İhap Hulusi müzeye değer

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Necati Abacı'nın, Hürriyet Gösteri'nin yeni sayısında yayınlanan ‘‘İhap Hulusi 100 Yaşında Ondan Belgesiz bir anı’’ adlı yazısı, hem onun unutuluşu, hem de eserlerinin korunuşu hakkında bizi bir göreve çağrıyor.

Abacı, öğrencilik günlerinde onu ziyaret ettiğinde, meslektaşlarının ilgisizliğinden yakınan İhap Hulusi'nin inceliğini, kibarlığını okurlarına iletiyor ve şöyle diyor:

‘‘Grafik sanatımızın öncüsü İhap Hulusi Görey aramızdan ayrılalı 12 yıl oldu. 100 yaşına bastığı 1998 yılında ona karşı görevimizi yerine getirebildik mi? O, çok şey yaptı. Ya biz...

Bir İhap Hulusi Müzesi kuramadığımız gibi, bir kitap hazırlamayı bile beceremedik. Adını artık yalnız müzayedeler vesilesiyle duyuyor, yapıtlarıyla da ancak o zaman karşılaşabiliyoruz. Kala kala onunla ilgili anılarımız kaldı.’’

İhap Hulusi'yi yakından tanıdım, rahmetli dostum Adnan Semih Yazıcıoğlu'nun aracılığıyla Kınalıaada'daki Poyrazlı Köşk'te güzel yaz pazarları yaşadığımı hatırlıyorum.

İnce uzun boylu, zarif konuşan biriydi. Daha sonra Gayrettepe'deki evinde de onunla konuşmaya gitmiştim.

Poyrazlı Köşk, şair Fazıl Ahmet Aykaç Cadesi'ndedir.

Kulüp Rakısı'nın bugünkü etiketi de İhap Hulusi ile Fazıl Ahmet Aykaç'ın birlikte illüstrasyonlarıdır.

Ziraat Bankası'nın, Milli Piyango'nun afişlerini o yapmıştır. O ürünleri hâlâ grafik sanatının belleğimizdeki başlangıcıdır.

***

GEÇENLERDE Mimar Sinan Üniversitesi, Reklamcılar Derneği ve Grafikerler Meslek Kuruluşu ile Tür Tanıtım Reklam Hizmetleri bir arada yeni bir etkinlik sunmuşlar ve bir sergi açmışlar:

‘‘Müsellesten Üçgene... İhap Hulusi Görey 100 Yaşında.’’

Sergi, Bedri Baykam'ın foto-pentürlerinden oluşuyor.

Tür Tanıtım Reklam Hizmetleri'nin sahibi Ender Merter, ünlü grafikçinin bir çok eserini toplamış, müzeyi gerçekleştirmek için de bir kurul oluşturmuş. Kurulun içinde Sadık Karamustafa gibi, Yurdaer Altıntaş gibi bu alanın ustaları yer alıyor.

Müzenin yapılabilmesi için Ender Merter'in ajans binasının iki yıl içinde tamamlanması ve bir katının da onun eserlerine tahsis edilmesi bekleniyor.

Bu tür çalışmaları desteklemekle, desteklememe arasında tereddüt geçiririm.

Çünkü bu binanın, özel bir ajans binasının müze hizmeti vermesi çok güç.

Ben, Merter'in iyi niyetini, bir sanatçının eserlerini dağılmaktan korumasını saygıyla karşılıyorum.

Ancak bir müzeye ulaşması için de bu soluğu yetersiz görüyorum, yarı yolda tık-nefes olmasından korkarım.

Bu tür müzelerin daha kapsamlı olmasının gerektiğini söylemeliyim.

***

NE var ki, bir iş adamının, bir grafikçinin eserlerine karşı sevgisini, duyarlığını da sevgiyle karşılıyorum.













Yazarın Tüm Yazıları