Erdal Öz Ödülü Nurdan Gürbilek’in

BU yılın Erdal Öz Ödülü bugün Tepebaşı’nda Pera Müzesi’nde düzenlenecek törenle, iyi denemeci Nurdan Gürbilek’e verilecek.

Haberin Devamı

Ülkemizde edebiyat türleri arasında deneme, eleştiri az ödüllendirilen bir türdür.

Ödülün bu yıl, bir denemeciye verilmesine bu gerekçeyle de sevindim.

Deneme türünün okura kazandırdığı tartışma boyutunu, sunduğu zengin malzemeyi bir kez daha anımsatmakta fayda var.

Kimdir Nurdan Gürbilek?

“Nurdan Gürbilek, Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi ve aynı bölümde master yaptı. Akıntıya Karşı, Zemin, Defter ve Virgül dergilerinde yazdı. İlk kitabı Vitrinde Yaşamak’ta ‘80’li yılların Türkiyesi’ndeki kültürel değişimi konu aldı. Yer Değiştiren Gölge ve Ev Ödevi adlı kitapları edebiyatla ilgili denemelerine yer verir. Kötü Çocuk Türk, Türkiye’nin yakın tarihinde öne çıkmış kültürel imgeler üzerine denemelerden oluşur. Kör Ayna Kayıp Şark ise Türk edebiyatında ‘Batılılaşma’, ‘ulusal kültür’ gibi kavramlar etrafında tartışılagelen sorunların yazarlar için nasıl olup da bir içsel endişeye dönüştüğünü tartışır. Son kitabı Mağdurun Dili ise 2008’de yayımlandı. Bu kitabında edebiyatın dışlanmışlıkla kesiştiği alana dikkatini yöneltti.”
Bir edebiyat yapıtını okuruz, bir kavramın ekseninde düşünürüz, peki okurken bunu nasıl gerçekleştiririz. Bu bilgileri kuru bir bilgiçlik taslamak için değil, edebiyatın izdüşümünde yaşantımızdaki yerini de düşünmeye başlarız. Bu hem bir okur olarak bize o yazarın dünyasını kuşatıcı biçimde algılamamızı sağlar, hem de bir kavram ekseni çevresinde başka yazarlar arasındaki benzerlikleri, akrabalıkları bulmamızda kolaylık sağlar.

* * *

İŞTE Nurdan Gürbilek’in denemeciliğinin önemi, özgünlüğü burada ortaya çıkar.

Okuduğunuz, bildiğiniz, ilgi duyduğunuz, Türk edebiyatında düşüncesinde önem verdiğiniz üç yazarı, Oğuz Atay, Yusuf Atılgan, Cemil Meriç’i “Mağdurun Dili” başlığı altında, yeniden bir keşif yolculuğuna çıkma gereksinimi duyacaksınız.

Bizim edebiyatımızdan, yabancı edebiyattan örnekleri, yazarların etkilenme alanları içinde değerlendirir.

Kavramlar üzerine bizi yeniden düşünmeye çağırır.

O, sadece yazarları değil okurları da denemenin gündemine getirir.

Kör Ayna, Kayıp Şark’ta Edebiyat ve Endişe’yi inceliyor Gürbilek.

Kitapların başındaki giriş yazılarını çok gerekli buluyorum. Konu üzerine bir alıştırma niteliği taşıyan bu yazılar, sonraki okuma eylemini kolaylaştırıyor. Okuru zorlamadığı gibi biraz da hazırlıyor, metne ısınmasını sağlıyor. Bir açıdan da okuma yöntemi sunuyor.

Mağdurun Dili’nin Giriş bölümündeki ilk paragrafı aldım yazıma:

“Bu kitapta zor bir konuyu, en azından bana hep zor gelmiş bir konuyu, edebiyatın mağdurlukla ilişkisini ele almaya çalışacağım. Mağdurun, adına ‘edebiyat’ dediğimiz anlatma deneyiminin nasıl biçimlendirildiğini, ama edebiyatın da adına ‘mağdurluk’ dediğimiz duruma nasıl bir ışık düşürdüğünü anlamaya çalışacağım. Kendini dışlananlara, horlananlara, haksızlığa uğrayanlara yakın hisseden bir edebiyatın imkânlarını, aynı zamanda da sorunlarını tartışacağım.”

* * *

NURDAN GÜRBİLEK’i kutluyorum.

Okurlar onun kitapları aracılığıyla, Türk ve dünya edebiyatını daha prizmatik ad alanlarına taşıyacaklar. Ayrıca kendi düşüncelerinin de çeşitleneceğinden kuşkum yok.

Yazarın Tüm Yazıları