Paylaş
Uzun süredir hastalık kıskacındaydı.
Şairliğinin yanı sıra yönettiği dergilerle, yayımladığı kitaplarla da Türk edebiyatına hizmet etti.
Üç buçuk yıl Simavi Yayınları’nda birlikte çalıştık.
Daha sonra da edebiyat etkinliklerinde, şiir festivallerinde buluştuk.
Dergi ve yayınevi yöneticiliğini bilirim. Zor olan bu işi dostluklarla, saygıyla, sevgiyle yürüttü.
Onunla ilgili son konuşmayı, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin düzenlediği Enver Ercan Günü’nde yapmıştım.
Konuşmacılar arasında Yakup Çelik ve Handan İnci de vardı.
Geçen yıl 21 Mart Dünya Şiir Günü’nde de ‘Kültürlerarası Şiir ve Çeviri Ödülü’nün düzenleyicisi olarak kararlaştırılan ödülü Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu’nun elinden almıştım.
Enver Ercan kimdir?
21 Ocak 1958’de İstanbul’da doğdu.
Yeni Düşün dergisi, De Yayınevi, Dönemli Yayıncılık, Simavi Yayınları, İnkılâp Yayınları gibi kuruluşlarda çalıştı.
1991-92 yıllarında Türkiye Yazarlar Sendikası’nda genel sekreter olarak görev aldı.
Flash TV, TRT 2, Yeditepe TV’de edebiyat programları hazırlayıp sundu. Çeşitli konularda seçkiler hazırladı.
Çalışma hayatını 1990 yılından sonra Varlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni olarak sürdürdü. Yasak Meyve dergisi ile Komşu Yayınları’nı kurdu ve yönetti. 2005-2011 arası Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanlığı’nda bulundu.
Şiir ve yazılarını Yeni Olgu, Varlık, Hürriyet Gösteri, Milliyet Sanat gibi dergiler ile Güneş ve Cumhuriyet gazetelerinde yayımlandı.
‘Geçtiği Her Şeyi Öpüyor Zaman’ adlı kitabıyla Cemal Süreya ve Yunus Nadi Şiir Ödülü’nü kazandı.
***
GÜNGÖR TEKÇE şiiri için bakın ne diyor?
“Enver Ercan’ın dünyasında sözcükler protonlar, nötronlar, elektronlar gibi. Yaşamın çekirdeği. Dalıp giden sözcükler, tozu alınan sözcükler, uyanan sözcükler. Tümü de aşkın türevi. Ne ki sonunda yoksunluklara, özlemlere, acılara bastırılıyor sözcükler, ama sağaltamıyor, kanıyor, tertemiz, duru bir kan, özsuyu gibi, yine de kan ve durmuyor, çünkü geçtiği her şeyi öperken biraz da kanatıyor zaman.”
Yazımı Düştün Kalbimden şiiriyle noktalıyorum.
“en uzun on yılımı kaybeden dünya
bilir miydin aşkların varsayım olduğunu
yüzüne baksam kendimi dinlerdim
düşünüp yalanın nerde durduğunu
tuhaf bir aşktı bizimkisi
nefreti emerdim dudaklarında
beş dakika konuşsak türkçemiz biterdi
suçlarımızla uyanırdık sabahlara
sen şimdi yanlış kanatlarınla
bir sarışınlıksın rüyalarıma sızan
kıpırdatmadan hiç bir anıyı
kaza süsü veririm bu aşka da zamanla
sildikçe yüzünü unutuşun sancısı”
***
ŞİİRLERİNDE ve anılarımda yaşayacak.
Paylaş