Sait Maden kimdir diye sorsanız, dünya şiirinin Atlas’ı diye tanımlarım. Kendi de şairdir, aynı zamanda Türkçe’ye dünyanın iyi şairlerinden, iyi çeviriler kazandırmıştır.
Atlas, Yunan mitolojisindeki İapetos’un oğlu ve Menoitos, Prometheus ve Epimentheus’un kardeşi. Mitolojiye göre yerkürenin batısında, Zeus tarafından buna mecbur edildiği için sırtında göğü taşımak zorunda bırakılan bir dev. Atlas’a bu görev ceza olarak verilmiştir, Sait Maden ise bu görevi gönüllü olarak ve ilham perilerinden almıştır.
Sait Maden’in Bütün Şiirleri dört cilt olarak yayımlanmıştı.
Açıl Ey Gizem!, Yol Yazıları, Hiçlemeler, Şiirin Dip Sularında.
Sait Maden’in şiirleri, şiir üzerine çok düşünmüş, Türk ve dünya şiirini hatmetmiş, bunların bir şairde bıraktığı izdüşümünü yansıtır.
Şiirinde; yaşamın bütün duraklarını, geniş bir şiir panoramasında, belki de deyim yerindeyse coğrafyasında yazmıştır.
Bazı şairlerin şiirleri ilk okunuşta, size şiirselliğin gizlerini vermez. Ama derin okumalarda, dünyayı, dünya karşısında insanı kavramayı şiir yoluyla, nasıl ustaca gerçekleştirdiğini görürsünüz. Bunu başka şairler için de söylemiştim, Maden’inki de rahatlıkla bunlar arasında ilk sıraları alır.
Kitaplardaki bölüm başlıkları, onun şiirde tema çeşitlemesinde de başarılı olduğunu kabul ettiriyor.
Sanırım, şiir üzerine düşünmekten, şaire emek vermekten yana olanların, özellikle Hiçlemeler’i seveceğinden kuşkum yok.
Ev İçi’nin ilk şiirinin son iki dizesi, şiirin onca tanımını içeriyor.
"Ah şurası gerçek ki şiir yetmiyor
kimi kez en kolay düğümleri çözmeye, us dar kümesinde eşelenirken."
Şiirin Dip Sularında, olgunluk dönemindeki bir şairin ürünleri.
Gazelimsi bölümündeki şiirleri çok sevdim, "eski şiirin rüzgárıyle" demesem de eski şiiri bilen birinin yazabileceği şiirler bunlar.
Sait Maden’in şiirlerini okuduğunuzda, şiirin duyarlı, kavrayıcı, şahsi dünyasını keşfedebilirsiniz.
Özellikle Baudelaire-Apaçık Yüreğim adlı gizli günceler kitabını okuduğunuzda, kendinden sonra tüm dünya şiirini ve şairlerini etkilemiş büyük bir ismin, iç dünyasını ve neler hissedip yaşadığını göreceksiniz. Daha da önemlisi, bazı sayfalarda havada kalan, başı sonu açık ifadeleri okuduğumuz zaman Baudelaire’in şiir çalışmalarına tanık oluyoruz. Kimi şiir notları ileride birçok insanı, daha da önemlisi şairi etkileyecek büyük başyapıtların ilk anahtarı.
Şairin çeviri kitaplığımızdaki eserleri epeyce zengin.
Şiirin yüzyıllar boyu serüveni, uğradığı her kıtada, her ülkede değişen ve sabit kalan özelliğini bildiğinizde, hiç kuşkusuz şiirin değil insanlığın tarihini öğrenmiş olursunuz. Sayacak olursak:
Yeryüzü Şiiri- İnsanoğlunun Beş Bin Yıllık Serüveni 1 / Yeryüzü Destanları-İnsanoğlunun Beş Bin Yıllık Şiir Serüveni 2 / Çağdaş İspanyol Şiiri Antolojisi (1900-2000) - 93 Ozandan 400 Örnek / Kristof Kolomb - Seyir Defterleri / Blaise Cendrars- Beyazların Çocuklarına Küçük Zenci Masalları / Baudelaire- Apaçık Yüreğim / Federico Garcia Lorca, bütün şiirleri - 4 cilt ).
Şiir Anıtları genel dizi adıyla çevirdiği büyük şairler ise; Baudelaire-Kötülük Çiçekleri, (iki dilde, Fransızca-Türkçe), Aragon-Elsa’ya Şiirler, Pablo Neruda-20 Aşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı, Octavio Paz-Güneş Taşı, Mayakovski-Şiirler, Edgar Poe-Örneklerle ’Şiirin İlkesi’, Pablo Neruda-Kara Ada Şiirleri, Fuzûli-Bugünün Diliyle Seçmeler.
Yukarıdaki kitapların bir arada yazılmasının bir amacı var.
Her yayınevinden çeşitli türde kitaplar yayınlanıyor, çeşitli adların şiiri, çevirileri var, ama bir tek kişi, şair-çevirmen Sait Maden, tek başına Çekirdek Yayınlar başlığı altında bir yayınevi kuruyor, kendi yazıyor, kendi çeviriyor, tasarımını kendi yapıyor.
Yalnız şiir uğruna!
Birkaç kişi daha, iyi şiir okusun, birkaç kişi daha şiirin duyarlığını fark etsin.
Üstelik bir dünya şiir kitaplığı kuruyor.
Okurlarıma, özellikle şiir tutkunlarına bu kitapları salık veriyorum.
Şiire adanan ömürlere, çabalara saygım ve sevgim sonsuzdur. Sait Maden bu sevgiyi ve saygıyı en hak eden kişi olarak yıllardır "şiir dünyasını sırtlamaya" devam ediyor.
KİTAPLARDAN
GAZELİMSİ / SAİT MADEN -I-
Bir yolcunun ardında kalan boşluğa benzer,
bir hiçliğin ağzında kalan yolcuya hem de,
pas rengi bir akşam göğünün ufkuna, sessiz,
bir gizli suyun çizdiği çıplak taşa benzer,
bir düş gibi, yıldızlı dalından yeni düşmüş,
bir göz gibi, ilk baktığı nesneyle bulutlu,
son gölgenin ayrıldığı evden daha suskun,
son yaprağın ürperdiği daldan daha yalnız,
ağzında kalan her sesi, her sözcüğü yitmiş
kış yüklü ağaçlar gibi küskün, yeni bir yüz
BAUDELAIRE APAÇIK YÜREĞİM -III-
Köpeğinin ya da kendisinin şeytan olduğunu ya da en azından o kılığa bürünmüş bir cin olduğunu sanan kimse.
Sevgilisinde bir eksiklik, sanal (somut?) bir kusur gören kimse. Saplantı
Kendini çirkin sanan ya da kendisinde sanal (somut?) bir kusur gören kimse. Saplantı.
Karısı kadar güzel olmadığı için mutsuz olan kimse.