Edebiyat öğretmenleri

 BÜTÜN öğretmenlere sevgim ve saygım sonsuz.

Haberin Devamı

Çünkü hepimizin yaşamında iz bırakan bir öğretmen vardır, başarımızı borçlu olduğumuz. Okuma tutkusunu bize aşılar, edebiyatsız bir ömrün yavanlığını hissettirir onlar.

Dün okuduğum gazeteler içinde bir tek haber bana bütün sorunları, sıkıntıları unutturdu. Yarına umutla bakmamı sağladı.
Haberi anımsatayım:
“Okul içine ‘Edebiyat Sokağı’ kurdular.”
İstanbul Gaziosmanpaşa’daki Mevlânâ Anadolu Lisesi’nin üçüncü katındaki duvarlara şair ve yazarların kitap kapakları, fotoğrafları asılmış.
Böyle bir projeyi gerçekleştiren edebiyat öğretmenlerinin adını vermeliyim: Bilâl Türkdönmez, İrfan Emecan, Fatma Kıvrak, Asuman Şekerci.
Öğrencilere ayrıca edebiyat ödevi olarak projeler veriliyor. Bir sınıfta da 35 şairin isim ve şiirleri var.
Edebiyatla ilgilenmeyen biri bile her gün gördüğünden etkilenir. Bir gün mutlaka o şairlerden birini, ya bir antolojiden ya da bir kitaptan okur.
Edebiyatı sevdirmek, okutmak sadece edebiyat öğrenimi görecekler için gerekli değildir. Bir ülkenin dilini, edebiyatını bilmeden, o ülkenin insanını tanıyamazsınız.
Hangi mesleği seçerseniz seçin, konuşurken, yazarken edebiyata gereksinim duyacaksınız.
Kendinizi, insanı, bütün insanlığı tanımak için edebiyatı bilmelisiniz.
Bazı ana-babalar kendilerince farklı hedefler koydukları çocuklarına, ‘Edebiyatçı mı olacaksın’ diye sorarlar. Bu soruyu çok anlamsız bulurum, belki edebiyatçı olacak, ille de sizin seçtiğiniz-zorladığınız mesleğe girmesi şart mı?
Onlar edebiyatı sevdiklerinde hem seçme yetisini kazanacaklar hem de kişilikli olmayı öğrenecekler.
Öğretmenlerin küçük yaşta öğrencilere kazandırdıkları okuma alışkanlığı sonrasını ben şöyle yorumluyorum.
Her iyi yazar, şair, edebiyat tarihçisi, eleştirmen, denemeci yararlandığımız birer öğretmendir. Onları anlayabilmek, algılayabilmek için de edebiyat öğretmenlerimizin bize benimsettiği yöntemler yardım eder, yol gösterir.
İyi bir edebiyat öğretmeni, dünü öğretirken bugünün kitaplarını da okutur. Öğrenci kitapçıda gördüğü bugünün edebiyatçıları üzerine de öğretmeninden bilgi alabilmeli, yaşadığı günlerin edebiyatını da tanımalıdır.


* * *

Haberin Devamı


TANIDIĞIM edebiyat ve başka alanların öğretmenlerini saygıyla anmalıyım.
Ortaokulda bize yalnız edebiyatı değil, düşünen kişi olmamızı da sağlayan Baha Kâhyaoğlu’nu, yalın Türkçeyi, Cumhuriyet edebiyatını öğreten Cemal Gültekin’i anımsıyorum.
Elbette bize hem felsefeyi hem edebiyatı sevdiren İhsan Kongar’a da çok şey borçluyuz.
Hilmi Yavuz, Selim İleri ve Demir Özlü, Behçet Necatigil’in öğrencileriydi. Onlar bugün Türk edebiyatının doruklarındaki adlardır.
Ben Necatigil’de okumadım ama kendimi onun sadık öğrencilerinden biri olarak görüyorum. Çünkü ben de onu lise yıllarımda tanıdım.
Etkili edebiyat öğretmenleri arasında konuştuklarımı, kitaplarını okuduklarımı da anıyorum.
Salim Rıza Kırkpınar, Yahya Kemal’in yakın çevresindendi, çok güzel şiir okur, anılarını anlatırdı. Haftada bir gün Babıâli’ye uğrar yeni kitaplara bakardı.
Eski bir dergi kapağında gördüm geçen gün Tahir Alangu’yu. Benim yönettiğim, Altın Kitaplar’ın çıkardığı Yeni Edebiyat’ın kapağında.
Birçok jüride birlikte bulunduğum Rauf Hoca (Mutluay), öğrencilerini edebiyata yönlendiren, kitaplarıyla da edebiyatı sevdiren bir öğretmendi.


* * *

Haberin Devamı


BÜTÜN öğretmenlere saygılarımı sunuyorum. Dileğim onları, sorunlarını, yaptıkları güzel şeyleri sadece bugün hatırlamayalım.

Yazarın Tüm Yazıları