Okunamayan kitapların hüzünlü anıtı

SABAHLEYİN Ertuğrul Özkök, Kütüphane Haftası’nda yazılması gereken bir konu üzerine konuştu.

Viyana gezisinde bir anıt dikkatini çekmiş. Anıtın adı Yahudi Soykırımı Anıtı.

Duvarları kitap sayfalarıyla kaplı, okunamayan, okunamayacak kitap sayfaları varmış anıtın yüzeyinde.

Anıtın duvarlarındaki kitaplarda; kitabın sırtını, kapağını göremediğiniz için, ne olduklarını öğrenemiyorsunuz. Öğrenmenizin de bir anlamı yok.

Herhangi bir kitaptan sayfalar... Aşk üstüne, yaşamak üstüne, dostluk üstüne, barış üstüne...

Duvarlar kütüphane rafları gibi. Bu kitapları sahipleri de okuyamamış ve okuyamayacaklar. Hepsi soykırım kurbanı.

Okunamayan kitap sayfalarını görenler, dünyanın neresinde olursa olsun, hangi amaçla yapılırsa yapılsın, soykırımı lanetleyecekler. Unutturmamak için bu anıt dikilmiş.

Metal, çelik, beton küplerden oluşan anıtı İngiliz sanatçı Rachel Whiteread yapmış. Yatay ölçüleri 10X7 metre, yüksekliği ise 4 metre. 25 Ekim 2000’de açılmış. Ziyaretçiler öldürülen 65.000 Yahudiyi öğrenirken, savaşlarda ölen herkesin anısına dua ediyorlar.

* * *

HER anıt, savaşa, zulme, işgale, soykırıma bir başkaldırışın ifadesidir.

Anıtın beni asıl ilgilendiren yanı, okunamamış kitaplar kavramına dayandırılması.

İnsanın bilimden, sanattan, insanlıktan uzak tutulmasının kitaplardaki izdüşümü. Yalnız Yahudiler değil, birçok kişi o kitapları açacak, okuyacak, özgürlük için savaşacaktı. Bırakılmadılar.

Yalnız Yahudiler değil, dünyanın her tarafında doğuda batıda, Musevi, Hıristiyan, Müslüman bütün soykırımları anısına böyle anıtlar dikilmeli.

Kitaplardan uzaklaştırılan insanların dramı bütün kuşaklara örnek olmalı.

Bütün diktatörler, zalimler, kana susamışlar insan özgürlüğünü, düşüncesini hatta insan soyunu yok edebilmek için kitapları yok ederler.

İskenderiye Kitaplığı’nı tahrip edenler, meydanlarda öbek öbek kitap yakan insanlık suçunun en onur kırıcısını işlemişlerdir.

Unutmayalım ki Saraybosna’da, Mostar’da da Sırplar önce kütüphaneyi, kutsal binaları yok ettiler.

Kütüphane Haftası’nda kitaba, kütüphaneye gösterilmesi gereken sevginin, saygının önemini, yüceliğini bu anıtın çağrışımıyla yeniden düşündüm.

* * *

OKUNAMAYAN ve okunamayacak kitapların hüznü insanlığın bütün sevincini hüzne dönüştürüyor.
Yazarın Tüm Yazıları