Fuarın ödüllü kitapları

TÜYAP Kitap Fuarı’nda edebiyat ödüllerinin bir bölümü verildi, bir bölümü de verilecek.Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü her yıl ayrı bir türe veriliyor. Bu yılki ödül öyküye ayrılmıştı. Ödülü, Kış Leylekleri kitabıyla Günhan Kuşkanat aldı.

Haldun Taner Öykü Ödülü, Keder Atlısı adlı kitabıyla Faruk Duman’a verildi.

Behçet Aysan Şiir Ödülü’nü, Bak Hálá Çok Güzelsin adlı şiir kitabıyla Onur Caymaz kazandı.

Dünya Telif Kitaplar’da oy birliğiyle ödül ikiye bölüştürüldü. Aslı Erdoğan’ın Hayatın Sessizliğinde adını taşıyan şiirsel düzyazı kitabı ile Bekir Onur’un Türkiye’de Çocukluğun Tarihi ödüle ortak oldular.

Dünya Çeviri Kitaplar’da ödül Fyodor Mihayloviç Dostoyevski’nin dilimize Kayhan Yükseler’in çevirdiği ‘Bir Yazarın Günlüğü’nün oldu. Dünya Deneme Ödülü ise Kör Ayna, Kayıp Şark ile Nurdan Gürbilek’in oldu.

Jules Verne Öykü Ödülleri iki dalda verildi. Fantastik Kurgu’da sıralama şöyleydi: Işıl Beril Tetik, Demokan Atasoy, Yiğit Değer Bengi. Bilimkurgu dalında birinci, ikinci, üçüncü şu adlardı: Ayşegül Nergis, Murat Güney, Ümit Yaşar Özkan.

ŞAŞIRTICI BİR KİTAP

Günhan Kuşkanat bu ödülü ilk öykü kitabıyla aldı. Cevat Çapan’ın, ‘Şaşırtıcı Bir Kitap’ başlıklı sunu yazısından bir bölümü okurlarıma aktaracağım:

‘Günhan Kuşkanat’ın Kış Leylekleri, bu genç yazarın ilk öykü kitabı. Ama bir ilk kitabın acemiliklerinden ve tutukluğundan tümüyle arınmış, her özgün yazar gibi kendine özgü bir dünya yaratmış, ele aldığı konuları ustalıkla işlemiş bir yazarla karşı karşıyayız bu kitapta. Bu öykülerin çoğu, geçmiş ve şimdiki zamanıyla tanıdık bir İstanbul’u, tanıdık bir dünyayı anlatıyor.’

Bildik duyguları, hepimizin başından geçmiş yaşantıları, sıcak, yalın bir anlatımla bize sunuyor. Öykünün, bir an olduğu savını birçok öyküsünde kanıtlıyor. Kış Leylekleri başta olmak üzere birçok öyküsü, tekdüze gibi görünen hayatların içindeki şaşırtıcı, bizi bağlayıcı ayrıntıyı saptayan bir yaklaşım. Günhan Kuşkanat’taki ince duyarlık da onun öykülerinin önemli bir özelliği.

İNSANIMIZIN YAŞADIĞI UMARSIZLIK

Faruk Duman, genç Türk öykücüleri arasında, üslubu oturmuş, edebi kişiliği gelişmiş yazarlardan biri. Daha önce de Av Dönüşleri kitabıyla Sait Faik Hikáye Armağanı’nı kazanmıştı. Duman’ın bence asıl özelliği, üslubunun yalınlığı. İnsanın umarsızlığını, iç ve dış konuşmalarla yazarken, gerçeklikle masalsı dünya arasında gidip geliyor.

Kar Altında öyküsünden birkaç satır. Çünkü bu onun öykücü kimliğini ortaya koyan ilgi çekici bir örnek: ‘Zamanın durduğu evlerde büyüdüm ben, asılı tozun içinde. Öyle ki, bacalardan ışıklar sızardı. Yer değiştiren ışıklar. Böylece, yer değiştiren bu muzip ışıkla çıkıp biraz dolaşırlardı. Nefes alırlardı böylece. Yani bahçeye çıktıkları zaman ellerini kıçlarında kavuşturur, geçmiş zamanların keyifli bahçelerini düşünürlerdi. Güneşle aydınlanmış bu desenlerde tabii, ne yüzler gizliydi. Bu yüzlerde öyle ceylanlar gezinirdi ki, sesleri kayıp kuşların ötüşüne benzerdi de, bu ceylanlar konuşmaz öterdi.’

Yeni öykücü kuşağın başarılı bir üyesi.

HAYATA NOTLAR DÜŞEN ŞAİR

Onur Caymaz’ın ‘Bak Hálá Çok Güzelsin’i, Gerard de Nerval’in Bahar Nezlesi şiirinden Cahit Sıtkı Tarancı’nın bir çevirisi ile başlıyor. Ben her zaman kitapların başında yer alan, başka yazarların alıntılarını önemserim. Çünkü bence, şair bir ustanın dizeleri ile kendi dünyasına bir giriş hazırlıyordur.

Bu çeviride ne var? Hüzün, büyü ve müzik. Belki de hayatın, en önemli unsurları. Onur Caymaz, bütün yaşanmışlıkların adeta çetelesini tutuyor, ama bu çetelede öylesine mutsuzluk hakim ki, okuru karamsar bir dünyaya çekiyor. Onur Caymaz, şiirlerinin sonuna tarih, yer ve hatta mevsimi koyuyor. Belki de okurken bu dipnotuna göre şiiri değerlendirelim diye.

