Hıfzı Topuz’un anılarının önemi, birçok kişinin portresini çizmesinde. Onun Fransa’daki yıllarından dönemin Paris’ini öğrendiğimiz gibi, Türk edebiyatının ve resminin orada yaşayan ustalarının bulunduğu çevreyi de anlıyoruz
Haberin Devamı
Bazı hayat hikâyelerini bir serüven romanı gibi okursunuz. Resmi olarak bir ülkenin vatandaşı olsa da yaptığı işler, yazdıkları, yaşadıkları bir dünya vatandaşının ürünleridir. Hıfzı Topuz bunlardan biri, belki de ilk akla geleni. Öner Ciravoğlu’nun Hıfzı Topuz’la söyleşi kitabının adı; Ardından Yıllar Geçti. Topuz, genç yaşında Avrupa’ya açılan kişilerden. Türkiye’de gazetecilik yaptı, master yapmaya Avrupa’ya gitti, UNESCO’da görevli, dünya çapında önemli bir isim oldu. Afrika’nın çeşitli kentlerinde iletişimciler yetiştirdi. UNESCO’da görev yaptığı yıllarda, birçok ülkeyi dolaştı, yakın dostluklar kurdu... Kara Afrika’yı çok sevdi, sevgisini romanlarına, anılarına yansıttı. Bazı hayatlar vardır ki, yalnız bir kişinin ilgi çekici anılarını nakletmezler. Çevrelerinden de söz ederler, bir dönemin tanıklığıdır. Haliyle o dönemin önemli figürleri de -hele ki yakın çevresindeyse- bilinmeyen detaylarla karşımıza çıkar. Hıfzı Topuz, gazetecilik yıllarında da ünlü bir addı. Paris’teki görevi sırasında, dönemin bütün ünlü adlarıyla tanıştı. Nâzım Hikmet’ten Fikret Mualla’ya, Abidin Dino-Güzin Dino’dan Avni Arbaş’a kadar uzaktaki isimlerle yakın dost oldu. Türkiye’deki dost listesi de kabarıktı. Melih Cevdet Anday’dan Ferruh Doğan’a bir fotoğraf albümü gibi...
Ardından Yıllar Geçti, Hıfzı Topuz Söyleşi: Öner Ciravoğlu Remzi Kitabevi
Anıların önemi, birçok kişinin portresini çizmesi. Biz onun Paris’teki yıllarından dönemin Paris’ini öğrendiğimiz gibi, orada yaşayan Türk edebiyatının, Türk resminin ustalarının bulundukları çevreyi de öğreniyoruz. Rahmetli dostumuz Şakir Eczacıbaşı’nın girişimiyle kurulan Kültür Girişimi’nde de birlikte çalıştık. Birçok yabancı uzmanın Türkiye’ye gelmesini dostluklarıyla sağlamıştı. İletişim alanında yaptığı çalışmaları Türkiye’de de devam ettirdi, ancak aradan geçen zamanda içindeki edebiyat ateşi alevlendi. Bir aile üyesinin hikâyesini anlattığı Meyyale romanıyla biyografik roman türünde yapıt vermeye başladı. Şimdi; birçok yazarımızın yaşamını konu edinen romanlarıyla önemli bir ‘tür boşluğu’nu doldurdu. Üstelik birçoğumuzun asla tanık olamayacağı olayların tanığıydı... Bunların içinde Nâzım Hikmet’i, Sabahattin Ali’yi sayabiliriz. Biyografi romanı yazmak zordur, yazmadan önce uzun bir çalışma ve sabır ister. Ayrıntılı bir kütüphane çalışması gerektirir. Topuz, Türkiye’deki ve dünyadaki kütüphaneleri tarayarak bilgileri kazanır. Alnının akıyla çıkar işin içinden! ‘Ardından Yıllar Geçti’nin içinde bazı anılar bugün bizi güldürüyor, bazıları da şaşkınlığa uğratıyor. Paris’teki öğrencilik yaşamından eğlenceli notlar okuyabilirsiniz. Edebiyatçı arkadaşlarıyla yaşadıkları hoş anılar, kitabın eğlenceli bölümleri. Başına gelenlerden bir tanesine hem ağlayacak hem güleceksiniz. 27 Mayıs darbesi olunca, ülkeye demokrasi geldi diye Türkiye’ye dönmüş. Zamanı gelince de Paris’e dönmesi gerekiyor. İşte o zaman Türkiye’de hiçbir şeyin değişmediğini anlıyor. Çünkü bir türlü çıkış müsaadesi alamıyor. Sonunda dışarıdaki yetkililerin devreye girmesiyle işine dönebiliyor. Hıfzı Topuz’un biyografik romanlarından Türkiye panoramasını çizmek, dönemin röntgenini çekmek mümkündür... Aynı şeyi kendi anılarında da göreceksiniz. Anıları okurken, dikkat edeceğiniz bir özellik onun Cumhuriyet sevgisini her şeyden üstün tutması. Renkli anılar birikimi. Öner Ciravoğlu da yakından tanıdığı Hıfzı Topuz’a konuşturacak sorular sormuş. Heyecanla okunacak bir kitap.
Haberin Devamı
Doğan Hızlan’ın seçtikleri
Haberin Devamı
Behçet Necatigil Solgun Bir Gül Oluyor Dokununca YKY
Georges Perec Paralı Asker Sel Yayıncılık
Ferit Edgü Giden Bir Kedinin Ardından Notos Kitap
Rekin Teksoy Ansiklopedik Sinema Terimleri Sözlüğü Oğlak Kitap