Paylaş
Tabii ki bu kadar yoğun tavsiyeyi görünce, aksini düşünmedim. Kalabalık bir ekiple müzeyi ziyaret ettik.
Bilinenleri tekrarlamak istemediğim için Zeugma’nın öyküsünü yazmayacağım. Müzenin kuruluşu ve içeriği defalarca yazıldı çizildi.
Müze alanı kafeteryasıyla, merkeziyle, anı eşyasıyla çok iyi hazırlanmış.
Gittiğinizde iyice gezebilmeniz, tanıyabilmeniz için her türlü çalışma var.
Videosunu seyretmeden müzeden çıkmayın.
Zeugma Kitapçığı da ilk bilgileri içeriyor.
Büyükşehir Belediyesi’nin iki dilde (İngilizce-Türkçe) hazırlanmış Gaziantep’i Keşfet kitapçığının kapağında şu yazılı:
“Çingene kızının gözlerindeki gizemi Gaziantep’te keşfedin”.
Müze müdür yardımcısı Emine Öztürk, on yıldır bu müzede çalışıyormuş. Müzeyi gezmede bana kusursuz bir rehberlik yaptığını belirtmeliyim.
Görevlilerin hepsi güler yüzlü, müze ziyaretçilerinin sorularını cevaplamak için, yardımcı olmak için çaba harcıyorlar.
Emine Öztürk’ün hazırladığı Boyama Kitabı, çocuklara bu müzeyi ve tarihi yerleri tanıtacak nitelikte. Çocuklarınız Zincirli, Karkamış Kabartmaları ve Zeugma Mozaikleri’ni boyayarak hem öğrenecek hem eğlenecek. Bu kitap okulöncesi yaş gruplarına tarihi eserleri ve eski uygarlıkları tanıtıyor.
***
GAZİANTEP gezinizde, elbet damak zevkiniz öne geçecek.
Ama bazı müzeleri de gezmenizi salık vereceğim:
Gaziantep Kahramanlık Panoraması Müzesi,
Emine Göğüş Gaziantep Mutfak Müzesi,
Bayazhan Gaziantep Kent Müzesi,
Gaziantep Mevlevihanesi Vakıf Müzesi,
Gaziantep Hasan Süzer Etnografya Müzesi,
Bey Mahallesi,
Ömer Ersoy Kültür Merkezi,
Prof. Dr. Metin Sözen Kültür Müzesi,
Medusa Cam Eserleri Müzesi,
Bakır Eserleri Müzesi
ve elbette Oyun ve Oyuncak Müzesi...
***
GİTTİĞİM kentlerin tarihini, tanınmış kişilerinin yaşamını, edebiyatını, folklorunu kitaplardan öğrenmek isterim.
Ne yazık ki, Türkiye’deki dağıtım ağı bu ihtiyacımızı karşılamaktan uzak.
Gene tekrarlamalı. Birçok kentimizdeki yerel yönetimlerin yayımladığı kitaplardan ve üniversite yayınlarından haberdar değiliz.
Madem dağıtım şirketleri, kitapçılar çok satma potansiyeli olmayan kitapları alıp sergilemiyor.
Tek çare, bu kurumların birleşip kimi kentlerde ortak birer kitabevi açmaları.
Eskiden nasıl Kültür Bakanlığı’nın, Milli Eğitim Bakanlığı’nın satış mağazaları vardı, şimdi de benzer içerikli satış noktaları kurulmalı.
Çok satanlar tekelini önlemek ancak bu girişimle mümkün olacak.
Gaziantep’in tarihine, edebiyatına dair kitaplardan kitap sayfalarında söz edeceğim.
Adreslerini de vereceğim. Araştırmacılara yardımcı olabilmek için.
Türkiye’nin kültür tarihini yazabilmek için, yerel kitapların okunması, bilinmesi şartını unutmayalım. Kuşatıcı bir kültür tarihi başka türlü yazılamaz.
Ben herkesin bildiği, yazdığı, her yerde bulunan kitapların dışında, değerli ama ulaşılmayan kitapları yazacağım.
***
BİR kentten, kentin kitap fuarından notlardı bu yazı. Devamı da gelecektir.
Paylaş