Paylaş
‘İstanbul’dan Bizans’a - 1800-1955’ sergisinin kataloğunu okuyunca, dünden bugüne birçok konuyu derinlemesine öğreniyoruz.
Türk ve yabancı uzmanlar, bu aralıktaki tarihte neler olduğunu mimari ve siyasal açıdan incelerken, bir imparatorluğun uluslararası ilişkilerine de ışık tutuyorlar.
Brigitte Pitarakis, ‘İstanbul’dan Bizans’a Yeniden Keşfin Yolları – 1800–1955’ yazısında şehrin önemini özetler:
“Postmodern bir metropol olan İstanbul, zengin kültürel miras katmanlarının üstünde yer alır ve Boğaz’dan durmaksızın geçen gemiler Doğu ve Batı’nın kesişim noktasındaki bu şehrin asırlar boyunca taşıdığı ekonomik ve jeopolitik öneme işaret eder. Şehrin modern taşımacılık ağının temelleri Berlin-Bağdat Demiryolu’nun inşası ve Süveyş Kanalı’nın açılmasıyla on dokuzuncu yüzyılın sonlarında atılmaya başlanmış, aynı dönemde coğrafi ufukların genişlemesi, bilimsel araştırmalarda ve teknolojideki yaşanan gelişmelerle birlikte geçmiş uygarlıklara ve bugün ‘öteki’ olarak adlandırılan insanlara yönelik yeni bir merak ortaya çıkmıştır.
Pera Palas Oteli (1895) Konstantinopolis’i ve Şark’ı keşfetmeye hevesli ilk konuklarını ağırlamadan birkaç yıl önce, otelin mimarı Alexandre Vallaury, Gülhane Parkı ve Topkapı Sarayı’nın arasındaki alana İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin (1891) neoklasik üsluptaki binasını inşa etmişti.”
Ayasofya: Bir İmparatorluğun Vitrini
İmparatorluğun Görkemi ve Eklektik Zevki
Ayasofya: Bir İmparatorluğun Vitrini
Batılı Mimarlar ve Bizans Motifleri
Efsaneyi Yeniden Yazmak
Sultan, Yabancı Rakipleri ve Bizans
Edhem Eldem
İstanbul’da Bizans: Arkeoloji Müzeleri’nin Bizans Koleksiyonu
Kerim Altuğ
İstanbul’un İmarı Sürecinde Bizans’ı Gazetelerde Keşfetmek
POPÜLER KÜLTÜRDE BİZANS
GİRİŞ
Emir Alışık
Gülru Tanman
Yağmur Karakaya
Karanlık Bizans’ın Sonsuz Işığı: Ayasofya
Sinan Ekim
Ulusun Çocuklarına Bizans’ı Öğretmek:
Türkçe Tarih Ders Kitaplarında Bizans İmparatorluğu’nun Temsilleri (1930-1960)
(Pera Müzesi Yayınları)
ÖZALP BİROL’A SEVGİLERLE
ÖZALP Birol’un sanat yöneticiliği yaşamına uzun süredir tanık oldum. Şimdi 60. yaş gününü kutluyoruz.
Bir dönem Gerçek Yayınevi’nin kitaplarının yayınını yönetti.
Sanat yöneticiliği öyle bir mevkidir ki hem sanattan anlayacaksınız hem insandan, özellikle de sanatçıdan.
Pera Müzesi’ne ne zaman gitsem onu öğle paydosunda bile bir iş görüşmesinde bulurum.
Hangi etkinlik olursa olsun, hangi sergi açılırsa açılsın, ziyaretçiye bilgi verecek içeriğe sahip bir yöneticidir.
Hiç kuşkusuz Pera Müzesi’ni sadece müze sınırları içine kapatmadı, edebiyatın anma günlerini aynı mekânda yaptı.
Eşi Mehveş Emeç Birol’un hazırladığı, ‘Özalp Birol’a Mektuplar’ -28 Kasım 2021-, kitabını okurken, dost edinmenin sırrını bulduğunu göreceksiniz.
Kitapta 200 kişinin yazısı yer alıyor.
Kitabın başında Mehveş Emeç Birol’un ‘Takdim ve Teşekkür’ünden birkaç satır:
“Değerli dostlar,
Bu satırları yazarken o kadar heyecanlı ve sevinçliyim ki, çünkü sonunda arzu ettiğim ‘Özalp Birol’a Mektuplar’ kitabı, siz Özalp’ın değerli dostları, arkadaşları, ailesi ve büyükleri tarafından, onu bu yıl kutlayacağımız 60. doğum gününde armağan edilmek üzere yazıldı.”
Nice yıllara.
Paylaş