarca belki yıllarca sesinizi duyurmaya çalışırsınız. Diyelim atandınız, görevinizin başındasınız. Hatta ödül de almış olsanız, kıyafetiniz yüzünden öğrencilerinizin önünde bir vali tarafından paylanırsınız, içinize attığınız dert sizi ölüme sürükleyebilir.
Vali Bey’e şöyle bir öneride bulunmak istiyorum. Arttıralım biraz, niteliği, görüntüsü, etkisi tartışılmayacak bir kıyafet giyelim; ben smokini tavsiye ediyorum, frak da olabilir gayet tabii!


* * *

Haberin Devamı


FARKLI, özgür, özgün, kişilik sahibi oldukları için, sizden farklı şeyleri tercih ettikleri için insanlara bunca saldırmak niye? Gençlerden söze girdik, onlar için söylüyorum: Genç kuşağa her türlü düşünce özgürlüğünü tanıyalım. Siyasetten sanata uzayan çizgide rahatça yürüyebilmeleri için.

Yazarın Tüm Yazıları