Paylaş
Unuttuğumuz semtler, unuttuğumuz alışkanlıklar böyle günlerde yeniden canlanıyor.
Caddelere baktığımda uzun yıllar önce Ara Güler’in çektiği fotoğraflar canlanıyor belleğimde. Biriken iş yoğunluğundan Müzik Festivali’nden bazı önemli konserleri kaçırdım, solistleri dinleyemediğim için üzgünüm.
Konserlere giden dostlarım doluluk oranının yüksek olduğunu söylediler, sevindim.
Eskiden Bayram Gazetesi çıkardı, o da artık yayınlanmıyor.
Saatlerce süren uzun yolculuklara dayanamadım, hayatımda öğrendiğim tek şey, mihneti kendine zevk etmek.
Zaten yazlık yerleri kışın severim, büyükşehirlerdeki yalnızlık, terk edilmişlik beni etkiler.
Bazı şehirleri tanımak için bazı yazarları okumak gerekir. Konu İstanbul’sa Sermet Muhtar Alus mutlaka okunmalı.
Ona dair bir kitabı varakladım.
‘25 Yaşında Olsaydınız:
İstanbul Söyleşileri - Eski Defterdekiler (1932)’
Yayına Hazırlayanlar: Mustafa Kirenci – Eren Yavuz.
Büyüyen Ay Yayınevi
Alus’u Taha Toros bakın nasıl yazmış:
“Küçük yaştan beri İstanbul’un her semtine âşık olan, bu konuda değişik kitaplarla ve yaşlı insanlarla haşır neşir olan, İstanbul’un bütün semtlerini titiz bir tecessüsle inceleyen ve bütün bunları bilgisayar niteliğindeki hafızasına depo eden bir kişiydi. Her semtin tarihini, ünlülerini, olaylarını, en ince detayına kadar bir film seyrettirir gibi okurlarına aktarırdı. İstanbul’a dair bilgi dağarcığımızı zenginleştiren bu orijinal yazılar, o yılların gazete sütunlarında kaldı.
Kalem arkadaşı olan Refik Halit Karay, Sermet Muhtar’a çok güzel deyim bulmuştu.
Ona göre Sermet Muhtar, büyük bir ‘İstanbulist’ti.”
Geçmişi zaman zaman düşünür müsünüz? Kendinize yaptıklarınızı, yapamadıklarınızı hatırlatır mısınız?
Alus da birçok kişiye hayatına, alışkanlıklarına dair bazı sorular yöneltmiş.
Bilinenlerden bir seçki yapalım:
- Oturmak istediğiniz semt hangisi?
O dönemin birçok semtini bu yanıtlardan öğrenmek mümkün.
Fenerbahçe, Çiftehavuzlar seçkin semtlerdi.
Bunları okurken zamanın ünlü kişilerini de öğreniyoruz.
- Merhum Bahaeddin Paşa Haremi Mukadder Hanım neyi seviyor?
- “Ben her şeyden çok sazı severim, eski zamanın alaturka ince sazını. Ney, tambur, keman.”
‘25 Yaşında Olsanız’ sorularına verilen yanıtlar, bir devrin günlüğü olarak okunabilir.
Devr-i alem yapmak isteyenler mi var, erkeklerin vefasızlığından söz edenler mi çok...
Belki siz de 25 yaş sınavını gerçekleştirirsiniz.
Not: Sağlıklı ve mutlu bayramlar diliyorum.
MÜRŞİT BALABANLILAR’IN ARDINDAN
Hazırladığı kitaplar ve yayıncılığıyla Mürşit Balabanlılar, yayıncılık tarihinde iz bırakan bir addı.
Gerek Cumhuriyet’teki gerek İş Bankası’ndaki çalışmaları daima hatırlanacak.
Evrim Altuğ’un Milliyet’te çıkan “Yazarlık nehrinde ‘mürşit’ bir kalem” yazısını okumanızı isterim.
İş Bankası Yayınları’nı yönetirken başlattığı ‘Nehir Söyleşiler’ dizisi sayesinde yazarların iç dünyalarının, yazmadıklarının, söylemediklerinin yazıya geçirilmesini sağladı.
Bu söyleşiler arasında benimle de Kürşat Başar’ın konuşmasını sağladı.
Kitaplarda ve anılarımızda yaşayacak.
Paylaş