P Dergisi'nin Zaman ve Sanat özel sayısının ilk sayfasını açtığımda hafızamda Cahit Sıtkı Tarancı'nın Otuz Beş Yaş şiirinden birkaç mısra canlandı:
‘‘Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.’’
Zamanın gelip geçişini, bıraktığı izleri, anıları, belli yaştan sonra insan daha çok hatırlıyor. Ya unutmak istedikleri...
Zaman ve saat. İkisini ben hep bir arada düşündüm, geniş bir dairenin içindeki tiktaklar.
Bana göre çoğumuz Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Saatleri Ayarlama Enstitüsü gibi bir yerde yaşıyoruz. Büyük, çok katlı binalar, günlük gazetenin sizi hızlandıran temposu, ince alaya da vursanız, yaşamınızı törpülüyor.
Saatlere çok düşkünümdür. Zamana verdiğim değerden midir, yoksa bir alışkanlık mı? Çözmeyi düşünmedim.
Zamanla eşanlamlı Yunan mitolojisinin tanrısı Kronos, bütün kötülükleri ile hálá yaşıyor. Yavrularını yutar gibi, yıllarımızı yutuyor.
* * *
ZAMANSIZLIK kavramını hayatına uygulayan arkadaşlarımı çok severim. Benim saatsiz dostlarım. Arada bir size saati sorarlar. Aslında saatli bir işleri yoktur.
Günlerini ve gecelerini keyiflerinin saatine göre tüketirler.
Zaman her ülkede ayrı yaşanıyor. Hele hız söz konusuysa.
Frankfurt'tan havalanıp Kahire'ye konduğumda, birdenbire saatimin tiktaklarının, şarka göre attığını fark ettim. Yavaşlamıştı.
Celál Üster ne kadar haklı;
‘‘Doğu'yu Doğu, Batı'yı Batı kılan, zamandı gerçekte. Çinlilerin ülkesinden genç Vergilius'a gelen ipekli kumaş, üzerindeki tapınak, ırmak, köprü ve göl resimleriyle, Doğu zamanını taşıyordu Roma'ya.’’
Gerçekten de hıza, telaşa karşı huzur, durağanlık ve dinginlik.
Zaman, sanattaki ifadesini mevsimlerde buluyor.
Hatta günün değişik saatlerinde bile, zaman bir başkadır.
Dergide en sevdiğim yazılardan biri, Coşkun Irmak'ın Monet'nin Rouen Katedrali Resimleri-Zamanın Rengi.
Monet, katedrali, sisli havada, sabah gün ışığında, sabah ışığında, tam gün ışığında, öğle vaktinde, gün batımında, kapalı havada resmetmiş.
Onu okurken Tanpınar'ın Bursa'da Zaman şirini nasıl unutabilirim, Mehmet Aksoy'un Selçuk'taki Kurtuluş Yolu Anıtı'nın da zamana borcu var. Her öğleyin saat 12.30 ile 14.00 arası güneş anıta vurduğunda, Atatürk'ün profili çıkıyor.
P Dergisi'nde takvimlere, saatlere de bakın.
Pazar günü yapılmaması gereken bir tavsiye mi? Zamanı durdurmayı düşüneceğimiz günde, onun geçişini anımsatmak.
* * *
GENE de derim ki, Zaman ve Sanat'tan yola çıkıp, hayatınızın zamanla ilişkisini kurun.