Öyküler dile geldi

BUNALTICI sıcaktan her zaman olduğu gibi, gazetedeki serin odama sığındım.

Masamın üstünde siyah bir paket buldum. Hemen açtım.

Kapağında şu yazılıydı: Sesli Edebiyat, Öyküler ’SES’leniyor.

Bilirsiniz ben, kitabın dinlenmesini değil okunmasını savunan, göze inanan, kulağa güvenmeyen bir anlayıştan yanayım.

Ama yargılarımı saplantıya dönüştürmedim hiçbir zaman.

Neydi düşüncemi değiştiren?

Denizbank’ın hazırladığı 20 CD’lik sesli öykü antolojisini dinlemeye başladığımda, herkesin dinlemesi gerektiği kanısına vardım. Çünkü ciddiyetle, özenle hazırlanmıştı.

Öykü antolojilerinden tekini bile görmeyenler, bugünün yazarlarını okuyup dünün ustalarını bilmeyenler, kulaktan da olsa, geniş bir Türk öykücülüğü kültürü, bilgisi sahibi olacaklar.

Hakan Ateş imzalı mektuptan bir bölüm hem projeyi, hem sesli antolojinin içeriğini özetliyor: "Türk öykücülüğünün başlangıcından günümüze ’öykü yazarı’ kimliği öne çıkmış, 1844-1952 yılları arasında doğan 99 (Dede Korkut’la beraber 100) değerli edebiyatçımızın birer öyküsü ile halk hikáyelerimizin atası sayılan Dede Korkut’un ünlü Deli Dumrul Öyküsü’nün, yine ülkemizin önde gelen sanatçıları tarafından seslendirildiği ’Sesli Edebiyat-Öyküler SES’leniyor’ bundan sonra bir seri olarak devam edecek projemizin ilk aşamasını oluşturuyor."

Bu geleceğe dönük vaadin içinde, şiirimizin de sesli ve aynı başarıyla, tarafsızlık çerçevesinde bütün isimlerin yer aldığı geniş bir yelpaze içerisinde; antolojisini bekliyorum.

Hiç kuşkusuz, Ateş’in belirttiği gibi, görme engelliler de, yurtdışında yaşayan Türk çocuklarının Türkçe öğretiminde de, çok yararlı bir kaynak işlevini taşıyor.

Öyküler bazen tek kişi, bazen birkaç kişi tarafından okunuyor. Bir nevi canlandırma yapılıyor.

Özgün müzik de dinlemeyi daha güzelleştiriyor.

* * *

DEDE KORKUT’un Deli Dumrul’uyla başlaması, sesli antolojiye duyduğum güveni artırdı, seçim anlayışını onaylamamı sağladı.

Gerçekten de Türk öykücülüğünü, Dede Korkut’u okumadan, onun önemini algılamadan, Türk edebiyatını bilerim diyenlere inanmayın.

Dede Korkut’la başlayan Sesli Edebiyat, Mustafa Kutlu ile bitiyor.

Her CD’nin başında; yazarların kısa biyografisi, eserlerinin listesi yazılı. Aynı bilgi içinde, seslendirenin adı bulunuyor.

Kulaktan, sesten öğrenmenin sakıncalarını, sesli antoloji bertaraf etmiş.

Öyküleri Türk tiyatrosunun usta adları seslendirmiş.

Türk edebiyatının Türkçeyi iyi kullananları, Türkçeyi iyi bilenlerin seslendirmesi okur için gerçekten çok önemli. Kötü bir okuma, bütün etkiyi yok ederdi.

* * *

EVİNİZDE, gittiğiniz yerde, tatilinizde, taşınabilir müzik aletleriyle de dinleyebilirsiniz.

Her gününüzü, iyi bir öyküyle geçirmeyi salık veririm.

Denizbank’a teşekkür ederim.

Sanata yatırımı, edebiyata ilgiyi devam ettirsin.
Yazarın Tüm Yazıları