Paylaş
DÜNKÜ yazımda Zurab Tsereteli için genel bir giriş yazdım.
Ayrıntıya bugün gireceğim.
İyi Rus şairi Andrey Voznesenski, sanatçıyı bakın nasıl övmüş:
“Zurab’ın fantastik hayat hikâyesini yazabilmek için Balzac gibi bir büyük yeteneğe ihtiyaç var.”
Voznesenski ile Ohri’deki Altın Çelenk töreninde tanıştım. O yıl onur konuğu oydu. Ben de Türk şiiri üzerine bir tebliğ okumuştum o yıl. Ödülü de Fazıl Hüsnü Dağlarca almıştı.
Sanatçı ve sergideki yapıtlar üzerine Aydın Ayan şu yorumda bulunuyor. “Sergilerde yer alan yontulardan ikisi Sovyet/Rus kökenli Maleviç ve Kandinsky’nin çalışmalarına göndermede bulunuyor. Dev boyutlulardan farklı olarak metal ve emaye’yi birlikte kullanmış. Sergisinde yer alan yontulardan birinde üç boyutlu geleneksel espası sorgularken diğer ikisinde resmin plastiğine özgü renk, açık-koyu ve çizgi gibi soyut elemanlarla Rus Konstrüktivizm ressamların işleri ile yontuya elverişli metal-emay karışımını uzlaştırdığı görülür.
Resimlerine gelince; avandgard bir tavır içinde olmayan Tsereteli belli bir süre akılcı bir yaklaşım gerektiren Kübizm’e ya da Konstrüktivizmi de içeren Kübizm sonrası biçeme ilgi duymuş olsa da temelde duyguyu önceleyen Dışavurumculara yakın durur.
Sözün özü, hem resimde hem de biçemsel karşıtlıkları sınır tanımayan cesareti ve memleketlisi Pirosmanişvili’nin, Naiv içtenliğine koşut bir sanatsal yaratıcılık güdüsü ile yeni çözüm yolları üretir.”
*
SANATÇININ geniş çalışma alanında birçok ünlünün resmi, heykeli yer alıyor.
Hiç kuşkusuz anılması gerekenlerden biri, New York’ta terör saldırısı ile yıkılan İkiz Kuleler’in bulunduğu alana yaptığı, Tears (Gözyaşı Damlası) heykeli.
Dünyanın önemli sanatçılarının hepsinin ya heykelini ya da resmini yaptığı için bir tür ünlüler galerisinin yaratıcısı olarak da nitelendirebiliriz sanatçıyı.
Sanatçının toplumsal sorumluluğu yalnız kendini siyasal alanda göstermez. Daha kuşatıcı, sosyal meselelerde de görürüz onu.Olimpiyat’ta, engelli çocuklar için yaptığı heykel bu kanımızı destekleyen bir örnek.
Rusya’nın yabancı ülkelerdeki elçiliklerinin bir bölümünde de onun süslemeleri yer alıyor.
Birkaç ülkenin önemli kentlerinde Kristof Colomb heykelleri dikkati çekiyor. Bu heykellerin açılışları sırasındaki resmi devlet töreninden fotoğraflar, sanatçının uluslararası kimliğinin de belgeleri olarak yorumlanabilir.
Heykele karşı tavrımızı yinelemeye gerek var mı?
Özellikle büyük binaların girişinde mutlaka heykel bulunması konusunu daima anımsatırım. Büyük boyutlu heykelleri zaten kullanmıyoruz, yerel yönetimler de bu konuda isteksiz. Ancak iyi sanatçıların eserlerinin ihmal edilmemesi gerektiği de bir gerçek.
*
GELECEKTE devletin,
yerel yönetimlerin heykelin önemini ve değerini anlayacakları umudundan vazgeçmiş değilim.
Bayramınız kutlu olsun. Bütün yönleriyle iyi, mutlu bir bayram geçirmenizi dilerim.
Paylaş