VAROLMANIN DÜZYAZILARI

Aslı Erdoğan’ın Hayatın Sessizliğinde kitabı şiirsel düzyazı olarak sunuluyor. Edebiyat terimleri sözlüklerinde bunun karşılığı, mensur şiir. Erdoğan, her zamanki geniş açısıyla, birçok kavramı, ‘şey’i, hayatın içine giren ve çıkan nesneleri sorguluyor. Listeye giren konular o kadar çeşitli, o kadar renkli ki, deneme tadına da varabilirsiniz ya da bu tür tanımına denemeyi de katabilirsiniz.

Hayatın Sessizliğinde, aynı zamanda hem sorgulama, hem de belirsiz yanıtlar kitabı. Varolmayı sorguluyor yazar, ama bunu bir felsefenin eşliğinde, bir şiirsel çağrışımın peşinde yapıyor. Gece, sabah, sis... günün değişimi, insanın değişimini simgeliyor.

Kendinize döndüğünüzde nasıl zenginliklerle karşılaşacağınızı gösteren yazılar.

DOSTOYEVSKİHER ZAMAN OKUNUR

Dostoyevski’nin ‘Bir Yazarın Günlüğü’, büyük yazarın eskimediğini, her zaman tazeliğini ve güncelliğini koruduğunu gösteriyor. Kayhan Yükseler hem çevirmiş, hem de notlamış. Böylece okur daha kolay okuyor. Dönemin toplumsal siyasal olayları, hálá yalnız Rusya’da değil her yerde tartışma konusu olan, bugün bile gündemden düşmeyen konular. Bir edebiyat ustasının günlüğü. Türü sevenlere salık verilir.

ÇOCUKLUĞUMUZUN TARİHİNİ ÖĞRENİYORUZ

Bekir Onur’un ‘Türkiye’de Çocukluğun Tarihi’, önemli bir eksikliği tamamlıyor. Belki de, bugün bulunduğumuz yaşı ve durumu daha iyi anlamamızı sağlıyor. Onur’un kitabında her yönüyle ve her şeyiyle, Osmanlı’dan bugüne kadar çocukluğun tarihi, saraydan sokağa kadar bütün ayrıntılarıyla incelenmiş. Kitabın alt başlığı da şu: Çocukluğun Sosyo-Kültürel Tarihine Giriş.

Çocukluk tarihi ile uğraşının çok eskilere dayandığını söyleyen Onur, bilim adamlarının kayıtsızlığına karşılık edebiyatçıların duyarlılığına değiniyor: ‘Bilim adamlarının bu kayıtsızlığına karşılık Türkiye’de edebiyat adamları çocukluktaki değişimlerin farkında.’ Bekir Onur’un kitabı çocukluğun tarihini anlatırken, çocuk psikolojisini, yetişme, gelişme, kişilik kazanma süreçlerini öğretiyor.

BİR YIĞIN ENDİŞENİN DENEMELERİ

Nurdan Gürbilek’in denemeleri, edebiyata/edebiyatımıza özgün, farklı yaklaşımlarıyla dikkati çeker. Kör Ayna, Kayıp Şark’ta birçok kez tartıştığımız ama boyutlandıramadığımız kavramları, durumları irdeliyor. Kitabın alt başlığı: Edebiyat ve Endişe.

Giriş’te, Tanzimat’tan bu yana bazı kavramların, tiplerin belki de kahramanların geçirdiği evrimleri ele alarak, bazı yazarlara yeni bir açıdan, modern edebiyat görüşünün eşliğinde anlatıyor. Giriş’ten aldığım bölüm, kitabın amacını, felsefesini açıklıyor sanırım: ‘Bu yüzden kitabın son yazılarını, endişeyi derinlemesine çalışma güçleriyle modern edebiyatın en iyi örneklerini oluşturan Oğuz Atay, Vüs’at O. Bener ve Leyla Erbil’in yapıtlarına ayırdım.’

Edebiyata çağdaş açıdan bakmanız için mutlaka okunması gereken denemeler.

JULES VERNE’İN ÇIRAKLARI

İthaki Yayınları’nın ödülleri genç kuşak yazarlarını desteklemeye yönelik. Hayal Gücünün Merkezine Seyahat başlığı altında Fantastik Kurgu/Bilim Kurgu türünde genç kuşak yazarlarının yapıtlarının toplandığı bir antoloji yayınlandı.

Toplam altı yazarın on dokuz öyküsü yer alıyor. Bu öyküler, ödülü kazanan isimlerin öyküleri. Gelecekte, özellikle yerli fantastik kurgu ve bilimkurgu türünde isminden söz ettirebilecek isimleri ilk defa okuma fırsatını buluyoruz.

Türkiye’de bu konudaki ilk ödül.

DOĞAN HIZLAN'IN SEÇTİKLERİ

Liberalizm Editör: Murat Yılmaz İletişim

Fotoğraflarla 20. yy Sosyal Tarihi Nick Yapp Literatür

Genç Türk Moris Farhi İthaki

Kraliçe Loana’nın Gizemli Alevi Umberto Eco Doğan Kitap

Nazım Hikmet Taha Toros Cumhuriyet Kitap
Yazarın Tüm Yazıları