MUSTAFA OĞUZ’un Heykel Sapıkları (DHA/İzmir) haberini Hürriyet’te okudum. Ünlü hukukçu Mahmut Esat Bozkurt’un yüzü boyanmış, Uğur Mumcu Parkı’ndaki at heykelinin kuyruğu kırılmış, Türk Kadınlar Birliği Parkı’ndaki balerinlerin de bacak araları ile göğüsleri boyanmış, çizilmiş.
Put kırıcıların çok eski çağlarda kaldığını sanırdım, demek ki heykel kırıcıları hálá İzmir gibi uygar bir kentte yaşayabiliyor.
Heykele saldırı, saygısızlık, benim belleğimden çıkmaz. Bilirsiniz, estetik yasaları çiğneyenleri ben zihnimde, kamuoyunun sanat vicdanında da mahkûm ederim.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in belediye hizmetlerinden birçok kişi memnun olabilir; ama benim için o, heykele tükürürüm diyen bir başkandır.
Heykele saldıranın, yargıcın önüne çıkarılmadan önce, bir akıl hastalıkları uzmanına gösterilmesini öneririm.
Balerinin, bacak arasını ve göğsünü spreyleyen kişinin/kişilerin durumu ise Freud’un kitaplarında ayrıntısıyla anlatılmaktadır.
* * *
NEDENSE heykelle birçoğumuzun yıldızı barışmadı.
Heykel denince akla sadece Atatürk heykelleri ile Türk büyüklerinin heykelleri gelir.
Soyut bir çalışma, akıl ve zevk karışıklığına yol açtığından, ya resmi merciler ya da onlara yardımcı olan (!) kişiler tarafından kaldırılır.
Gürdal Duyar’ın Karaköy’e konulan heykeli, tartışmalara yol açtı.
Baktık ki heykel bir gün yok olmuş. Şimdi bir parkta mıdır, ıssız bir çınar ağacının altında mıdır bilemiyorum.
Yıllar önce bir gelenek vardı. Bakın ona da ne oldu...
Güzel Sanatlar Akademisi’nin (şimdi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) heykel bölümünü bitiren öğrenciler, yandaki parkta eserlerini sergilerlerdi.
Heykel sevenler (!) onları kırdı, yok etti, hatta yerlerinden alıp götürdüler, denize attılar.
Bir heykelci arkadaşım, o günleri şöyle anlattı bana.
Gündüz heykeli dikiyoruz, gece kırılıyor ya da yok ediliyor. Kimilerimiz gece nöbet tutmayı önerdi, kimileri biz yapalım onlar kırsın, dedi. Sonunda heykellerin orada sergilenmesinden vazgeçildi.
İzmir, yerli turist kadar yabancı turistin de uğrağıdır, bu kentte heykele saldırı gibi insanlara özgü olmayan bir davranışı anlatmak mümkün değildir.
* * *
HEYKELİN bir kentin yaşamındaki önemini nasıl anlatmalı.
Tek yolu var, iyi heykeller yapmak. Heykel kırmanın bir barbarlık olduğunu zihinlere sokmak.
Heykeller kırılırken, biz bir yandan da İstanbul’a dikilecek Fatih Sultan Mehmed heykelini tartışıyoruz.
Bu ülkede yaşamadan ‘abes’ sözcüğünü kavramanın olanaksızlığını zaman zaman düşünüyorum.